Bölüm 24

1.1K 59 1
                                    


Lütfen desteklemeyi unutmayınız🙏🏻Voteleyip hikayeye geçebilirsiniz🥰

Keyifli okumalar 👓

Ben , annem , Sırma ve Oktay salonda oturmuş yakalanan doktorun durumu konuşurken Berke ve Deniz bizden biraz uzaktaydılar ki bizi duymasın Berke. Hâlâ Akın'a buluşmak istediğimi söylemediğim için ufak bir bahane uydurup hızla odama çıkıp Akın'ı aradım.
"Buyurun Cemre hanım." Bu statükocu konuşma beni şaşırtmıştı , acaba yalnız değil mi?
"Yanında biri mi var ,Defne yani?"
"Iıım Evet , o ek dosyanız mail olarak size gönderim sağlanacaktır ." Akın tek olmadığı için berbat bir oyunculuk sergilerken onun o arada kalmış zor hali gözümde canlanınca keyifle güldüm fakat çok  uzatmadan hemen konuyu söyledim,
"Akın müsait değilsin biliyorum ama bugün akşam 9'da seni ... otelinde bekliyor olacağım . Akşam mutlaka gel."
"İyi günler Cemre hanım." Dedi ve net bir şey demeden kapatınca şaşkınca ekrana baktım ama bu evet demekti sanırım. Hızla dolabıma bakıp şık bir elbise aradım sonuçta bir nevi kutlamaydı bu...

(Cemre'nin elbisesi)     Siyah mini elbiseme son bir kez daha baktım , oldukça şıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Cemre'nin elbisesi)
Siyah mini elbiseme son bir kez daha baktım , oldukça şıktı. Elbiseyi ve diğer ıvır zıvırları minik bir çantaya koyarak odamın bir köşesine ayırarak tekrardan salona indim akşam 9 'a yakın evden çıkar her şeyi hazırlarım.

      Salona geldiğimde babam eve gelmişti hızla yanına gidip onunla karşılıklı oturarak süreci konuşmaya başladık ,
"Baba direkt Türkiye'ye geldiğinde sorguya alacaklar değil mi?" Diye heyecanla sorduğumda babam gülümseyerek
"Kızım her şeyin bir prosedürü var , önce sağlık kontrolünden geçecek sonra sorgu." Dediğinde yüzüm düştü "Baba deli raporu verip sonra sorguya almamazlık olmasın mı?" Diye akla gelecek en kötü ihtimali sorduğumda babam gözlerini devirerek
"Kızım ciddi ciddi değil de heyecanından sorduğuna bağlıyorum bu soruyu... ben yıkanmaya gideceğim sen de aklında ki o saçma düşünceleri at." Dedi ve eliyle saçlarımı okşayıp giderken sadece gülümsedim. Babam aslında çok haklı her şeyin en en kötüsünü düşünüyorum hep ! Berbat düşüncelerimi bir kenara atarak Deniz ve Oktay'ın yanına gittim biraz burada kafamı dağıtsam iyi gelecektir bana.

      Sırma ve ailesi biraz daha oturduktan sonra evlerine gidince oğlum yine tek kalmanın verdiği üzüntüyü yaşarken bu durum beni güldürmüştü çünkü Berke ilk başlarda Deniz'den hiç hoşlanmıyordu neyse ki bu durum uzun sürmedi.
"Berke gel bakalım seninle biraz sesli harfleri çalışalım ." Berke ders fikrine sıcak bakmasa dahi odasına benden önce çıkınca bende onu takip ederek odasına gittim. "Anne sadece yarım saat çalışalım lütfen çünkü birazdan en sevdiğim çizgi filmim başlayacak" diye ellerini önünde kavuşturup yalvarırcasına kaldıran oğluma gülümseyerek "tamam Berke ." Diye ona söz verdiğimde Berke sevinçle masasına geçerek benim gelmemi bekledi ben de onun yanında ki küçük sandalyeye geçip sırasıyla okulda öğretilen sesli harfleri öğretmeye başladım .
    Berke gerçekten zekasını babasından almıştı  nitekim bana çekseydi bu denli hızlı öğrenebileceğini sanmıyorum. "Sen çok akıllı bir çocuksun . Pekala 20 dakikadır çalışıyoruz ve sen şaşırmadan hepsini söyledin  şimdi gidip çizgi filmini izleyebilirsin canım." Dedim ve saçlarına büyük bir öpücük kondurdum . Berke gülerek arkasına dahi bakmadan salona koşunca bende kolumdaki saate baktım 18:45'ti. Otele gitmem 1 saatimi alırdı ; hazırlanmam , saçım , makyajım ... off onca şeye 2 saat yetmez en iyisi hızla gitmem yoksa Akın sade bir ortam ile karşılaşacak bu da hiç hoş olmaz.
Ben odama geçip sadece makyajımı ve saçımı yaptıktan sonra kırmızı rujumu otelde sürmek için küçük çantaya atarak aşağıya indim , annemin meraklı bakışları arasında ona yaklaşarak "Akın ile ufak bir görüşmem var , bu durumdan onun da haberi olmalı ." Dedim alçak sesle. Annem tek kaşını kaldırıp sade kıyafetim ve abartılı makyajım arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışıyordu "Kızım kıyafetin makyajına çok yakışmamış." Dediğinde ona gülerek "yaaa anne biliyor musun ben de fark ettim ama artık çok geç buluşmaya geç kaldım artık yolda silerim." Diye yalan söylerken oldukça utanıyordum uzun süre sonra bu kadar yalan söylemek beni artık arsızlaştırmıştı ve sıkıştığım anlarda hemen bir pembe yalan uyduruyordum. "Tamam kızım hadi git ben seni idare ederim." Diyen anneme uzaktan öpücük gönderip hızla çaktırmadan evden çıktım.

HATA-2-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin