FİNAL 👑

2.3K 97 6
                                    

HİKAYENİN BAŞINDA YORUM VE VOTEYİ HATIRLATMAKTA YARAR VAR 🐣

Keyifli okumalar 🦄

5 AY SONRA

Burnuma dolan mentol kokusu nefesimi açıyor , ciğerlerimi şenlendiriyordu. Burnuma yakın olan bu kokuyu daha derin çektim içime , bu koku kesinlikle Akın'a ait. Gözlerimi yavaşça araladığımda Akın uyumuş ve kollarıyla beni sarmalamıştı. Dün akşam eve geç geleceğini söyledi çünkü 3 aydır şirketin yönetimi eskisi gibi yine onda. Şirkete başlarken çok zorlandı çünkü o ölü gösterildiğinden beri çoğu çalışanlar onu tıpkı bizim gibi gerçekten öldü zannetmişlerdi ve 5 yıl boyunca çalışanlarda hiçbir şekilde işten ayrılma durumu olmadığı için Akın'ın tekrar geri dönmesi onlarda şok etkisi yaratmıştı. Akın bu duruma zorda olsa ayak uydurdu , onu Cenk olarak tanıyanlar Akın olduğunu öğrendiklerinde...Kocam hâlâ bile bu durumu aşmaya çalışıyor neyseki bu durumda biz hep arkasındayız. Evet 5 ayda çok şey değişti ; Berke ... Berke'ye , Akın'ın onun babası olduğunu söylememiz çok zor oldu ama doktorun desteği ile bu çok kolay atlatıldı tabii sadece doktorun desteği değil oğlumun hisleri bu durumun seyrini çok değiştirdi , o gerçeği öğrendiğinde söylediği o cümle hiç aklımdan çıkmıyor zaten hep senin babam olduğunu hissettim evet bu cümle bizim hızlı toparlanmamıza yardımcı oldu . Bir süre aramızda kırgınlık olsada Berke akıllı ve anlayışlı bir çocuk olduğu için bizi yormadan bu karmaşayı yokuşa sürmek yerine kontrolünü kendisi sağladı . Yüzüm mutlu anılarlarla gerildi , ne zaman bu güzel anları hatırlasam kendi kendime gülüyorum. "Niye gülüyorsun yine?" Uykulu sesiyle homurdanan Akın'a bakıp "hiççç .. ne zaman geldin ?"
"Biraz uyusam ve kendime gelince cevaplasam ." Diye zoraki konuşan Akın'a anlayışla başımı sallayıp yataktan çıkacağım sırada kolumu tuttu "git demedim ."
"Biliyorum sadece aşırı sıkıştım." Dediğimde Akın kıkırdayarak kolumu bıraktı bende hızla tuvalte koştum , Bebeğim büyüdükçe tuvalet ihtiyacım daha çok artıyordu özellikle sabahları ...
İhtiyacımı giderip giyinme odasına giderek kıyafetlerimi giyindim odadan ayrılıp oğlumun odasına giderken sessiz olmayı ihmal etmedim. Berke fosur fosur uyumaya devam ediyordu tıpkı babası . "Berke okula geç kalacaksın uyansan iyi edersin ." Dediğimde Berke tıpkı babası gibi homurdanıp durdu bu kadar mı benzer. "Berke hadi oğlum yorma beni." Dediğimde Berke zorla gözlerini açıp "bugün gitmesem ?" Diye şansını denerken bakışları yalvarır gibiydi ama bunu her sabah rutin olarak yaptığı için cevabım yine aynıydı "hayır. Okula. Hadi ama şunun şurasında 1 ay sonra tatil." Diye oğlumu ikna etmeye çalıştım ama Akın'ın babası olduğunu bildiğin günden beri okuldan soğumuştu sürekli onunla olmak istiyordu haklı olarak . "Anne cevabın bir kere de değişse.." sızlanarak yataktan çıkıp banyosunda gidince bende giyeceği kıyafetleri ayarladım o işlerini halledene kadar.
    Berke hem giyiniyor hem de mızmızlanıyordu ama onu duymazdan gelerek "aşağıya git kahvaltını yapmaya başla babanı uyandırıp geliyorum." Dediğimde Berke çatık kaşlarını düzeltip "ben uyandırsam ?" Diye hevesle sorunca kabul ettim "Peki , aşağıda sizleri bekliyor olacağım."
"Oleyy"

    Ben salona inip mutfakta duran çayı masaya yerleştirip bizimkilerin gelmesini bekledim onlar gelmeden başlayamazdım.
   Dakikalar sonra baba oğul merdivenlerden inip masaya geçerken Berke hâlâ harıl harıl bir şeyler anlatıyordu Akın'da gülerek dinliyordu. Bu görüntüye kavuşmak için aylarca bekledim , bundan aylar önce bu görüntüyü hayal bile etmeye korkuyordum ama şimdi hayalimin ötesini yaşıyordum. Gözlerim yine hatırladığım acı dolu anılarımla yaşarınca hızlıca sildim artık o kötü günleri hatırlamanın bir anlamı yoktu. Göz ucuyla sevdiğime baktım , o kadar güzel ki o ilk gördüğüm günden beri ona bakarken yaşadığım heyecanım hiç değişmedi ; dalgalı saçlarının altında gölge olmuş kusursuz yüz hatları , o kara gözlerini çerçevelemiş ok gibi gür kirpiklerine günlerce bakabilirim . Sevmenin sınırı yok , özlemin de... Yanımda dahi olsa özlüyorum . O yaşadığı çoğu anımızı hatırlamıyor ya da hayal mayal hatırlıyor ama ben ona hiç sıkılmadan hep anlatıyorum o da yaşıyormuşçasına dinliyor her seferinde. Çok fazla anımız olmadı kazadan önce ama artık hayatımız çok farklı ,  gereksiz harcadığımız o zamanları geri getiremeyeceğiz asla sadece onları tekrar en güzel haliyle yaşayacağız .

HATA-2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin