ÖZEL BÖLÜM

8.1K 398 32
                                    

Bölüm Yeliz'in ağzından 

"Yemin ediyorum bıktım ya bıktım." Ablama bakarak söylenirken o zevkle bana dil çıkarmıştı. Çok önemli bir şey olmuş gibi şokla anneme dönüp "Gör kızının pis yüzünü gör!" dedim.

"Uğraşma kızımla. Üniversite okumak için annesini bırakıp başka şehre gitmedi." Gözlerimi devirip önüme dönerken 'Başka şehri kazanmalıydı' diye içimden konuştum. Ayakkabımın iplerini hızla bağlayıp kapıyı açarken "Başka şehirde okumak için can atıyorum." dedim.

"Daha 11. sınıfsın benimle uğraşmak zorundasın."

Ablama bakıp dil çıkardığımda anneme dönüp "Anne!" diye bağırmıştı. Kapıyı hızla kapatıp evden çıkarken gülüyordum.  Merdivenlerden koşarak indikten sonra zemin kata geldiğimde apartmanın kapısını açıp dışarı çıktım. Apartmanın önünde bekleyen Burak'a bakıp gülümserken "Burak oğlum!" diye bağıran annemle bakışlarımı balkona çevirdim. Balkondan aşağıya doğru sarkmış bir biçimde Burak'a el sallıyordu. Burak gülerek anneme el salladığında yanına gidip koluna girdim ve çekiştirmeye başladım.

"Anne bu kız bir garip ya!" Ablam bağırarak konuşurken arkamı dönüp gözlerimi kıstım. Gülerek el salladığında köşeden dönmüştük.

"Annenler beni sevdi."

"Annem sevgilimin olma ihtimalini bile çok severken, o sevgili senin gibi biri olunca daha çok sevdi." Burak güldüğünde bende gülmeye başlamıştım. Babam ilk başta garip davransada oda Burak'ı kabullenmişti. İlk sevgilim olduğu için pek sesini çıkarmamış da olabilirdi.

"Ada?" Bankta oturan arkadaşıma doğru koşup sarıldığımda gülerek kollarını bana sardı.

"Sanki her gün okulda beraber değillermiş gibi!" Pars kıskançlıkla konuştuğunda Ada benden ayrılıp sevgilisine baktı ve ellerini yanaklarına yerleştirip sıkarken "Kıskandın mı sen?" dedi.

"Evet! Bana bir gün şöyle sarılmadın." Pars kollarını göğsünde birleştirdiğinde gülmemek için büyük bir savaş veriyordum. Şu an tam anlamıyla beş yaşındaki çocuklar gibi davranıyordu.

"Ama yerim ben seni." Ada, Pars'ın yanaklarından ellerini çekip öpücük bıraktığında hemen bakışlarını Ada'ya çeviren Pars'la gülümsedim. Trip atmaya bile kıyamıyordu.

"Ee ne yapalım?"diye soran Burak'la arkadaşlarımıza baktım. Kimsenin bir fikri yok gibiydi.

"Bakın tam olarak buraya otururum." Çimleri gösterirken Ada gözlerini devirmişti. Omuzlarımı silkip çimlerin üstüne oturduğumda herkes ayakta bana bakıyordu.

"Ee oturun!" Pars umursamasan oturunca Ada'nın elini tutup yanına çekti. Ada yanına oturup kafasını omzuna yasladıktan sonra bakışlarımı Burak'a çevirdim. Gülümsediğimde bir şey demeden yanıma oturmuştu.

"Tüm gün böyle oturacak mıyız?" Ada somurtarak konuşurken "Hayır! Kurtarıcılarınız geldi." diyen Görkem ve sevgilisi Büşra gelmişti. Önceden Görkem'e karşı oldukça ön yargılıydım. Sürekli Ada'yı üzdüğünü düşünüyordum. Ama Ada, Pars'ı sevdiğini anladığında aslında severken Görkem de olduğu gibi olmadığını görmüştüm. Bu yüzden Görkem'i tanımayı, sevmeyi denemiştim. Sonuç olarak da çok iyi arkadaş olmuştuk.

Büşra yanıma oturup sarıldığında gülerek karşılık verdim. Ardından dönüp Ada'ya sarıldığında Pars, kuzenine bakıp "Söyle bakalım kurtarıcımız!" dedi. Son kelimeyi bastırmıştı. Bazen Görkem'i sevmediğini düşünüyordum. Ama Ada onu oldukça çok sevdiğini sadece belli etmediğini söylüyordu. Pek inanmıyordum..

YANLIŞ NUMARA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin