Bölüm 26

80 5 0
                                    

Açelya artık bizimle okula gelmeye başlamıştı. Yine eskisi gibi, yani neredeyse eskisi gibi, okula beraber gidiyorduk. Arada Aysel teyze bizimle belli bir yere kadar geliyordu. Başına kumral bir peruk takıyordu. Saçlarını kazıttığından dolayı peruk takmıyordu. İnsanların onu öyle görünce hastalığı, ameliyatı hakkında soru sormasından rahatsız olduğu için takıyordu.
Kendisi öyle rahat ediyorsa bizim için sorun yoktu.

"Ben çıkıyorum."

"Tamam. İyi dersler."

Evden çıkıp aşağı indim.

Açelya ayakta, Ezgi bankta beni bekliyorlardı.

"Gidelim."

"Günaydın." dedi Açelya.

"Size de."

"Günaydın demek zor değil." dedi Ezgi.

Bir şey demedim. Sinir etmek eğlenceliydi.

"Eksik kaldığın konularda anlamadıkların varsa bize de sorabilirsin." dedi Ezgi Açelya'ya.

Ameliyat sebebiyle okula uzun bir süre gelememişti. İlk dönemin bitmesine de az bir zaman kalmıştı.

"Değil mi Hakan?"

"Ne?"

"Ne değil efendim diyeceksin."

"Efendim Ezgi?"

"Bugün hep beraber kafeye gideriz değil mi diye sormuştum."

"Evet gideriz."

"Ne düşünüyorsun?"

"Dalmışım işte, boşver."

Açelya beni kaldırıma çekti. O beni çekmeseydi arabanın altında kalıp asfalt ile birleşecektim.

"Teşekkür ederim."

"Kaldırımda yürüsene. Bir gün araba çarpacak."

"Hayat kurtaran kahraman Açelya." dedi Ezgi.

"Sen varsın. Bak kahraman unvanını da aldın."

Güldü.

Okula gidene kadar Ezgi, bizim midye maceramızı anlattı ve tabii diğer yaşadıklarımızı da. Okula vardığımızda hala anlatıyordu. Sanki daha önce de anlatmamıştı.
Onlardan ayrılarak sınıfıma gittim.
D

ers araç gereçlerini çıkardım. Hoca derse girdiğinde herkes zar zor ayağa kalktı. Tekrar oturduğumuz zaman herkes kaldığı yerden sohbetine devam etti. Hocanın masasının önündeki iki kişi hariç hocayı takan olmamıştı. Ta ki yoklama için hoca bağırana kadar.

Ders zili çalınca koşa koşa kantine indim. Sıcacık simitleri derste düşünmek karnımı acıktırmıştı. Kantinden içeri girdiğimde içerisinin kalabalık olmadığını gördüm. Simit almak için sıraya girdiğimde kahvesini almış, benden küçük olan bir kız, yanından hızla geçen erkeğin çarpmasıyla sıcak kahvesini üstüme döktü.

Kız çarpan çocuğun arkasından saydırmayı bırakınca,
"Üzgünüm, iyi misin? İnsan olup yürüse..."

"İyiyim."

UYUMSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin