6.BÖLÜM(VEDA)

31.7K 624 57
                                    


Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım keyifle okuduğunuz bölüm olur. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Söyleyeceklerini söyledi ve gitti ben ise her zaman ki gibi bütüm kelimelerimi yutmak zorunda kaldım. Baban dedi benim babam yaşıyormuydu. Yaşıyor olabilirdi eğer mektubu sonuna kadar okusaydım mutlaka babamın yaşayıp yaşamadığı yazardı. Acaba Sıraç evime gitmeme izin vermezdi. Benim o mektubu tamamıylaokumam gerekiyordu babamın anneme yaşattıklarını duymak babasına âşık büyümüş beni şok ettiği için mektuba devam edememiştim çeşke tamamını okusaydım. Hem babam yaşıyor ise anneme tüm yaşattıklarından sonra ne ben babama dönemezdim. Annem bu yaşıma kadar uzak tuttuğu adama kendi ayaklarımla gidemezdim.

Şu andan Sıraç'ın bütün dediklerine inanmaktan başka çağrem yoktu. Kendimi çok bitkin hissediyorumdun. Bir an önce üstümde ki elbiseden kurtulmalıydım. Sıraç giyinme odası diye tahmin ettiğim yerden geldi bana bakmadan yatağa doğru gidip çarşafı kaldırarak yatağa yattı. Ben ise arkasından öylece baka kaldım.

- Banyonu yap ve giyinme odasın da evde ki çalışanların hazırladığı çanta var onun için de sana gerekli olan her şey vardır.

Hiç bir şey demeden giyinme odasında ki çantayı alarak banyoya gittim. Banyo da tıpkı oda gibi sim siyahtı. Onun karanlık hayatı beni yoruyor ve boğuyordu. Küvete suyu ayarladım elbiseyi üzerimden çıkardım. Saçımda ki toklarıda çıkardım küvetin içine girdim. Gözlerimi kapattım tüm yaşadıklarım gözlerimin önünden bir bir geçti. Annemi çok özlemiştim şu an annemin yanımda olmasını sarılıp çiçek kokusunu içime çekip bana her şey geçeceğini söylemesine o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Annem anneciğim seni çok özledim.

Anneye özlem, özlemlerin en ağırıymış meğerse annem.Ben bunu sen yokken anladım, senin özleminle içim dolup taşarken ve çaresizce beklerken anladım annem...

İstemsiz bir şekil de ağlamaya başladım. Ağlamamalıydım ben annemin kızıydım güçlü durmalıydım. Hızlı bir şekilde duşumu alıp banyodan çıktım. Sıraç yatakta yatıyordu peki ben nerde yatacam. Uyandırsam kıza bilirdi en güzeli şurada ki koltukta yatmaktı. Yatağın üstünde ki fazla çarşafı aldım koltuk biraz dar olsa sığmıştım. Banyonun getirdiği mayışmayla zorlanmadan uykuya daldım.

Çok rahatsız olan koltuktan düşerek uyandım. Tam kalkacakken Sıraç'ın pencereden dışarıya baktığını gördüm. Öyle dalmıştı ki benim koltuktan düşerken çıkardığım sesi bile fark etmemişti. Öyle bir bakışı vardı ki üzgün mü yoksa sinirli mi anlaşılmıyordu. Her zaman ki gibi gizli anlaşılmaz zor ve ulaşılmaz biriydi . İzlendiği fark eder etmez bana baktı.

- Sonun da uyanmışsın hadi hazırlan gidiyoruz.

- Nereye gidiyoruz.

- Mardine gideceğiz.

- Neden Mardin'ne gideceğiz. Hem sen gidiyorsan ben neden gidiyorum.

- Ben Mardin'de yaşıyorum. Uzun zamandır Mersin de olduğum için Mardin de ki işler aksadı. Batmamızı istemessin değil mi karıcığım. Hem unuttun mu karıcığım biz artık evliyiz ve senin yerin kocanın yanı.

- Senden tek bir şey istiyorum. Lütfen beni anneme götür. Mersin'den gideceksek anneme gitmem gerekiyor.

Tüm sözlerime karşın tek mimiği bile oynamamıştı. Bu kadar umursamaz olmayı nasıl başarıyordu. Hiç bir şey söylemeden kapıyı çarpıp gitti. Ben ise arkasından aşağıya indim. Dış kapıya doğru yürüdüm bahçe kapısına çıktığım da kapıda ki korumalardan biri ilerinde ki siyah arabayı işaret etti. İşaret ettiği arabaın yanına gittim ve arka kapısını açmaya çalıştığım da açılmıyordu. Sıraç'a baktığım da ön koltuğu işaret etti. İnat etmenin sadece bana zararı olcağı bildiğim için. Ön koltuğa oturdum emniyet kemerini bağlama için işaret etti. Emniyet kemerini bağlar bağlamaz arabayı hızla çalıştırdı ve son gazla bahçeden ayrıldık. Hızı sevsem de bu kadar hız fazlaydı. Bir şey söylemenin fayda etmesini bırak ters tepebileceğini
bildiğim için sustum.

LAYLA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin