5

24.3K 1.5K 501
                                        

Hafta sonu işlerim olduğu için yeni bölümü şimdiden yayınlıyorum. Keyifli okumalar :)

Fotoğraf Pars

Can Ozan&Deniz Tekin-Baktın Olmuyo

Bilinmeyen numara: Bugün ilk defa seni Görkem'in yanında gördüm

Bilinmeyen numara: Ya da bunca zamandır yanındaydın seni hiç fark etmedim

Bilinmeyen numara: Bilmiyorum

Pars: Ben sana hiç fotoğrafımı yollamadım

Pars: Nasıl tanıdın?

Bilinmeyen numara: Kim olduğunu bulmak zor olmadı

Bilinmeyen numara: Kızlar arasında oldukça popülersinjsjjsjs

Bilinmeyen numara: Kibirli, kendini bir şey sanan ama yakışıklı çocuk

Bilinmeyen numara: Öyle diyorlar sana

Pars: Ne yapmışım onlara böyle diyorlar?

Pars: İnsanlar çok garip gerçekten

Bilinmeyen numara: Dışarıdan Görkem'i sevmiyor gibi görünüyorsun

Bilinmeyen numara: Ama çok seviyorsun

Pars: O baş belasının neyini seveyim?

Bilinmeyen numara: Yemiyorum, Pars

Bilinmeyen numara: Kantine gidiyordunuz. Top oynayan çocukların yanından geçerken kafasına top gelecekti

Bilinmeyen numara: Elim ağzımda ona bakarken sen hafifçe omzuna vurup öne doğru gitmesini sağladın

Bilinmeyen numara: Tamam biraz sert vurdun. Düşecek gibi oldu ama bilerek yaptın. Sırf ona top gelmesin diye

Bilinmeyen numara: Az kalsın düşecek diye sana küfür ederkende umursamadan önden yürüdün

Bilinmeyen numara: Seni biraz araştırdım 

Bilinmeyen numara: Küfür hassas noktan. Kimse sana kolay kolay küfür edemez. Sevmezsin. Ama edersin..

Bilinmeyen numara: Ne değişik insansın be!

Pars: Sen beni niye bu kadar araştırdın?

Pars: Yoksa benden etkilendin mi?

Bilinmeyen numara: Ne alaka ya!

Bilinmeyen numara: Sevdiğim çocuğun kuzenisin tabi ki seni araştıracağım

Bilinmeyen numara: Bu zamana kadar seni bilmediğim için kendime kızıyorum zaten

Pars: Tamam sakin şaka yaptım

Pars: Bu arada bugün öğle arasında ne yapacaksın?

Bilinmeyen numara: Niye sordun?

Pars: Öyle sordum

Bilinmeyen numara: Arkadaşımla yemek için yemekhaneye gideriz

Pars: İyi bakalım. Gözüm üzerinde

Pars: Benim işim var görüşürüz

Bilinmeyen numara: Görüşürüz

*

Yemekhanede sıraya girip yemeklerimizi aldıktan sonra köşede ki boş masalardan birine geçip oturduk. Yeliz iştahla yemeğini yerken önümde ki yemekle oynayıp duruyordum.

"Kızım yesene!" Bakışlarımı ona çevirdim.

"İştahım yok." Elinde ki çatalı bırakıp elini yüzüme doğru sallarken konuşmaya başladı.

"Düzgün yemediğin için iyice çöktü."

"İyiyim ben böyle." Ayağa kalkıp yüzüne bakarken elimle yemeği gösterdim.

"İstersen sen ye. Ben bahçedeyim." Kafasını onaylamaz şekilde sallarken yemekhaneden çıkıp arka bahçeye yöneldim. Buraya fazla kişi gelmezdi. Bu yüzden çok seviyordum.

Köşede ki ağaçlardan birinin dibine otururken cebimden telefonumu çıkarıp kulaklığımı taktıktan sonra müzik listemden bir şarkı açıp dinlemeye başladım.

Gözüm uzağa dalarken Görkem'i düşündüm. Şuan sevgilisiyle mutluydu. Ama benim canım acıyordu.

Kafamı dizlerime koyup göz yaşlarımı bıraktığımda ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı. Kulağımda ki kulaklık çekilince korkuyla kafamı kaldırıp kulaklığı çeken kişiye baktım.

Pars karşımda duruyordu. Kaşlarım havaya kalkarken kaşları çatık suratına baktım.

Kendini yanıma bırakıp "Ağlayan kızları hiç sevmem. Ağlama!" dedi.

Omzularımız birbirine severken rahatsızca yerimde kıpırdanıp uzaklaştım.

"Senin neyi sevip sevmediğin beni ilgilendirmez!" Elinde ki kulaklığımı kendime çektim ve ayağa kalktım.

Ayakta ona bakarken "İnsanlarla düzgün konuşmayı öğren!" dedim.

Kolumdan duyulunca sıkıntıyla nefes verip yüzüne döndüm.

"Cesaretli kızsın. Sevdim." Yüzümü buruşturdum.

"İlgilenmediğimi söyledim."

"Öyle olsun bakalım!" Arkamı dönüp tuvalete doğru yürürken gerildiğimi hissetmiştim. Mesajda konuştuğum kişiyle, az önce konuştuğum kişi aynı olamazdı.

Tuvalet kabinlerinden birine girip sessizce otururken kapının sesi geldi. Telefonumu çıkarıp Görkem'in fotoğraflarına bakarken duyduğum seslerle konuşmaları dinlemeye başladım.

"Pars birini arıyormuş."

"Kimi?" Kaşlarım havaya kalkarken konuşmaya iyice dikkat kesildim.

"Bilmiyorum. İsmi farklı olan kızları bul falan dedi. Bende pek anlamadım." Kızlardan biri mırıltılar çıkarırken konuşma boyunca sesini duymadığım bir ses konuşmaya dahil oldu.

"Az önce arka bahçede bir kızla gördüm. Kız ağlıyordu. Yanına gidip bir şeyler söyledi. Kız sinirle yanında kaçtı." Kızlardan biri kahkaha atınca kaşlarımı çattım. Kapının koluna ekimi koyup açmak için hareketlendiğim de tekrar konuşmaya başladıklarında durdum.

"Pars kızların ağlamasına pek dayanamaz."

"Neden?" İçimde ki merak duygusunu bastıracak soruyu soran kızı öpmek istesemde sessizce dinlemeye devam ettim.

"Kız kardeşini kaybetti. Çok küçükmüş. Hatırladığı tek şey onun ağlamaları." Nefesimi tutup elimi ağzıma koydum. Çok büyük bir acı yaşamış olmalı.

"Bu yüzden ne zaman ağlayan bir kız görse yardım etmek için bir şeyler yapar. Pars'ı biliyorsunuz iyi yaklaşmak yerine kızı sinir edip ağlamaktan vazgeçirmiştir."

"Kız kardeşini nasıl kaybetmiş?"

"Bilmiyorum. Daha doğrusu kimse bilmiyor." Sesler yavaş yavaş uzaklaşırken kapının açılıp kapanma sesi geldi.

Kabinden çıkıp karşımda ki aynaya baktım. Gözlerim dolmuştu. Kardeşini kaybetmişti. Ağlamamam için beni sinir etmişti. Aslında düşünmüştü. Ama ben sadece ona sinir olmuştum..

YANLIŞ NUMARA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin