47

9.3K 625 69
                                        

"Zeki misin çen?" diyen Görkem, Pars'ın yanaklarını sıkarken Pars sinirle kulağına yaklaşıp "Ağzına sıçacam şimdi göreceksin." dedi. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken, Görkem sesini yükseltip "Ne ağzıma mı.." Pars hızla elini Görkem'in ağzına kapattığında herkesin bakışları bize dönmüştü.

Benim ailem, Pars'ın ailesi ve Görkem'in ailesi beraberdi. Yanımda duran Büşra koluma vurduğunda bakışlarımı ona çevirdim.

"Bunların derdi ne?" Gülerek Pars ve Görkem'e bakarken "Böyle anlaşıyorlar." dedim.

"Ada?" diyen anneme hızla baktığımda yanına çağırdığını gördüm. Ayağa kalkıp yanlarına giderken derin bir nefes aldım. Pars'ın anne ve babasıyla aram oldukça iyidi. Ama ilk defa ailelerimiz bir araya gelmişti. Buda beni haliyle heyecanlandırıyordu.

"Efendim?"

"Nevin hanım seni ne kadar sevdiğini anlatıyordu. Uzun zaman önce tanışmışsınız." Kafamı aşağı yukarı sallayıp onaylarken "Bende onları çok seviyorum." dedim.

"Ama en çok beni seviyor." diyen Pars ellerini omzuma koyduğunda babam ve Volkan amca tepki amaçlı aynı anda öksürmüştü.

Annem ve Nevin teyze gülerlerken, Pars ellerini havaya kaldırıp arkasını döndü ve koltuğa gidip oturdu.

"Pars hep böyle." diyen Görkem'in annesi Şevval teyzeyle gülümsedim. Çok tatlı bir kadındı. Büşra baya şanslıydı.

Nevin teyze gülerek bakışlarını Büşra ve Görkem'e çevirdi.

"Benim deli oğlanda bu güzel kızı sevmiş. İnşallah bir salaklık yapmaz."

"Bana karşı olan güvenin gözlerimi yaşarttı anne." Görkem araya girdiğinde kahkaha atarak ona baktım. Ardından bakışlarım Pars'a kaydığında kaşlarını çattığını gördüm. Yine kıskanmıştı. Ben kıskanınca anormal olurken, o kıskanınca normal oluyordu. Değişik..

Tekrar annemlere baktığımda "Hadi sen geri dön." dedi.

Bir şey demeden Pars'ın yanına geri oturduğumda "Öyle gülme." dedi.

"Nasıl?" dediğimde dudağını büzüp "Bana güldüğün gibi herkese gülme." dedi.

"Ya çen beni kıskandın mı çen?"

"Tabi kıskanırım." Gülerek kafamı sağa sola sallayıp önüme döndüm.

"Babalarımız aynı valla. Murat amca hemen nasıl tepki verdiyse, benim babamda aynı tepkiyi verdi." dedi.

"Babamı tanımıyormuş gibi hareket ediyorsun."

Yüzüne bir gülümseme yerleştirip kafasını sağa doğru yatırdıktan sonra "Baban sinir olsa bile her anımda seninle olmak istiyorum." dedi.

Hayran bir şekilde yüzüne bakarken "Ada?" diyen babamla dudaklarımı birbirine bastırıp babama baktım. Kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Kıskanç babam..

"Gel bizimle otur."

Ayağa kalkıp Pars'a el salladığımda hüzünle kafasını eğip oda ayağa kalktı.

"Artık mecbur eski anılara katlanacağız." Benimle gelip babaların yanına oturduğunda babam elini oturduğum sandalyenin alt komşuma koyup, kendine çekerek Pars'tan biraz uzaklaştırdı. Pars dirseklerini masaya yaslayıp, yanaklarınıda avuç içlerine yaslayarak bana bakarken gülümsedim. Yanaklarını sıkmak vardı şimdi..

"Ada tek çocuk." diyen babamla Volkan amca kafasını salladı.

"Pars'ın bir ablası var." Volkan amca konuştuğunda, Nevin teyze araya girip "Aslında üç kardeşlerdi, ama birini kaybettik." dedi.

"Çok üzüldüm." Annem konuştuğunda ona bakmıştım. Bu konuyu kapatmaları lazımdı.

"Neden kaybettiniz acaba?" diyen babamla anneme baktığımda, annem gözlerini yumdu.

"Bu biraz özele girer Murat." Annem konuşmaya başladığında, konuşmaları dinlemeyi bırakıp Pars'a baktım. Ellerini dizlerinin üstüne koymuş ve gözlerini yummuştu. Ne kadar canımı acıtmıyor dese de, canı acıyordu.

Elimi elinin üstüne koyduğumda derin bir nefes aldı. Kısa bir süre bakışlarımı babalara çevirdiğimde bir şeyler konuştuklarını görüp tekrar Pars'a baktım. Gözlerini açmış bana bakıyordu.

"Dışarı?" dediğimde kafasını aşağı yukarı salladı. Ayağa kalkıp bahçeye doğru yönelirken bakışlarımı Görkem'lere çevirdim. Buruk bir şekilde gülümsediğinde önüme dönüp Pars'ı takip ettim.

Bahçeye çıktığımızda önümde yürüyordu. Durması için arkadan uzanıp elini tuttum. Anında durup bakışlarını yüzüme çevirdiğinde bakışlarımı gökyüzüne çevirdim ve "Yıldızları izlemek ister misin?" dedim. Kafasıyla onayladığında çimlerin üstüne otururken onuda yanıma çektim. İtiraz etmeden yanıma oturduğunda uzandım. Oturarak bana bakarken kaşlarımı havaya kaldırmıştım.

Yüzüne hafif bir gülümseme yayılırken yanıma uzanıp kolunu bana doğru uzattı. Yüzüne baktığımda "Kaldır kafanı." dedi.

Kafamı kaldırdığımda kolunu boynuma doğru koydu. Ardından kafamı yasladım ve gökyüzünü izlemeye başladım.

"Hiç kayan yıldız gördün mü?" Sorduğum soruyla bakışlarını yüzümde hissettiğimde göz ucuyla baktım.

"Gördüm. Hatta oldukça fazla gördüm."

"Hadi bir dilek tut." demiştim.

"Dejavu!" dediğinde o gibi hatırladığını anlamıştım. Beni bulmak için dilek dilediği o günü.

"Peki o günden önce ne diliyordum?" diye sorduğumda omuzlarını silkip "Boş ver zaten gerçek olmıyor." dedi.

"Gerçekten içinden gelerek söylemediğin içindir."

"Halbuki çok içimden gelerek söylüyordum." dediğinde merakla ona bakıp "Ne diliyordun?" dedim.

"Çeşmelerden çikolata akması, her uyandığımda kahvaltıda yaş pasta yemek.." Gülerek ona bakarken onunda güldüğünü, keyfinin yerine geldiğini fark etmiştim.

"Cidden mi?"

Omuzlarını silkip "Çocuktum, en fazla ne dileyebilirdim ki?" dedi.

"Yani bu yaşlarında hiç denk gelmedin mi?"

"Bakmazsan, görmek istemezsem denk gelemezsin."

"O zaman dikkatle bakalım. Birbirimizi bulduktan sonra ki ilk dileğimizi dileriz." Gülümserken bakışlarımı gökyüzüne çevirdim. Lütfen yıldız kaysın.

Anında bir yıldız kayarken dilek hakkımı buna kullandığımı düşünüp dudağımı büzdüm.

"Dilek tutabilirsin." Pars'a bakıp, "Sanırım lütfen yıldız kaysın diyerek kullandım." dedim.

"O zaman benim hakkımı kullan."

"Olur mu öyle?"

"Olur. Hadi kapat gözlerini, dile dileğini." Heyecanla gözlerimi kapatıp dileğimi dilerken gülümsedim.

Bu şekilde güzel giden, mutlu bir hayat

Gözlerimi açtığımda yüzünü yüzüme yaklaştırmış Pars'la şaşkınca suratına baktım. İyice yaklaşıp dudaklarıma bir öpücük kondurduğunda "Ne yapıyorsun?" dedim.

"Bunu dilemedin mi? Bak hemen gerçek oldu."

"Pis fırsatçı!" Omzuna vururken gülerek diğer kolunu omzuna koyup kendine doğru çekti. Kafamı göğsüne yaşlardan derin bir nefes aldım.

"Fırsatçı olabilirim, ama bu beni sevdiğin gerçeğini değiştirmiyor."

Gülerek yüzüne baktığımda elini yanağıma koydu ve okşamaya başladı.

"Seni sevdiğim gerçeğini hiçbir şey değiştirmez."

YANLIŞ NUMARA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin