Yüzümde hissettiğim baskıyla gözlerimi açıp etrafa baktığımda dudaklarını yanağıma yaslamış bir şekilde uyuyan Pars'ı gördüm. Gülmeye başlarken bakışlarımı etrafta gezdirdim. Bacaklarımı, bacaklarının üstüne atmıştım. O kadar karışık durumda görünüyorlardı ki bizi kim açacaktı bilmiyordum.
"Sessiz ol." Pars elini ağzıma kapattığında bakışlarımı yüzüne çevirdim. Gözlerini açmış bana bakıyordu.
"Uykum kaçtı."
"Senin uykudan yeni uyanmış halini görünce benimde uykum kaçtı." Kaşları çatılırken ayağa kalktı. Bacaklarımızı nasıl çözmüştü?
Kafamı sağa sola sallayıp konuya odaklanırken elinden tuttum ve kendime çektim. Ayağı yerdeki halıya takılıp üstüme doğru düşerken alnıma kafa atmıştı. Elimi acıyla kafama çıkarırken yüzünü buruşturdu.
"İyi misin?" Elimi çekip kendi elini alnıma koyup ovmaya başladı. Dikkatle ona bakarken üzüldüğünü görmüştüm. Elini tutup dudaklarına uzanıp bir öpücük bıraktığımda şaşkınca yüzüme bakıp "Senin utangaçlık iyice yok oldu." dedi.
Gözlerimi devirdiğimde gülerek yatağa geri uzandı. Ona doğru döndüğümde "Bütün gün böyle kalabilirim." dedi.
"Sanırım bende."
Bana doğru yaklaşıp dudaklarını dudağıma bastırıp öpmeye başladığında karşılık vermeye başlamıştım. Üstüme çıktığında bir süre durmuştum. Sanırım dün ima ettiği şeyi yapmaya çalışıyordu. Elimi yüzüne koyup kendimden uzaklaştırdığımda gözlerini açıp yüzüme baktı.
"Dün ima ettiğin şeyi yapmaya çalışıyorsan ağzına sıçarım."
Gülmeye başlarken kafasını olumsuz anlamda salladı. Bana öyle gelmemişti.
"Bende inandım."
"Lan Pars kıza ne yapıyorsun?" diyen sese döndüğümüzde Gökçe ablanın kapıdan bize baktığını görüp hızla Pars'ı omzundan itip yatağın boşta kalan kısmına attım. Kafasını duvara vurup sızlanırken bakışlarımı Gökçe ablada tutuyordum.
"Niye rahatsız ediyorsun?"
"O ne biçim soru kız bana emanet. Bir boklar yemeyin."
"Aşk olsun Gökçe abla. Pars'ı döverim öyle bir şey yapmaya çalışırsa." dediğimde Pars omzuma dokundu. Bakışlarımı ona çevirdiğimde "Döver misin gerçekten?" demişti.
"Döverim tabi. Öyle planların varsa unut."
Kapı sesi gelirken Gökçe ablanın gittiğini görüp tekrar Pars'a baktım. Somurtmuş bir şekilde kafasını ovuyordu. Elimi kafasına atıp okşarken göğsüme doğru çektim. Kafasını kalbimin üstüne koyarken kolların belime sardı. Kafasını hala okşarken "Evlenmeden olmaz Pars." dedim ve kahkaha attım.
"Ağlak kıza bak şaka üzerinden mesaj veriyor."
"Tabi ne sandın, bebeğim?"
"Bebeğim demen beni gaza getirdi. Bir daha öpeyim mi?"
"Bir daha döveyim mi?" İlk tanıştığımız zamanlar evine gelip onu dövmemi ima ettiğimde gülerek karşılık verdi.
"Dövme."
Elimi saçlarına atıp oynamaya başlamıştım. "Akıllı çocuk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA | Texting
Short StoryPars: Neden Görkem? Bilinmeyen numara: Çünkü merhametli. Karşısında kim olursa olsun onu kırmadan davranmayı biliyor. Yalandan değil içinden gelerek yapıyor Bilinmeyen numara: İlk böyle etkilendim Pars: Kızlar böyle erkeklerden mi etkilenir? Bilinme...