Bölüm 31

1.2K 67 1
                                    

Keyifli okumalar ⭐️

⭐️⭐️ Okumaya başlamadan önce boş yıldızları lütfen doldurun 😇

Kahvaltıdan sonra uzun uzun sohbetler , geçmiş hikayeler anlatıldı , konuşuldu...konuşulacak o kadar çok konu vardı ki neyi nasıl konuşacağımızı kestiremediğimiz için Akın'ın üzerine çok gittiğimiz için onunda içi sıkılmıştı. Bunu fark ettiğimde Akın'a dönerek "gel biraz bahçeyi gez. Sen tasarlamıştın bahçeyi." Dediğimde Akın kabul edip birlikte bahçeye geçtik. "Ee nasıl hissediyorsun ?" Diye sorduğumda Akın dudaklarını birbirine bastırıp hislerini anlandırmaya çalıştı ,
" bilmiyorum Cemre , yıllar sonra aile kavramını hissettim . Ailem kim , ailem var mı? Sorularına bir cevabım var artık. Kalbimin boşta kalan yanı doldu resmen. Mutluyum daha ne diyebilirim ki." Dediğinde gözleri ışıl ışıl, ses tonu özlemle titriyordu. Elini sıkıp "bizimde o boş yanımız doldu artık Akın. " Dediğimde Akın'ın karmaşık ruh hali düzelmiş olacak ki yüzü mutlulukla gerilmişti .
"Eee nereleri ben tasarlamışım anlat bakalım ." Diye sorduğunda ondan bakışlarımı çekip sırayla tek tek anlatmaya başladım.

Akın ile bahçede biraz oyalandıktan sonra Akın gitmesi gerektiğini söyleyince yüzüm düşmüştü. "Cemre yüzünü asma lütfen." Dediğinde onu fazla kırmamak için yalandan güldüm "Peki , senin için." Dediğimde Akın hızla ufak bir öpücük kondurup "seni seviyorum "
"Seni seviyorum." Şimdi ailesiyle vedalaşma zamanı.
Akın ve ailemin ayrılması kolay olmamıştı haliyle ortam oldukça gergindi. Adela hanım kendini kasıyordu o eve gitmemesini söylemek istiyordu ama oğlu için sustu .
"Hadi gel seni geçireyim ." Diyerek evden ayrıldık.
"Ailem çok üzgün ..." deyiverdi sadece
"Evet oldukça , ailenin yaşadıklarını tahmin bile edemezsin sanırım tekrar aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorlar , seni tam olarak kazanamadıklarını düşünüyorlar ." Dediğimde Akın düşünceli bi ifadeyle bana dönerek "ama geri dönmeyeceğim asla ben sizinle olacağım ."
"Biliyoruz fakat görmek istiyorlar işte... neyse çok düşünme. " Dediğimde Akın hafif bir gülüşle bana bakıp sıkıca sarılıp öptükten sonra vedalaşıp arabasıyla evimizden uzaklaştı. Arkasından bakıp kısa sürede tekrar yuvamıza dönmesini dile getirmek dışında başka çarem yoktu.

•••

Sırma telefonu kapatmadan önce bana olan kırgınlığını "olacağın olsun Cemre , onca olay olmuş bana saatler sonra anlatıyorsun bunu unutmayacağım ... hayde iyi geceler." Diye dile getirip telefonu kapattı. Ekrana gülerek bakıp telefonu kapatıp uyudum.
Sabah uyandığımda herkes gayet mutlu ve enerjikti , "günaydın, "Adela anne ile Nihat baba geldiler mi?" Diye sorduğumda annem Berke'yi öpüp bana döndü "yok kızım onlar oteldeler daha." Dediğinde elime telefonu alıp Adela hanımı aradım ,
"Alo , Cemre ?"
"Anne , neredesiniz "
"Nihat ile Sarıyer sahilini geziyoruz. Yıllar sonra ilk defa geldik."
"Tamam anne , işiniz bitince eve gelin."
"Tamam kızım görüşürüz."

Telefonu kapatıp sehpaya koyduğum sırada annem uzaktan seslenip "neredelermiş ? Bekleyelim mi?"
"Sarıyer'e gitmişler . Geç gelirler biz kahvaltımızı yapalım." Diyerek hep birlikte masaya geçtik.
Kahvaltı ettiğimiz sırada babamın telefonu çaldı;
"Alo , Şevket . Nasılsın ?" Diye konuşunca heyecanla babama döndüm
"Ben de İyiyim çok şükür. Dinliyorum ..." babam uzaktan bana bakarken bakışlarında ki heyecan beni mutlu etmişti kesin mutlu bir haber aldı.
"Yaa , tamam geliyoruz. " diye kapatınca
"Baba ne oldu? "
"Berke'yi kaçıran kişi ona emir veren adamı anlatmış polislerde onun resimini çizmişler. Şimdi çağırıyor Şevket, gelip bakın tanıyor muyuz , tanımıyor muyuz? " Dediğinde sevinçle güldüm
"Bu çok çok güzel bir haber. Hadi kalk gidelim baba." Dediğimde annemde sevinçle beni onaylayıp "hadi Baran kalkın. Bana da haber verin." Dediğinde kahvaltımızı bitirmeden emniyete doğru yol çıkarken durumdan Oktay ve Berk'eye de haber verdim. Benim hiç görmediğim ama onların gördüğü biri olabilir diye.

HATA-2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin