34

12.4K 752 45
                                        

"Hoş geldin." dediğimde kafasını içeri doğru uzatıp tedirgin bakışlar attı. Haline gülerken "Babam gayet sakin." dedim.

İçeri geçerken peşimden gelmeye başlamıştı. Babam Pars'ı görünce oturduğu koltukta dikleşip bakışlarını Pars'ın üstünde tuttu. Pars tedirgin bir şekilde yanındaki koltuğa otururken "Merhaba." demişti.

"Uzatmadan direk konuya gireceğim." Babamın dediğini Pars kafasını aşağı yukarı sallayıp onayladığında babam konuşmaya devam etti.

"Ada beni ikna etmiş olmasaydı şu an  ayrılın konuşması yapıyor olurdum. Ama sensiz kalmak istemediğini açık bir şekilde belirtti." Bakışları bana dönen Pars'a gülümsediğimde oda gülümseyip tekrar babama döndü.

"Seninle ilk konuştuğumuz zamanı hatırlıyor musun?"

"Evet."

"O gün bana 'Ada'ya zarar vermeyin artık.' demiştin." Babam derin bir nefes alıp ellerini dizine vurdu.

"Ona en büyük zararı veren kişi artık sensin." Kaşlarım çatılırken babama bakıyordum. Bunu söylememesi lazımdı.

"Çok büyük bir hata yaptım, haklısınız. Ama bir daha ona bir zarar gelmemesi için her şeyi yaparım."

Babam bir şey demeden ayağa kalkıp mutfağa yöneldiğinde bende oturduğum yerden kalkıp Pars'ın yanına oturmuştum.

"Sadece kızgın." 

"Biliyorum." Elimi yanağına atıp okşadığımda gülümsedi. Oysa ki birazdan diyeceğim şeye hazırlık yapmak için yalakalık yapıyordum.

"Artık gidelim mi?" Tepki vermeden ayağa kalktığında hızlıca kalkıp ona ayak uydurmuştum. Evin kapısını açıp dışarı çıktığında bende peşinden çıkıp yürümeye başladım.

"Yolda gelirken bakan oldu mu?"

Gülerek bana döndüğünde "Dengesiz!" dedim. 

"Arabayla geldim." Gülmeye devam ederek arabaya yöneldiğinde bende adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim. Arabanın kilidini açtığında kapıyı açıp bindim. Sürücü koltuğuna yerleştiğinde bakışlarını bana çevirip "Onu görmeye hazır olduğuna emin misin?" dedi.

"Eminim." dediğimde arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Aslında emin değildim, ama bunu Pars'a söylersem beni götürmezdi. Bende gizli gitmeye kalkardım ve yine bir sürü olay yaşardık. Bunlara hiç gerek yoktu. Merve'nin yattığı kliniğin önünde durduğumuzda kapıyı açıp hızla indim. Beklersem vazgeçerdim..

Pars hızla önüme geçip "Geri dönebiliriz." dediğinde kafamı olumsuz anlamda sallayıp yürümeye başladım. Uzanıp elimi tuttuğunda derin bir nefes aldım. Kapıdan içeri girdiğimizde daha önceden haberleştiğim Merve'nin annesinin burada olduğunu gördüm.Bakışları beni bulunca bize doğru gelmeye başladı.

"Nasılsın kızım?" 

"İyiyim Ezgi teyze." 

"Merve'nin yaptıkları için tekrar özür dilerim." Bakışlarını Pars ve benim üzerinde gezdirdiğinde Pars'ın elini bırakıp Ezgi teyzenin ellerini tuttum.

"Sen üzülme, senin suçun yok." Hiçbir anne üzülmemeliydi. Yüzüme bir gülümseme yerleştirdiğimde Ezgi teyze elini yanağıma çıkarıp okşadı ve "Sen çok iyi kalpli birisin, Ada." dedi.

Pars ortamdaki havayı dağıtmak için öksürdüğünde Ezgi teyze bir adım geriye çekilip "Odası şurada gelin." dedi. Peşinden giderken gerildiğimi hissedip sakin kalmaya özen gösterdim.

Bir odanın önünde durduğunda eliyle kapıyı açıp bana baktı. Bakışlarımı Pars'a  çevirip "Sen burada kal." dediğimde kaşlarını çattı.

"Seni yalnız bırakmam."

"Pars lütfen."

"Hayır! Görüşmek istiyorsan bende geleceğim." Bakışlarımı Ezgi teyzeye çevirdiğimde kafasıyla onaylamıştı. Önüme dönüp elimle kapıyı ittikten sonra derin bir nefes alıp içeri girdim. Yatakta sırt dönük bir şekilde uzanan Merve'nin derin bir nefes aldıktan sonra "Pars gelmiş." dediğini ve hızla doğrulup bize baktığını görünce şaşkınca ona bakmıştım.

Bakışları beni bulduğunda kaşlarını çatmıştı. Pars'ı kokusundan mı tanımıştı? Bakışlarımı Pars'a çevirdiğimde sert bir şekilde Merve'ye baktığını gördüm. Tekrar Merve'ye bakıp "Neden yaptın?" dediğimde güldü.

"Seni sevmiyorum."

"Pars hayatıma girene kadar seviyordun."

Sağ elini havaya kaldırıp salladıktan sonra "Haklısın. Ama benim olana göz dikince senden nefret ettim." dedi.

"Pars kimsenin değil, Merve. Sen çok film mi izledin? İnsanları mal gibi düşünüp benim olan kelimelerini kullanıyorsun."

Kahkaha attığında kaşlarımı çattım. Bakışlarını Pars'a çevirip "Gerçekten bu kızı sevdiğine inanamıyorum." dedi.

"Onu herkesten çok seviyorum." Pars elimi tuttuğunda derin bir nefes aldım.

"Öl istedim anladın mı? Sen ölürsen beni severdi."

"Ada hayatıma girmeseydi adını bile bilmezdim."

Yatakta duran yastığı alıp duvara fırlattığında korkuyla sıçrayıp Pars'a yaklaştım. Kolunu omzuma dolarken bakışlarımı Merve'de tutuyordum.

"Seni sevmesi saçmalık! Ben senden daha güzelim, daha zekiyim."

Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada Pars araya girip "Sen Ada'dan ne daha güzelsin ne de daha zekisin.." dedi. 

"Öyle olsa bile umurumda değil. Çünkü sadece Ada'yı görüyorum."

Merve konuşacağı sırada tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Seninle yüzleşmek için gelmiştik ama yeter! Kesinlikle normal değilsin!" Bakışlarını bana çevirip "Gidelim mi?" dediğinde kafamla onaylamıştım. Kapıya doğru yürürken aklıma gelen şeyle durup "Pars bir dakika." dedim ve Merve'ye doğru yaklaştım.

Merve ona bu kadar yaklaşmama şaşkınlıkla bakarken "Bu arada Merve gerçekten ölmemi istemediğini biliyorum." dedim. Kaşları havaya kalkarken güldüm.

"Gerçekten ölmemi isteseydin o bıçağı karnım yerine başka bir yere batırırdın. Sen sadece hırsına, öfkene yenik düşüp bunları yaptın." Arkamı dönüp Pars'ın yanına doğru yürürken, Pars söylediklerimi duymadığı için merakla yüzüme bakıyordu.

"Ada?" diyen Merve'ye baktığımda susmuştu. Söylemek istediği bir şey vardı ve öfkesi onu kontrol ediyordu.

"Merve kimse senden önemli değil. Kendine iyi davran." 

Kapıyı açıp dışarı çıktığımda Pars hemen gelip kolunu belime doladı ve "İyi misin?" dedi. Kafamı aşağı yukarı salladığımda derin bir nefes aldı. Oda çok gerilmişti.

"Ne söyledin peki?

"Ona gerçeğini bildiğim şeyleri söyledim. Ne olur ne diye sorma." Kafasıyla onaylayıp elimi tuttu ve yürümeye başladı. Ona ayak uydurmaya başladığımda bakışlarımı yüzüne çevirmiştim. Çok seviyordum ve bir hata kesinlikle onu kaybetmek gibi bir hata yapmayacaktım. 

YANLIŞ NUMARA | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin