Bitkin bir şekilde okulun binasından çıkarken, Yeliz yetişip koluma girmişti. Bakışlarımı ona çevirdiğimde kaşlarını çattı ve "Neyin var? Hasta mısın?" dedi.
"Kendimi halsiz hissediyorum."
"Seni kendine getirecek biri gelmiş." dediğinde baktığı yere bakışlarımı çevirdim. Pars gülümseyerek bana bakıyordu. Yüzüme bir gülümseme yerleştirip yanına doğru yürümeye başladığımda Yeliz'de bana ayak uyduruyordu.
Pars'ın yanına geldiğimizde Yeliz kolumdan çıkıp "Ben Burak'la görüşmeye gidiyorum." dedi ve el sallayıp uzaklaşmaya başladı.
Bakışlarımı Pars'a çevirip kollarımı boynuna doladığımda güldüğünü duydum. Özlemiştim.
"Ada?" dediğinde kollarımı kendime çekip yüzüne baktım. Elini alnıma koyduğunda şaşkınca suratına bakıyordum.
"Ateşin var." Halsizliğimin nedeni belli olurken eğilip kucağına aldı.
"Pars alt tarafı ateşim var. Biraz abartmıyor musun?" dediğimde omuzlarını silkti ve arabasının kapısını açtı. Beni koltuğa oturttuktan sonra sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.
"Hastaneye gidelim mi?" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Halamdan izin aldım. Direk size gidelim."
"Hastaneye gitsek iyi olurdu."
"Sadece dinlensem geçer." Bir şey demeden arabayı sürmeye devam ettiğinde bakışlarımı önüme çevirdim.
Elimde hissettiğimde sıcaklıkla gülümseyerek Pars'a baktığımda parmaklarımızı kenetlemişti. Araba yolculuklarını bu huyu sayesinde daha çok sevmeye başlamıştım.
Araba durduğunda elimi bırakıp arabadan indi. Kapımı açıp dışarı çıkarken yanıma gelip kolunu belime sarmıştı.
Kapıya doğru yürümeye başladığımızda çantamı alıp omzuna attı. Ardından cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtı. İçeri girip salona doğru yönelirken kapıyı kapatıp çantamı kenara bıraktıktan sonra koşarak yanıma yetişti. Koltuğa oturduğumda yanıma oturup "Yine klima açık uyudun değil mi?" dedi.
Dudaklarımı birbirine bastırıp bakışlarımı odanın içinde gezdirirken "Yok canım. Ben hiç öyle şeyler yapar mıyım?" dedim.
"Yaparsın valla. Ben malımı biliyorum."
"O zaman bana iyi davran." Ağzını açıp bir şey söyleyeceği şurada uzanıp dudaklarını öptüm. Kaşları şaşkınlıkla havaya kalkarken "Beni böyle mi susturacaksın?" dedi.
Kafamı aşağı yukarı salladığımda bana doğru yaklaşıp "Böyle susturacaksan sabaha kadar konuşurum." dedi. Haline kahkaha attığımda yanağımı öpüp ayağa kalktı.
Merdivenlere yöneldiğinde arkasından bakıyordum. Bir süre sonra elinde yastık ve örtüyle geldiğinde gülümsedim. Düşünceli sevgilim benim.
Yastığı ve örtüyü koltuğa koyduktan sonra "Hadi üstünü değiş gel." dedi. Ayağa kalkıp odasına doğru giderken sesini duyup duraksadım.
"Bende sana çorba yapayım."
"Emin misin? Becerebilecek misin?" Kaşlarını imayla havaya kaldırıp "Görürsün." dediğinde gülerek önüme döndüm ve merdivenleri çakmaya başladım.
Pars'ın odasına geldiğimde açık kapıdan içeri girip, daha önceden geldiğimde giymek için bıraktığım eşofman ve t-shirtü almak için dolabı açtım. Bıraktığım yerde durduklarını görünce alıp yatağın üstüne bıraktım. Geri dönüp kapıyı kapattıktan sonra üstümü değiştim. Okul kıyafetlerimi katlayıp kenardaki koltuğa bıraktıktan sonra odadan çıkıp tekrar salona dönmek için merdivenlere yöneldim.
Merdivenlerden inerken burnuma gelen kokuyla şaşırmıştım. Pars gerçekten yemek yapabiliyor muydu?
Aşağı inip mutfağa yöneldiğimde Pars bana bakıp "Hadi git uzan. Ben çorba olunca getiririm." dedi. İtiraz etmeden salona tekrar girdim ve koltuğa uzandım. Getirdiği örtüyü üstüme örterken hafif bir üşümem olsada fazla örtmemeye özen gösterdim. Yoksa ateşim yükselirdi.
Bir süre sonra Pars'ın elinde tepsiyle geldiğini görünce koltukta doğrulup oturdum. Yanıma oturup tepsiyi kucağıma bıraktı ve kaşıkla çorbayı soğutmaya başladı. Haline gülümserken elimi uzatıp kaşığı aldım.
"Yeterinde yoruldun ben hallederim." Kaseyi elime alıp kaşığı çorbaya daldırdım. Pars dikkatle bana bakarken bir anda durup "Zehirlenmem değil mi?" dediğimde sinirle kaşlarını çattı. Haline gülüp çorbayı içmeye başladığımda vereceğim tepkiyi dikkatle izliyordu.
"Pars bu.." dedim ve sustum. Pars bakışlarını kaçırdığında kötü olduğunu düşündüğünü anlamıştım. Ama tam tersi hayatımda içtiğim en güzel çorbalardan biriydi.
"Bu çok güzel olmuş."
"Gerçekten mi?" Heyecanla bana döndüğünde gülümseyerek kafamı aşağı yukarı salladım.
"Sen yemek yapmayı biliyor muydun?"
Sırtını koltuğa yaslayıp kollarını açtıktan sonra "Arada yapıyorum öyle çılgınlıklar." dedi. Haline gülüp bitirdiğim çorba kasesini tepsiye koydum. Pars tepsiyi alıp önündeki sehpaya koyduktan sonra bana baktı. İçime bir heyecan yayılırken aklımdan geçen şeylerle ona doğru yaklaşıp öpmeye başladım. Pars karşılık vermeye başlayıp elini belime koyduğunda gülümsedim.
Bir süre sonra kendini geri çekti ve "Ne yapıyorsun?" dedi.
"İma ettiğin şeyi yapsak mı diye düşünüyordum. Sonra neden olmasın dedim." Şaşkınlıkla kaşları havaya kalkarken "O zaman evlenmemiz lazım." dedi.
"Evlenmek için daha erken."
"O zaman yüzük takalım?"
"Onada erken."
"Ama birlikte olmaya erken değil mi? Ada ne içtin sen? Hastalık sana kafa mı yaptı?" Kafamı sağa sola salladıktan sonra "Sadece sana güveniyorum." dedim.
"Evlenmeden olmaz." Kahkaha atıp yüzüne baktığımda ciddi olduğunu anladım ve dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Sen ciddisin."
"Tabi kızım. Sen benim aşık olduğum kızsın, öylesine biri değilsin. Önemli bir şey."
"Gel buraya Allah'ın cezası. Utandım." Gülerek kollarını etrafıma sardığında yüzümü göğsüne gömdüm. Onu kaybetme korkusuyla yapacağım bir şeydi belki ama onunla olması gerektiğini düşündüğüm için yapmak istemiştim. Evlenmeden olmaz desede..
"Gidip evlenelim istersen." dediğinde yüzümü ona doğru çevirip "Olmaz. Sende artık kaç sene beklersin bilemem." dedim.
"Dilimi eşek arıları soksun."
Haline gülerken kafamı kaldırdığım yere geri koydum. Oda saçlarımı öperken gülümsemiştim. Hikayemiz bir anlık şeylerden ibaret değildi. Bugün bunu bir kez daha anlamıştım.
Tabi bu 'Evlenmeden olmaz!' olayını Pars'a karşı kullanacağım gerçeğini değiştirmeyecekti.
Wooww wooow haram Ada hsjsjsjsj
Bu bölümü hangi kafayla yazdım bilmiyorum ama bence tatlış djsjhsjs fazla şey yapmayın😂

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA | Texting
ContoPars: Neden Görkem? Bilinmeyen numara: Çünkü merhametli. Karşısında kim olursa olsun onu kırmadan davranmayı biliyor. Yalandan değil içinden gelerek yapıyor Bilinmeyen numara: İlk böyle etkilendim Pars: Kızlar böyle erkeklerden mi etkilenir? Bilinme...