Bölüm 7

1.2K 63 0
                                    



Keyifli okumalar 🌺

Berk'in odasından çıkıp hızla odama giderek telefonuma sarıldım kısa sürede Sırma açmıştı "Alo Cemre ?" Diyen Sırma'ya heyecanla "Sırma şu bizimle okul ihalesi için görüşme talep eden şirket sahibi varya , o kişi Cenk Kurt'muş!" Diye tek solukta söylediğimde Sırma heyecanla bağırıp "yuh artık ! Şaka olmalı ?" Diye şaşkınca anlamsız kelimeler söylerken "yok yok ben artık bu durumdan şüphe duymaya başladım ." Diye hızlı hızlı söylendi "ne şüphesi ? Berke kaçırılmasaydı onu göremeyecektim ama şirket ihalesinde onu tanıyacaktım her türlü benim bu adamla yolum kesicekmiş zaten Sırma!" Dedim sadece. " Cemre bilmiyorum bu durum çok tuhaf ama yarın ki toplantıya geleceğimden şüphen olmasın size en yakın masayı seçeceğim ." Dediğinde ben duraksadım "Sırma yarın Berke , Oktay ve ben orada olacağız yani onlarda benim yaşadığım şoku yaşayacaklar . "  Dediğimde Sırma biraz düşünüp "haklısın , istersen önceden onlara durumu söyle en azından adam masan kalkmasın ." Diye güldüğünde ona doğru puflayarak "bence söylememem daha iyi olacak en azından önceden yaşadığım şoku Cenk bey saçma bulmamış olacak ." Dediğimde Sırma beni onaylayıp "aynen bırak onlarda ilk defa görsün. Yarın nerde hangi masayı rezerve edecekseniz  bana en yakın masayı rezerve et  ." Diye rica ederken ona söz verip telefonu kapadım . İçimde istemizce bir heyecan peyda olmuştu sanki Akın ölmemişte uzak bir ülkeden gelmiş yarın onu görecekmişim gibi bir hissiyat var, bir yabancıya karşı hissettiklerim kendimi her ne kadar kötü hissettirsede bu duyguyu kafamdan atamıyorum. Yüzümde oluşan gülümsemeyi silip önümdeki dosyalara döndüm biraz kafamı dağıtmam gerek .

1 Gün Sonra

Musluğu kapatıp son kez aynadan baktım gayet şıktım ya da fazla mı süslendim bilmiyorum neyse çok oyalanırsam geç kalacaktım . Hızla çantamı alıp salona indim , merdivenlerden inmemle herkes dönüp bana bakınca istemsizce utanmıştım. "Ben çıkıyorum çok geç kalmamam gerek . Hepinizi öptüm." Kimseye konuşma fırsat vermeden hızla evden çıkıp beni bekleyen arabaya binerek buluşacağımız otele doğru yol aldık . Yol boyunca Sırma ile irtibat halindeydim o bizden önce gidip kurulmuştu bu kız hiç değişmeyecekti . Otele geldiğimde Oktay ve Berk'de benimle birlikte gelmişlerdi , onlar beni fark edince ivedi şekilde  yanıma gelerek benimle tokalaşıp hep birlikte rezerve edilmiş masamıza ilerledik. Uzaktan masamızın sağında oturan Sırma'ya baktım ; peruk takıp birde kalın çerçeveli bir gözlük takmıştı bu görüntü beni güldürmüştü fakat Oktay ve Berk bunu bilmediği için gülüşümü saklamak zorundaydım. Sırma'nın kızına bakıcı baktığı için çok durmayacaktı en kısa sürede Cenk bey gelirse o da kalkacaktı zaten. "Cenk bey birazdan burada olur o gelmeden bir şey ister misiniz?"Diye soran Oktay'a dönerek "bence onu bekleyelim ." Diye fikrimi dile getirdiğimde onlarda bana uydular. Aslında onları düşünmüştüm Cenk beyi görünce içtikleri suyu bile zor yutacaklar.
Neredeyse 10 dakikadır bekliyorduk ama ne gelen ne giden vardı bu durum beni huzursuz etmişti , Berk'e dönerek " ya nerede bunlar , biz mi erken geldik ?" Dediğimde Berk hayır anlamında baş devinimi yaparak bakışlarını kapıya çevirince istemsizce içimdeki salt kişilik bir anda canlanmıştı. Kapıya baktığımda iki kadın bir erkek ve Cenk Kurt. Şimdi burada ki herkesin şaşkınlığını görme vakti , Cenk beyde en az bizim çocuklar gibi beni görünce şaşıracaktır. Cenk bey masamıza yaklaştıkça Berk ve Oktay'ın yüzündeki şaşkınlık artıyordu aslında onlar Akın'ı benden daha çok tanıyorlardı eminim ki bu gece hepimiz için çok zor olacaktı. Masamıza gelen Cenk direk Oktay'a dönerek elini uzatıp "Merhaba ben Kurt holding sahibi ve başkanı Cenk Kurt."diye tok sesiyle ünvanını dile getirince Oktay az daha küçük dilini yutacaktı. Gözüm Berk'e döndüğünde ağzı bir karış şaşkınlıkla Cenk Kurt'u inceliyordu ; gözlerindeki o özlem ışıltısını buradan görebiliyordum karşılarında ki adamı sıkıca sarılıp doyasıya ağlamak istiyorlardı bunu o kadar derinden hissediyordum ki acısını dile getirecek kelime yok. Cenk beyin eli havada kalmış onun yanındakilerde hepsi karşılarında ki kişilerin neden bu şekilde donup kaldıklarını anlamaya çalışıyorlardı beni daha fark etmemiş olan Cenk beye dönerek " Merhaba hoş geldiniz Cenk bey , Cemre Mertoğlu." Diye ona doğru elimi uzattığımda Cenk bey ufak çaplı bir şok yaşamıştı "Cemre hanım..?" Diyebildi sadece bende onun bu şaşkınlığına gülüp "evet burada bir iş için karşılacağımızı düşünmezdim." Dediğimde Cenk üzerindeki şoku atlatıp elimi sıktı. Kendine gelmiş olan Oktay boğazını temizleyip "kusura bakmayın siz birbirinizi nerden tanıyorsunuz ?" Diye şüpheyle sorunca ona doğru gülüp "Berke'yi hastaneye getiren beyfendi . Siz gittikten sonra onu ziyarete geldi orada tanıştık ama burada bir iş için tekrar bir araya geleceğimizi hiç düşünmemiştim." Dediğimde Berk ve Oktay duyduklarına inanamıyorlardı "Ama nasıl olur ..?" Diyen Berk'e dönerek "misafirimiz ayakta mı kalacak?" Dediğimde Berk. ve Oktay zorlada olsa toparlanıp konuklarla tek tek tokalaştılar. "Ben bir şey sormak istiyorum izninizle, Cemre hanım beni ilk gördüğünde de ilk bu tepkiyi verdi "şaşkınlık ve umut" bunu ilk anımsadığımda nedenini kısa sürede öğrendim sanırım Akın yani Cemre hanımın eşine olan benzerliğim ." Diye şaşkınlığını dile getirirken öteki yanı ben Cenk'im diye bağırmak istiyor gibi bir hali vardı . Oktay boğazını temizleyerek "Kusura bakmayın Cenk bey , Akın bizim 28 yıllık arkadaşımızdı yani onu çok erken kaybettik ne olduğunu anlayamadık bile yaşadığımız o kabus gibi günleri atlatmak tekrar bu işe geri dönmek çok zordu ve siz ona gerçekten çok benziyorsunuz bundan dolayı bu şekilde bir tepki verdik lütfen bu durumumuzu mazur görün."Diye sakin bir tonda konuşurken içi kan ağlıyordu kesinlikle. Cenk bey anlayışla başını sallayarak "önemli değil bu durumu olmamış sayacağım , isterseniz direk iş konusuna girelim ." Dediğinde onu onaylayarak iş konusuna başlamıştık . Cenk konuştuğunda onu sessizce izliyordum ; konuşurken ki ciddi yüz ifadesi , gülerken kısılan badem gözler ve kadife sesi... Allah'ım her şey mi aynı olur ! Gözlerim Berk ile kesiştiğinde derince iç çekip tekrar önüne döndü bu gece unutulmayacak bir gece olacaktı . Telefonuma gelen üst üste mesajlara baktım "Sırma ; Yuh bu ne bir an Akın geldi sandım Cemre ." Sırma; Cemre sana şu an hak veriyorum." Sırma; Oktay nasıl donup kaldıysa bende öyle donup kaldım."...diye bir sürü şey. Gözümü masaya çevirdiğimde gözükmüyordu sanırım gitmişti hızla mesaj kısmına girerek "Eve gelince konuşacağım seninle." Dedikten sonra iş konuşmasına döndüm . "Cemre hanım öğrendiğim kadarıyla asıl mesleğiniz öğretmen." Diye soran Cenk beye dönerek "Evet." Dediğimde yüzü hafifte olsa gülmüştü "bir eğitimci olarak kafanızda farklı fikirler olduğuna eminim." Diye gülünce gülümsemesine takılı kaldım ama bu çok sürmedi az önce bu durumu unuttuk diye adama söz vermiştik . " Çok haklısınız benim düşüncem her zaman şudur ; eğitim sistemi ya da eğitimciler ne kadar iyi olurlarsa olsunlar eğitim ortamı yetersiz ve kötüyse hiç bir verim alınmayacağıdır. Bu yüzden yaratıcılık , sanat , spor , müzik bunlar eğitimin ayrılmaz temeli biz eğitim kurumu tasarlarken önceliğimiz bunlar olacaktır Cenk bey." Dediğimde Cenk bey ciddi yüz ifadesiyle bana bakıyordu , bir şey demesi için konuşacağım sırada o hızla lafa girdi "Cemre hanım bu şekilde düşünmeniz beni çok mutlu etti. O zaman Pazartesi gününe kadar bana taslak bir çizim gösterme şansınız var mı?" Diye sorduğunda Berk ve Oktay'a döndüm sonuçta çizimi onlar yapıyor . Berk hızla Cenk'e dönerek "tabii ki , Pazartesi taslak elinizde olur." Dediğinde Cenk bey bana dönerek "Ben isterim ki taslağı benim şirkette getirip onun üzerinden tartışmak çünkü kafamda hala bazı soru işaretleri var."Dediğinde böyle bir teklifi ilk defa almıştım bunu fark eden Cenk hemen lafını toparlamaya çalıştı "genel iş kurallarında böyle bir şey yok biliyorum ama ben ihaleyi alacak kişileri ve projeyi tanımadan başlamalarını istemem. İş konusunda biraz yetkeyim." Dedi düz bir ifadeyle , "anlıyorum tabii ben bizzat Pazartesi günü geleceğim ." Dediğimde Oktay  öfkeyle bana bakıyordu gözlerimi onun öfke çalan gözlerinden çekerek masaya çevirdim. Toplantımız sona erdiğinde yemek yemek için dosyalar toplanmıştı . Herkes tabağındakilere yoğunlaşmıştı , bizim dışımızda. Oktay ve Berk inanılmaz rahatsızdı bunu belli etmemek için çok çaba sarf etselerde ben bunu fark ediyordum , Cenk olduğu için kimse düşüncesini dile getiremiyordu ama gün sonunda herkesin asıl zikrini duyacağız . Cenk bey ile yan yana oturuyorduk bana yakın olması beni de huzursuz ediyordu keşke hayat bana bu kadar acımasız olmasaydı . Kafamdaki yoğun düşünceyi atıp tabağımdaki eti ağzıma attım biraz tuzu azdı elimi hızla tuzluğa uzattığımda sanırım Cenk beyde tuzluğu almak isteyecek olacakki eli benim elimin üstüne gelmişti ne o ne de ben çekmedik hızla bakışları bana döndü ; düz ve ciddi bakışlar gözümde bir anda Akın'ı canlanmıştı zar zor yutkunup elimi çektiğimde Cenk hemen toparlanıp boğazını temizleyerek tuttuğu tuzu bana uzattı ona bakmadan teşekkür edip tuzu alıp biraz ete döküp tekrar ona verdim. Yemek bitene kadar kısa sohbetler dışında kimseden ses çıkmamıştı ve şimdi eve gitme vakti. Cenk ve diğer çalışanlarıyla tek tek tokalaştık onlar gidince biz oturmaya devam ettik. "Abi kafayı yiyeceğim 3 saattir ne yaşadık biz ! Sanki karşımda Akın vardı ama Akın değil !" Diye kendi kendine söylenen Berk'in elinin üstüne elimi koydum "seni çok iyi anlıyorum . Ben ve Berke onu birlikte gördük ; Berke'nin sayesinde Cenk'ten özür diledim yoksa ona hep Akın diyecektim." Dediğimde Oktay bana dönerek "Neden bunu bize söylemedin?" Diye haklı bir soru sorduğunda tuttuğum nefesi bırakıp arkama yaslandım "O gün  saatlerce kendime gelemedim bir an o kişi  Akın ve o beni kandırıyor düşüncesine dahi kapıldım ama sonra oğlumun bağırarak anne babam öldü dediği kelimeler aklıma geldi , Akın'ın gömülürken ki görüntüsü... bu fikiri hemen kafamdan attım eğer üstünde dursaydım çaldıracaktım...sadece Sırma'ya anlattım o kadar ." Dedim kısaca ikisinin gözündede bana karşı bir hüzün vardı. "Cemre haklısın ama yinede söylemeliydin ,..."Berk , Oktay'ın cümlesini kesip "tamam lan tamam ! O adam Akın değil Cenk ! Ona çok benziyor ve biz sadece özlemimize yenik düştük kendinizi toparlayın artık bu saçmalığı konuşmayın." Diye sert bir dille bizi uyaran Berk hızla ayaklanıp "hesabı ödeyeceğim oradan herkes evine ." Dediğinde bir şey demeden kalkıp kapıya giderek Berk'in hesabı ödemesini bekledik. Berk gelince hepsiyle vedalaşıp arabama bindim bugün olaylar çok farklıydı Berk her ne kadar üzgün olsada duygularını gizliyordu ama Oktay öyle değil hemen onun ruh halini anlayabiliyorsun ; duygusal bir tip yani. Umarım bu süreci çabuk atlatır . Neyse bu akşamı kafamdan atıp projeye yoğunlaşmalıyım eğer Pazartesi'ye kadar kafamda bir şeyler oluşmazsa ihale toz olur!

HATA-2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin