5. BÖLÜM(EVLİLİK)

37.1K 753 200
                                    

✴Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım keyifle okursunuz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

"Birazdan yanına gelecekler sana bir elbise getirecekler onu giy ve aşağıya gel nikah memuru geldi nikahımızı kıyacak."

Bir şey söylememe izin bile vermeden kapıyı çarpıp gitti.  Dışarı çıkar çıkmaz arkalarından kapıyı kitledi. Ne evlenmesi ya ben daha 19 yaşındayım. Yatağa uzandım tüm olanların rüya olmasını dileyerek gözlerimi kapattım.

Kısa bir süre sonra adamın biri kapıyı çalarak içeri girdi biri diğeri küçük iki kutu getirdi. Büyük kutuyu açtığımda içinde çok şık bir elbise vardı. Üst kısmı dantel detaylarından oluşan uzun kollu balık model elbiseydi. Ayakkabı ise oldukça yüksek topuklu beyaz renk bir ayakkabıydı.

Elbiseyi üzerime giydiğim de tam üzerime oturmuştu ayakkabı desen oda tam olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbiseyi üzerime giydiğim de tam üzerime oturmuştu ayakkabı desen oda tam olmuştu. Bu adam benim bedenimi nereden biliyordu. Ben bile çoğu zaman kendime aldığım şeyleri bile vücuduma tam oturmuyordu. 

"Senin hakkında sandığından daha fazla şeyleri biliyorum. Sana bir tavsiye veriyim aklını fazla yorma zamanı geldiğinde öğreneceksin. Hadi karıcığım nikah memuru gelmiştir aşağıya inelim. Beni takip et. "

Toplu ayakkabımın  müsaade ettiği kadar hızlıca Sıraç'ın arkasında gittim. Ben yukarı çıkarken de bu merdiven bu kadar uzun muydu hiç fark etmemiştim. Gerçi yukarı çıkarken hızlıca sürüklenirken dikkat ettiğim tek şey dizimi çarpmaması olduğu için merdivenlere de dikkat etmemiştim.

Uzun bir merdiven inişi sonrası ayaklarım ağrımıştı.  Genellikle spor ayakkabı giyen biriydim özel günlerde topuklu ayakkabı giysem de  topuk boyu bu kadar uzun bir ayakkabıyı daha önce tercih etmemiştim. Düşüncelerimin arasına dalmışken salona bile gelmiştik. 

Elbisemin dantellerinin bire bir aynısı olan masa örtüsü üzerin de benim en sevdiğim çiçeklerden biri olan orkide ile süslenmişti. Başım da ki orkide şeklin de ki tacı neden taktıklarını şimdi daha iyi anlıyordum. Bütün bu hazırlıklar oldukça güzeldi ama insan nefret ettiği biriyle nikah yaparken neden bu kadar hazırlık yapar ki.

Yanıma yaklaşan Sıraç'la bakışlarımı ona doğrultum. Yanıma geldi koluna girmem için kolunu bana uzattı yüzün de öyle bir ifade vardı ki eğer koluna girmezsem beni şuracıkta öldürme ihtimali vardı. Bu ihtimal beni korkutuyordu seri bir şekilde koluna girdim. Bana yaklaşarak kulağıma fısıldadı.

'' Şimdi yüzüne mutlu ifade ekliyorsun. Hiç kimse zorla evlendiğini anlamayacak. Yoksa bir insan bile senin benimle zorla evlendiğini anlarsa küçük Açelya'ya kötü şeyler olabilir bunu ikimiz de istemeyiz değil mi müstakbel karıcığım. Şimdi gülümse nikahımız kıyılsın.''

Açelya mı Açelya'yı nereden biliyordu. Tabi bilmesi normaldi benim hakkım da benden daha fazla şey bilen bir insan Açelya'yı da bilir. Hemen dediğini yaparak yüzüme sahte gülümseme yerleştirerek nikah masasına oturdum.

Nikah masasına oturduğum da annem aklıma geldi. Ne kadar sahta bir nikah olsa da annem yanım da olmalıydı. Sahi ya benim hayallerim de ki evlilik nasıldı babamın belime bağladığı kırmızı kuşak, anneme ve babama sarılarak evimden çıkmak, seni her şeyden çok sevecek dünyada ki tüm kötülüklerden koruyacak bir eş .

Her genç kız için hayal olan şeyler bana artık hayallerden bile  uzaktı. Ne yanım da annem ne de babam hiç kimsem yoktu. Acı gerçek bir kez daha yüzüme çarptın yalnızdım kocaman dünya da yapa yalnızdım.

Etrafa baktığım da bir kaç kişinin olduğunu fark ettim. Gözüme çarpan bir detay daha vardı. Koltukta oturmuş ellili yaşların da bir adam korkutucu bakışlarıyla bana bakıyordu. Bu bakışlar tıpkı Sıraç'ın bakışları gibiydi. Yoksa bu odam o gün kafe de telefon da  konuştuğu babasıydı. Bu adam babası ise kafe de üzerine planlar kurulan kız da bendim. Konuşma kulaklarımda çınlamaya başladı

. ''Tamam baba sen hiç merak etme her şey benim kontrolüm altında en kısa zamanda kızı da alıp yanına gelicem. Acele etmeyelim baba bu kadar yaklaşmışken kızı korkutmaya gerek yok ben sakince işi halledicem. Ben seni sonra yine ararım. ''

Beni görünce panikleyip telefonu kapatması. Durumuna acıdığım kız aslıda bendim. Ne kadarda aptaldım. Bakışlarımı adamdan çekerek nikah memuruna doğrultum.

Nikah memurunun sorduğu klasik sorulara cevap vermiştim elimin titremesine zar zor engel olarak imzamı attım. Bundan sonra neler olacaktı düşünmek bile istemiyordum. Şimdi tek bir şey yapmak istiyordum yatağa uzanıp yastığıma sarılıp ağlamak.

Daldığım düşüncelerden Sıraç'ın beni dürtmesiyle çıkarak bakışlarımı ona doğrultum. Eliyle ileriyi gösterdiğin de 1.80 boyların da esmer biri bize doğru geliyordu. Hemen yüzüme sahte gülümsememi yerleştirdim.

- Merhaba Sıraç. Bu güzellik de senin karın olmalı. Merhaba yenge ben Tolga senin huysuz kocanın biricik arkadaşı. Neden bu kadar çabuk evlenme kararı aldığını şimdi daha iyi anlıyorum. Benim de karşıma bu kadar güzel biri çıksa ben de hemen evlenirim.

- Kapa çeneni Tolga pençeleri hemen karımın üzerinden çek.

- Sakin ol oğlum çektim işte. Sen buna bakma yenge kıskançlığından yapıyor. Tanışdığımıza memnun  oldum yenge. Sana da kolay gelsin bu huysuz odamla çok işin var.

- Kapa çeneni de defol git yoksa elimden bir kaza çıkacak.

Ban başıyla selam vererek gitti. O beni kıskandı hem seven insanlar kıskanmaz mıydı. Bu adam beni sevmiyordu ki. Tolga gider gitmez kulağıma yaklaşarak fısılda dı.

"Davranışlarımın kıskançlıkla alası yok, sadece benim olanın hayalini kimse kuramaz!"

Söylediği sözlere şok olmuştum. Adam beni sevmiyordu sadece küçükken oyuncaklarımızı nasıl kıskanıyorsa beni de o şekilde kıskanıyordu. O bana değer vermiyordu beni sahip olduğu bir eşya yerine koyuyordu. Odaya geldim ve yatağın üzerine oturdum.

Bana doğru geliyordu tırsmaya başlamıştım. Şimdi bu adam neden benim üzerime üzerime geliyordu.

- Sen ne yapıyorsun. Neden üzerime geliyorsun.

- Korkma karıcığım sana dokunmayacağım. Onun da bir zamanı var. 

Ben bütün kanın yanaklarım da toplandığını biliyordum. Sadece sözleriyle değil gözlerin de anlamlandıramadığım bir bakışın etkisi de büyüktü.Tam ağzımı açmış bir şeyler söylüyordu ki konuşmalarıma bile aldırış etmeden banyo olarak tahmin ettiğim kapıdan içeri girdi. Bu adam benim hiç bir soruma cevap vermiyordu. 

Bütün bu olayları zamanı gelince öğrenecekmişim. O zaman ne zaman gelecekti. bu olanlardan bıkmıştım şu zaman bir  an önce gelse de bünyem bu tüm olan bitenleri daha fazla dayanamayacak kaldıramayacak. Daha dün sabaha kadar tek başıma güzelce yaşayıp gidiyordum. Ertesi gün hayatım tepe taklak olmuştu kaçırılmam yetmiyor gibi bir de artık evli kadındım.  Sıraç beline bağlı havlu ile banyodan çıkmıştı.

-Bu düğünü yapmakta ki amacın ne söyle bana.

  Yatağa doğru yürüdü bana eğilerek konuştu;

-Unutma artık sen Ahmet Sıraç Aslanlı'nın eşisin bundan sonra ses tonuna ve hareketlerine dikkat edeceksin. Bu evliliği senin için yapmadım sen zerre kadar önemli değilsin benim için. Bu evlilik amacına gelirsek yarın gazete de boy boy resmimiz olacak ve senin baban olacak aşşalık insan kızının kimin elin de olduğunu bilecek. Seni kurtarmak için çabalasa da sen benim elim de gün geçtikçe eriyip yok olacaksın. Oda yok oluşunu sadece izleyecek.

⭐Sonun da evlendiler sizce bundan sonra neler olacak?

⭐ Yeni bölümü nasıl buldunuz?

⭐ Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin. Desteğinizi bekliyorum.

⭐ Hatam varsa affola😊

🌟Ailemiz gittikçe büyüyor sizi çok seviyorum.

LAYLA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin