🌀 boş yıldızı doldurarak okumaya başlayabilirizsiniz 😇
Keyifli okumalar 🌵
Kulağıma dolan ses ile gözlerimi zorlukla araladım ; kamaşan gözlerimin ışığa alışması için gözlerimi kısarak baş ucumda zıplayıp duran oğluma gülerek "hey anneni böyle mi uyandırıyorsun " diye güldüğümde Berke yanıma gelip "seni öptüm , adını söyledim yine de uyanmayınca böyle yaptım bak işe yaradı ." Diyen Berke'ye tok bir kahkaha atarak "canım oyun oynamak istedi demek yani?" Diye güldüğümde Berke kıkırdayarak "hadi babaannem seni bekliyor aşağıda." Dedi ve hızla odadan ayrıldı. Bende çabuk bir şekilde giyinip aşağıya indim. Kahvaltı masasında neredeyse herkes vardı. "Günaydınlar ." Dediğimde herkes bana dönerek "günaydın " dediler. "Anne , baba dün geleceğiz dediniz niye gelmediniz?" Diye sorduğumda Adela hanım bana dönerek "o kadar gezdik ki Nihat ile , yorgunluk bastırınca gelmekten vazgeçtik." Diye kısaca açıklama yaptığında sadece gülmekle yetindim. "Ee hadi başlayalım." Diye söze giren babam ile herkes kahvaltısına başlamıştı.
Bugün bende ayrı bir enerji vardı bilmiyorum sanki güzel bir haber alacakmışım gibi. Düşüncelerimin arasında Akın'ın bana dün geri dönmediği gelince salondan ayrılıp odama geçtim. Hızla Akın'ı aradığımda telefonu kapalıydı. Az önce mutluluk saran yüreğime korku hakim olmuştu . "Ne yapacağım , evine mi gitsem ? " diye sesli düşünüyordum fakat herkes evdeyken nasıl yaparım. Hem haftasonu olduğundan şirket bahanemde yok. Biraz düşündükten sonra minik bir yalan bulmuştum. Önce banyoya gidip dişlerimi fırçalayıp saçımı gelişi güzel topaldım . Giyinmek için dolabın önünde durup çok düşünmeden kot bir pantolon üzerine çok kalın olamayacak bir kazak geçirip gümüş halka küpeler takarak aşağıya indim. Hazırlanmış olduğumu gören annem direkt "nereye kızım?" Ah anne bir şeye de sorun olmasın . Herkes bana dönünce Berke koşarak yanıma geldi "anne ?" Off Berke aklımdan tamamen çıkmıştı. "Kusura bakmayın ama dışarıda okuldan bir arkadaşımla buluşup hemen geleceğim " Dediğimde Berke onu bıraktığım için üzgündü. "Berke hemen geleceğim söz. Sonra dedenin sana aldığı trenle oynarız." Diye şart koyunca Berke mecbur kabul etti. "Peki çok geç kalma." Diye anneme uzaktan öpücük gönderip hızla evden ayrıldım .
Hâlâ Sinan'ın tutuklanmaması beni oldukça geriyor. Gece bir ara Sinan'ı aradığımda telefonu kapalıydı . Arabayı hızla sürüp Akın'ın kaldığı eve doğru sürmeye devam ettim. Yol boyunca arada Akın'ı aramıştım ama telefonu kapalıydı . Evin önüne geldiğimde etrafa kısaca göz gezdirdim , Akın'a ait araba yoktu ama başka bir araba vardı. Bahçede ilerlerken yükselen sesleri duyunca kalbim korkuyla atmaya devam etti. Çünkü yükselen ses başka bir erkeğin sesiydi ve oldukça öfkeli bağırıyordu. Adımlarımı hızlandırdım ve evin kapısına geldiğimde kapı yarı açıktı , eğer direkt içeri girersem olmaz en iyisi yavaş yavaş içeri girsem daha iyi olur. Aralık kapıdan başımı hafiften içeri uzatıp etrafa baktım sessizce "Defnee!" Aniden gelen sesle korkuyla irkilip kafamı geri çektim . İçeriyi net göremedim ama içeride Defne dışında başka bir erkek daha vardı ve Defne'ye oldukça öfkeliydi. Cesaretimi toplayıp başımı tekrar içeri soktum yavaşça , uzaktan Defne'nin dağılmış halini görünce , hem şok hem korktum . Kadını sevmesemde gözümün önünde bir kadın cinayetini görmezden gelemezdim. Önce polisi arayıp aramamak arasında kalmışken karşıdan öfkeyle bağıran adamın Sinan olduğunu görünce ikinci bir şok yaşadım . Sinan beyaz gömleğinin ilk üç düğmesi açık, kumral saçları dağılmış ve yüzü bitkindi sanki günlerdir uyumuyormuş gibi... Ama bu ikisinin ne bağlantısı olabilir ki ? Elimde duran telefonu tekrar çantama koyarak konuşulanlara kulak kabarttım "Defne bak deli edeceksin beni , öldürtecek misin bana kendi ! Yeter artık diyorum ya yeter !" Sesi o kadar öfkeliydi ki ben bile korkmuştum ne yalan söyleyeyim Sinan'ı ilk kez böyle gördüm. Defne siyah saçlarını tepeden toplamış günlük kıyafetleri içinde ve o süslü halinden eser yoktu . "Şu itin peşini bırak." Diye tekrar bağırınca Defne'nin korkmuş yüzüne cesaret gelip "ona bu şekilde hitap edemezsin !" Diye sesini yükseltince Sinan okkalı bir tokatı Defne'nin yüzüne indirdiğinde şokla bağırdım . Yaptığım hatayı fark etsem de artık çok geçti çünkü Sinan beni fark etmişti. Hem korkuyla hem de şaşkınlıkla ne yapacağımı düşünürken Sinan'ın yüzü öfkeyle gerildi "Seni oruspu gidip beni şikayet mi ettin sen !" Diye bağırıp üzerime yürüyen Sinan'ı görünce donup kaldım , bu adama ne olmuş böyle! " Cemre kaç git!" Diye yerde oturmuş Defne öfkeyle bana bağırınca kendime geldim ama Sinan kolumu tuttuğu gibi salona doğru savurdu. Kolumu o kadar sert tutmuştu ki koptu sandım ve acıyla çığlık attığımda Sinan kapıyı sertçe kapatıp "siz ikinize ne yapayım he söyleyin ?" Dedi soğuk çalan sesiyle . Ben donmuş bir vaziyette Defne'ye baktığımda bakışlarındaki öfke beni korkuttu , ben onu düşünürken o hâlâ bana kinle bakıyordu. Biraz şoku atlatıp öfkeyle Sinan'a dönerek "sen ne halt etmeye bana bu şekilde davranıyorsun ? " diye bağırdığımda Sinan 'aptalmışım' gibi bakıyordu bana "sana diyorum ! Bana bu şekilde davrandığın için ikinci kez seni şikayet edeceğim . Benim oğlumu ne diye kaçırdın he söyle!" Diye bağırdığımda Defne şaşkınlıkla "Ne ?" Diye bağırdı ben onu duymazdan gelip sadece Sinan'ın gergin yüzüne bakıyordum. "Kesin lan sesinizi! Sana hesap mı vereceğim kaçırdıysam kaçırdım . Sana ne ! " duyduklarım karşısında deliye döndüm ve elime geçirdiğim çerçeveyi ona doğru fırlattığım gibi Sinan geriye doğru atak yapınca çerçeve boşluğa doğru uçtu. Sinan bu hareketi beklemediği için öfkesi daha çok kabarmıştı ve büyük bir hırsla koluma yapışıp "senin canına okurum duydun mu ? Seni ve o sikik kocanı yok ederim bu dünyadan !" Diye iğrenç cümleler kullanırken mavi gözleri öfkeyle koyulaşmış tüm gücünü kolumu sıkarak gösteriyordu. Kolumun acısına mı yanacağım yoksa oğluma günlerce işkence eden bu pisliğin pişkinliğine mi anlamış değildim. "Cenk onun kocası değil !" Diye Defne araya girdiğinde Sinan kolumu bırakıp Defne'nin üzerine yürüdü "o piçi bırak artık ! Onu değil sen beni seviyorsun anladın mı ! Ben seni seviyorum sen de beni , bunu şu kafana sok. Akın falan yok artık senin hayatında kapat şu defteri!" Diye Defne'ye bağırırken duyduğum cümleler ile gözlerim şaşkınlıkla irileşti. Defne ve Sinan'ın arasında bir ilişki mi vardı yani? Defne sus der gibi Sinan'a yalvarıyordu sanırım benim duymamı istemiyordu. Sinan bir kaç saniye Defne'ye bakıp bana dönerek histerik bir gülüşle parmağıyla beni gösterdi "aaaa sen onun duymasını istemiyorsun he , Hahahaha ... eee artık o da öğrensin onun da hakkı!" Diye deli gibi gülerek konuştuğunda duymam gereken şeyin ne olduğunu anlamış değildim "Sinan lütfen sus yalvarıyorum ... bak ne istersen yaparım ama asla söyleme." Defne'nin telaşlı halleri benim kötü bir haber duyacağımın sinyallerini veriyordu. "Ne duymam gerekiyormuş ?" Diye araya girince Defne sadece bana karşı tırnaklarını gösterircesine "sen kes sesini ! Ne bok yemeye evime geldin ?" Diye bana çemkirdiğinde Sinan keyifle gülüp "Cemre doğru diyor Defneciğimm , sen neden buradasın ?" Sinan'ın ani ruh değişimi beni ürkütmüştü sanırım ortama göre oynamam gerek yoksa bu ikisi beni öldürse kimsenin haberi olmaz , zaten Akın da yok ! "Akın'ı görmeye gelmiştim ." Dediğimde Sinan tok bir kahkaha patlattı "ya ne Akınmış arkadaş herkeste ona hayran , benim sevdiğim kadında onu seviyor ... " diye imayla Defne'ye baktığında Defne yalvaran gözlerle ona bakıyordu. "Benden ne saklıyorsunuz?" Diye merakla sorunca Sinan kısaca Defne'ye bakıp bana döndü "Senin kocanı kim kaçırmıştı biliyor musun?" Diye ciddiyetle sorduğunda Defne , Sinan'ın kolunu sıkıp "Sinan hayır!" Dediğinde Sinan ona bakmadı bile "bb-bilmiyorum araştırıyorlar !" Dediğimde ruhumda bir gerginlik hakimdi "iyi ben söyleyeyim ; Ben kaçırdım kocanı!" Diye gülerek söylediğinde söylenenin şaka olmasını diledim "şaka bu değil mi?" Dediğimde elim ayağım titriyordu "hayır ne şakası bunu kimin için yaptım biliyor musun? ..."
"Sinan kes artık ... " Defne araya girince Sinan lafının kesilmesine sinirlendiği için Defne'ye öfkeyle dönerek ,
"Ben onu kaçırdım çünkü Alev sizlerden öç almak istedi ... ama sonra beni de kandırdı ve sonsuza denk o piçi seçti." Duyduklarım karşısında vücudumdaki tüm kanın çekildiğini hissettim , ruhum bedenime ağır geliyor gibi beni daraltıyordu , vücuduma akın eden soğuk terler dudaklarımı kurutmuştu , bacaklarım artık ağırlaşan bedenimi taşıyamayacak durumdaydı bir anda gözlerimin önünde birbirlerine bağıran Defne ile Sinan'ın görüntüsü yok oldu sadece koca bir karanlığa gömüldüm .Bölüm Sonu ❤️
•YILDIZI DOLDURMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN 🌀🌿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATA-2-
Novela JuvenilHATA kitabının ilk serisinde Cemre beklenmedik bir şekilde eşini kaybeder , yaşadığı bu korkunç kabusla hayat oğlu sayesinde kendini tekrar yaratma şansı verir. Artık eskisi gibi olmayacağına karar veren Cemre hayatına emin adımlarla ilerlerken ne g...