"Ada, babana hoşgeldin demeyecek misin?" Halamın kurduğu cümleyle bakışlarımı ellerimden kaldırıp babama baktım. Her zamanki sert ifadesiyle bana bakıyordu.
"Hoşgeldin." Kafasını sallayıp halama döndü ve içten bir şekilde gülümsedi. Annem gittiğinden beri bana hiç böyle gülümsememişti.
"Yemeği dışarıda yiyelim." Kafamla onaylayıp ayağa kalktığımda sert bakışlarını bana çevirip "Kardeşimle yiyeceğim." dedi. Bakışlarımı kaçırıp odanın diğer ucuna bakarken gözlerimin dolduğunu hissediyordum.
"Saçmalama Murat. Ada hadi kızım sende gel." Burnumu çekip yüzüme bir gülümseme yerleştirdikten sonra bakışlarımı halama çevirdim.
"Siz gidin halacığım. Benim zaten Yeliz'e sözüm vardı." Halam inanmasada daha fazla olay çıkmaması için inanmış gibi yapmıştı.
Onları yolcu ederken dolu gözlerime inat, yüzümde hala bir gülümseme vardı. Kapıyı kapattığım gibi gülümsemem solarken göz yaşlarımı serbest bıraktım. Bir baba kızına neden böyle davranırdı ki?
Koltuğun üstüne attığım ceketimi alıp giydikten sonra, evin anahtarını alıp dışarı çıktım. Temiz hava almak kesinlikle iyi gelecekti. Büyük adımlarla yürürken geçen gittiğim parka girip banklardan birine oturdum. Bakışlarımı etrafta gezdirirken Pars'ı aradığımı fark ettim. Kafamı sağa sola sallayıp önüme döndüğümde "Merhaba." diyen sesle kalp atışlarım hızlandı.
Bakışlarımı arkama çevirip "Merhaba." dediğimde Görkem gülümseyerek yanıma geldi. Eliyle yanımı gösterip "Oturabilir miyim?" dediğinde kafamla onayladım.
Yanıma oturup derin bir nefes aldıktan sonra "Seni Pars'ın yanında görüyorum. Adın neydi?" dedi.
"Ada."
"Güzel isimmiş." Gülümserken ."Teşekkür ederim." dedim.
"Parsla görüşecektim." dedi ve bileğindeki saate baktıktan sonra "Sanırım biraz erken geldim." dedi. Ardından bakışlarını yüzüme çevirip "Sen?" dediğinde sert bir şekilde yutkundum.
"Biraz hava almam lazımdı." Kafasıyla onaylayıp önüne döndüğünde derin bir nefes aldım.
"Tanımadığın birine anlatmak iyi gelebilir." Kaşlarım havaya kalkarken "Neyi?" dedim.
"Seni böylesine üzen şeyi."
Tanımadığım birine anlatmak belki iyi gelebilirdi. Ama ben Görkem'i çok iyi tanıyordum.
"Çok iyi bir dinleyiciyimdir." Dudaklarımı birbirine bastırıp yüzüne baktığımda dikkatle bana bakıyordu.
"Ben bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." Kafasını anlayışla sallarken önüme döndüm.
"Görkem?" diyen Pars'ın sesi duyulduğunda gözlerimi kapattım. Buraya geldiğimde gözlerim onu arasada, onu görmeye hazır değildim.
Gözlerimi tekrar açtığımda karşımda dikiliyordu. Yüzünü bana doğru eğip eliyle elmacık kemiğini gösterdi.
"Burayı görüyor musun?" Dudaklarımı birbirine bastırıp gösterdiği yere bakarken morardığını gördüm.
"Senin eserin." Ayağa kalkıp yüzüne yakından bakarken "Baktıkça beni hatırlarsın." dedim ve arkamı dönüp parkın çıkışına yöneldim. Parktan çıktığım anda babamla ilgili gerçekler yüzüme vurulmuş gibi hissetmiştim. Bir anlığına gerçekleri unutmak iyi gelmişken, hatırlamak paramparça etmişti.
Bacaklarımda güç bulamayıp yere oturduğumda, Pars'ın sesini duydum.
"Ada?" Koşma sesleri gelirken bakışlarımı arkama çevirdim. Görkem ve Pars benim için koşuyordu.
Yanıma geldiklerinde diz çöküp bana baktılar.
"İyi misin?" Bir anda ağlamaya başlayınca şaşkınlıkla yüzüne baktılar. Sanırım bu sorunun sorulmasını bekliyordum.
"Kafamı dağıtmaya ihtiyacım var." Nefes nefese bunları söylediğimde Pars gülümsedi.
"Öncelikle ağlama çok çirkin görünüyorsun." Ellerimi gözlerime bastırıp gözyaşlarımı durdurduktan sonra burnumu çektim.
"Senin bir arkadaşın vardı. Adı neydi?"
"Yeliz."
"Onu çağırmamızı ister misin?" Kafamı olumsuz anlamda salladığımda Görkem'e baktı. Görkem kafasıyla onayladığında kolumdan tutup ayağa kaldırdı.
"Nereye?"
"An itibariyle planımıza dahil olmuş oldun."
*
"Planınız içmek mi?" derken masaya oturmuştum.
"Kafamı dağıtmak istiyorum demedin mi?" diyen Görkem'e bakıp kafamla onayladım.
"En iyi yol rakı içmektir." Omuzlarımı silkip bakışlarımı mezelere indirirken, tabağıma koymaya başladım.
Hakkımda bilmedikleri bir şey vardı. Ben çok iyi bir içiciydim. Yelizle gizli gizli içmelerimiz sonucu alışmıştım. Tabi bünyemin de sağlam olması önemli bir etkendi.
İlerleyen saatlerde Görkem sarhoş olduğunda gülerek ona baktım. Çok sevimli geliyordu ve yanaklarını sıkmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Ee sen baya iyi içiyormuşsun." diyen Pars'a bakıp güldüm.
"Sende."
"Anladığım kadarıyla sorun ailen." Kafamla onaylayıp önüne döndüm ve bardağı kafama diktim.
"Ne oldu?"
"Babam geldi." Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde dikkatle beni dinlediğini gördüm.
"Beni sevmiyor. Benimle yemek yemek bile istemedi." Yüzüme bir gülümseme yayılırken "Bir baba neden çocuğunu sevmez?" dedim.
"Öyle adamlara baba denmez."
"Öyle deme. Annem gitmeden önce hayatında görüp görebileceğin en iyi babaydı." Dudaklarını birbirine bastırıp kafasıyla onayladığında önüme döndüm.
"Asıl suç bence sanırım."
"Nasıl yani?"
"Bence onları mutlu edecek bir evlat olamadığım için annem bizi terk etti."
"Saçmalıyorsun."
"Annem ve babam birbirine aşık olarak evlenmiş. Bende o aşkın meyvesi oluyorum." dedim ve bakışlarımı ona çevirdim. Hala bana bakıyordu.
"Sonra bir gün annem gelip başkasına aşık olduğunu artık bizi hayatında istemediğini söyledi. Aşk gerçekten biter mi?"
"Aşkın hep bittiğini söylerler." Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır aşk bitmez. Sadece aşık olduğunu iddia ettiğin birine gerçekten aşık olmadığın ortaya çıkar." dedim ve derin bir nefes aldım.
"Babam anneme hala aşık. Annem burada olmadığı için beni suçluyor. Çünkü ondan kalan tek şey benim." Pars'a karşı bu kadar dürüst olmak beni şaşırtsada sadece gülümsedim. Pars ise bakışlarını Görkem'e çevirdi.
"Kalkalım artık." Kafamla onaylayıp elimi cebime attım. Bir miktar para çıkarıp uzattığımda "Saçmalama. Seni buraya biz davet ettik." dedi ve ayağa kalkıp hesabı ödemeye gitti. Parayı geri cebime koyup bakışlarımı Görkem'e çevirdim
Onu bu kadar yakından gördüğüm nadir zamanlardı. Bakışlarımı Pars'a çevirdiğimde biriyle konuştuğunu gördüm. Elimi masanın üstüne çıkarıp Görkem'in saçına doğru uzatırken titriyordum.
"Ne yapıyorsun?" diyen sesle elim havada donarken söyleyecek bahaneler düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA | Texting
Cerita PendekPars: Neden Görkem? Bilinmeyen numara: Çünkü merhametli. Karşısında kim olursa olsun onu kırmadan davranmayı biliyor. Yalandan değil içinden gelerek yapıyor Bilinmeyen numara: İlk böyle etkilendim Pars: Kızlar böyle erkeklerden mi etkilenir? Bilinme...