Bolum 1

902 21 3
                                    

11 Ekim 2015
İstanbul-Nişan taşı
10.45

“Oturun, lütfen!” adam ofis koltuğunda arkasına yaslanıp ellerini göğsünde bağladı. Kendisi ünlü bir firmanın sahibiydi. Bundan birkaç sene önce ise kendisine birçok düşman edinmişti. Şimdi ise yirmi yaşındaki kızını koruması gerekiyordu. Kızından başka kimsesi yoktu. Eşi dört sene önce trafik kazasında –ki bunun suikast olduğu ortaya çıkmıştı- hayatını kaybetmişti. Kendini bildiğinden bu yana âşık olduğu kadından ona şimdi sadece bir tek kızı kalmıştı. Onu da gözü gibi koruyup kollaması gerekiyordu. Bu yüzden de yabancı ülkedeki özel bir birimden paralı asker tutmuştu. İkisini de dünyanın servetini ödeyecekti. Tabi eğer anlaşabilirlerse…

İki koruma dağ kadar sağlam görünüşlü ve taş gibi sert ifadeye sahipti. Birisi küllü kumral saçlı mavi gözlü ve diğerine göre daha sertti. Öbürü de sarışın ve mavi gözlü daha yumuşak görünüşlüydü. Ama bu yumuşak görünüş bir insanın en sert haline eş değerdi.

İki koruma, adam oturmalarını beklerken ayakta kalmayı tercih etti. Adam İngilizceyi anadili gibi biliyor ve kızı da küçük yaşından bu yana İngilizce eğitimi alıyordu.

Adam, korumalar oturmayınca çekmeceden kızının en son çekindiği fotoğrafını çıkarıp Seth’e gösterdi. “Adı Derin ve yirmi yaşında. Karımı öldüren adamlar şimdi kızımın peşinde. Sizin istediğiniz her şeyi sağlayabilirim. Para ise söz konusu bile olamaz. Tek istediğim kızımın güvende olması! Karımı kaybettiğimde yıkıldım. Ama kızımı kaybetmeye dayanamam. Size açık konuşmam gerekirse annesinin ölümünden sonra o çok değişti. Şımarık ve umarsız kızın tekidir. Orada burada başını belaya sokar. Ama bu dönemleri umurumda bile değil. Sizi zorlayacak. Sadece sabırlı olmanızı istiyorum.” adam alnını ovuşturdu. “Şimdi teklifimi kabul edecek misiniz?”

Seth, elindeki fotoğrafı inceledi. Kız, kocaman mavi gözleri olan, kumral saçlı, dolgun pembe dudaklı ve küçücük bir buruna sahipti. Suratı kalp şeklindeydi ve boynu uzundu. Beyaz teni vardı. Ama o kadar da çiğ bir beyazlığı yoktu.

Seth, fotoğrafı Danny Mills’e uzattı. Adamda kızı hafızasına kazırcasına inceledi. Sonra birbirleriyle bakıştılar. Seth, çok hafif bir şekilde başını öne eğdi. Diğeri de adama döndü. Seth, resmi ceketinin iç cebine soktu ve elini adama uzattı.

“Kabul ediyoruz. Planınız nedir?”
Adam kendisine uzanılan eli hemen sıktı. “Kızım annesinin kaybından sonra büyük bir çöküş yaşadı. Bu yüzden ona şoförü olduğunuzu söyleyeceğim. Biriniz onun şoförlüğünü yaparken, diğerinizde arkadan onu takip edecek. Aslında…” kollarını iş adamı tavrında bellerine koydu. “…planı size bırakıyorum. Bana sadece neye ihtiyacınız olduğunu söyleseniz yeter. Malikânede size ait odalar çoktan hazırlatıldı. Kızımın odasındaki katta... Ona yakın olmanızı istiyorum.”

“Siz bize güvenin yeter!” dedi Danny. “şimdi bizi kızınızla tanıştırın ve gerisini bize bırakın.”

Adam, iki korumaya anahtar verdi. “Bu malikânenin anahtarı.” Çekmecesine gidip açtı ve içinden iki araba anahtarı çıkardı. “Bunlarda kurşuna dayanıklı özel araba anahtarlarınız. Ama kızım şuanda burada değil. Geldiğinde sizi tanıştıracağım. Sizde bu arada bütün hazırlıklarınızı yaparsınız. Şimdi lütfen benimle gelin. Sizi evinize götüreyim.”

KORUMAM DEGIL SEVGİLİM OLUR MUSUN? (Komando Serisi -I-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin