HATA-2-

Bölüm 29

Keyifli okumalar 🌸
"Voteleyerek okumaya başlayabilirsiniz 🙂"

Uzun uzun yapılan kahvaltıdan sonra babam Berke'yi okula götürmeyi teklif edince ben de kabul ettim. Okul eve yakın olduğu için gidip gelmesi yarım saati almıştı ben de babam gelene dek konu hakkında konuşmadım.
"Cemre ,Akın nasıl iyi mi?" Adela hanımın ince yorgun sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona gülümseyerek baktım ,
"Gayet iyi annem. Çok sık sık görmüyorum fakat." Diye cevapladığımda Adela hanımın yüzünde histerik bir gülümseme peyda oldu.
"Annem sen sıkma tatlı canını her şey hallolacak ." Dedim kesin bir dille.
"Orası öyle ama oğlumuz bizleri tanımıyor canımı yakan tek şey bu." Dedi yorgun sesiyle.
"Anne , Akın büyük bir travma sonucu hafıza kaybı yaşıyor şu an ama bu hiç düzelmeyecek değil sadece şu işlerin yoluna girmesi gerek o zaman Akın'da yavaş yavaş hatırlayacak. " Dediğim sırada babam içeri girdi. Evet babamda geldiğine göre artık olanları anlatabilirim.
"Baba sen de geldiysen şöyle otur da sabah nereye gittiğimi anlatayım." Dediğimde ailemde oluşan merak beni heyecanlandırdı.
"Ne oldu Cemre ?" Annem yine her zaman ki gibi sabırsızdı.
"Anne anlatıyorum ... Sabah Şevket bey yani doktoru sorgulayan komiserin yanına gittim. Biliyorsunuz ki Akın , Cenk Kurt kimliğiyle yaşıyor ve Defne Kurt denilen kadın ile 5 yıllık evliler ama Defne'nin söylediğine göre 10 yıllık ilişkileri var ..." cümlemi kesen Nihat beyin şaşkınlıkla ağzından çıkan "ama nasıl olur?" Cümlesiydi.
"Evet baba ben de bundan şüphelendiğim için gidip Defne'den şikayetçi oldum. " Dediğimde babam bana telaşla bakıp "ne yaptın kızım? Akın mahvolacak ... belki bizden daha çok kaçacak." Dediğinde babamın telaşını anlıyordum fakat Akın bana başka şans yolu göstermemişti.
"Baba , Akın o kadın tarafından kaçırılmış olabilir. Akın'a bu Cenk kimliğini kim verdi diye sorduğumda bilmediğini söyledi , Defne de 10 yıldır tanıyorum diyor ben nasıl hâlâ elim kolum bağlı şekilde doktorun hatırlamasını bekleyeceğim ki ! Belli ki bir çok kişi bu işin içinde. Akın yurt dışına çıkıp duruyor ama kimse onun sahte kimlik taşıdığının farkında değil. Ben kocamı düşünüyorum başka bir derdim yok." Tek solukta olanları anlatırken herkes farklı düşüncelere girmişti bile.
"Bakın , Akın'ı üzdüğüm falan yok. Defne'nin sahtekâr olduğunu görünce o da pes edecek. " diye son cümlemi tamamladığımda babam düz bir ifadeyle bana dönerek "sen bunca bilgiyi nereden öğrendin ? Akın bizi kendine bile yaklaştırmıyorken , nasıl oluyor tüm bunlar ?" Babamın zekice sorusu karşısında dona kaldım. Kendi kendimi ifşalamam aptallıklıktı.
"Baba , Akın ile bu olaylar patlak vermeden önce bir çok kez görüşmüştük oradan biliyorum." Dediğimde Sesim az önceki ki gibi cesaret dolu değildi.
"Kızım , Akın'a Cenk Kurt kimliğini nereden buldun diye nasıl sorabildin ? Demek ki Akın da sahte kimlik taşıdığını kabul etmiş ! Bizden bir şeyler mi saklıyorsun ?" Babam beni ters köşe yaparak konuyu irdelemesi beni iyice köşeye sıkıştırmıştı. Kaçamak bakışlarla anneme baktığımda o da benden bir cevap beklercesine gözlerime bakıyordu. Tekrar bakışlarımı babama çevirip "babacığım dediğim gibi ..."
"Cemre artık dananın kuyruğu koptu. Bir şeyler saklayarak bu olayı yürümesini bekleme." Diye son kez beni ikâz eden babama artık olanları anlatmam gerekiyordu , Akın'a söz verdim ama daha fazla bu yükü kaldıramayacaktım. Offf çok kızacaklar !

        
      Akın ile yaşadıklarımızı tek tek anlattım , tahmin ettiğim gibi hepsi sinir küpüne dönmüşlerdi ama bunun benim kararım olmadığını bildikleri için çok fazla üstüme gelmemişlerdi. Adela hanım ve Nihat bey oğullarının onlardan kaçmasına çok üzülmüşlerdi , keşke ağzımdan kaçırmasaydım puff baya pişman oldum. Adela hanım ve Nihat bey , Akın ile konuşup eve gelmesini biraz onlarla zaman geçirmesini  söylememi istediler ama bunu Akın'a nasıl söyleyeceğim bilmiyorum, ona verdiğim sözü tutmadığımı duyunca çok kızacak ha bir de Defne'yi ihbar ettiğimi ... Akın umarım aramıza set koymaz!