Sona Doğru

194 10 2
                                    

《Bu bölümde +18 icerik bulunmaktadır!! 18 yasindan küçükler ve rahatsiz olabilecekler okumasin.》

18 Kasım 2015
Orman Otel
19.45

Otel odasına girdiğimizde Seth, omzundaki Danny’yi yataklardan birine attı. Burası iki yataklı odası olan sıradan bir oteldi. Odada yataklardan başka bir şey yoktu. Ama sorun değildi. Zaten bir kişi sürekli nöbet halinde olduğu için iki yatak yeterli oluyordu.

Seth, Danny’nin üstünü örterken bende iki camın önüne dürbünleri kurdum. Seth, göz ucuyla bana bakıp botlarını çıkarırken gülümsedi. “Ne?” diye sordum. Kaşlarını çatıp omzu silkti ve diğer yatağa girip bana doğru döndü. “Uyumalısın, Seth! Yoksa gerçekten bir çatışma çıktığında beni koruyamayacak durumda olacaksın.”

“Sen kendi başına idare ediyorsun. Bundan şüphem yok artık.” Deyip gözlerini kapattı. Kafamı iki yana sallayıp dürbünün bakış açısını kontrol ettim. Hemen hemen her yer görünüyordu. Üstümdeki montu çıkarıp silahın şarjörünü çıkardım. Cebimden bir kurşun çıkarıp kullandığım bir kurşunun yerine koydum. Silahı belimdeki yerine sokarken Seth’in gözlerini üstümde hissetim. Dönüp ona baktım. Gözünü bile kırpmadan beni süzüyordu.

Gülümseyip “Park yerindeki arabaların hepsinin rengini, plakasını ve markasını not ettim. Bizim arabanın iki boşluk sağında kırmızı bir Şahin var. Önünde de bej rengi bir Kartal. Çaprazında da elli yedi plaka bir motosiklet var.” Derin nefes aldım. “Parkın bir sağında bir solunda giriş var. Ama onun dışında başka giriş yok. Yani otele giriş sadece ön tarafta. O yüzden arka tarafa bakmak için balkonu kullanmamız gerekiyor. Bana izin vermeyeceğiniz için bu iş ikinizden birine düşüyor. Ama…” çantadan laptopu çıkarıp uyduya girdim. “…sanırım bunun içinde bir uydumuz var. Eğer tam yeri bulabilirsem etrafı detaylı bir şekilde inceleyebilirim.” Seth, bana cevap vermeyince laptopun ekranından bakışlarımı çekip ona çevirdim. Bana çok farklı bir şekilde bakıyordu. “Ne? Sadece sizin gibi olmaya çalışıyorum. Şunu bilesin bunların hepsi senin için. Sadece uyuyup dinlenmeni istediğim için. O yüzden çabalarımı boşa çıkarmada o mükemmel ve çekici gözlerini yum!” gözlerimi tekrar ekrana çevirdim. Olduğumuz konumun koordinatlarını girip uyduyu en son ayarına kadar yakınlaştırdım. Seth’in bakışlarını hala üstümde hissediyordum ve biliyordum. Ama şuanda o uyuyana kadar ona bakmamalıydım. Uyuduğu zaman izleyebilirdim. O yüzden şimdi bütün planları halletmem gerekiyordu. Laptopu bir kenara bırakıp dürbünden baktım. Park alanı aynıydı. Ne bir araba eklenmişti, nede bir araba eksilmişti. Laptoptan bir ‘bip’ sesi çıkınca hızla laptopu alıp uyduya baktım. İstediğim şekildeki görüntü ile karşılaşınca kocaman gülümsedim. Gözlerimi kaldırdığımda Seth hala bana bakıyordu. Gözlerinde kocaman bir hüzün vardı ve buna odaklanmamak için Danny’nin çantasından kâğıt ile kalem çıkardım. 

Planı çizmem bitince ağrıyan boynumu sağa sola çevirdim ve gözlerimi kaldırıp Seth’e baktığımda en derin uykusunda olduğunu fark ettim. Gülümseyip yerden kalktım. Çizimi katlayıp cebime tıkıştırdım. Dürbünden baktım. Motosiklet yoktu. Ama onun dışında her şey yerli yerindeydi. Seth’in yanına gidip onu uyandırmamaya çalışarak cihazı cebinden çıkarabilmek için elimi uzattım. Çok yavaş bir hareketle almam gerekiyordu. Çünkü o tilki uykusunda uyurdu hep ve tık sesine bile gözlerini açardı. İçimden dua ederek ve nefesimi tutarak cihaza ulaştım. Ama çıkarması sorundu. Gözlerimi kısıp yavaşça çok yavaşça cihazı çıkarmaya çalıştım. İlk gözlerini açacak gibi oldu. Ama sonra İspanyolca bir şeyler mırıldandı. İngilizceden başka dil bilmiyordum. Ama her dilde seni seviyorum kelimesini biliyordum ve birden kalbimdeki acıyla cihazı bırakıp olduğum yere çöktüm.

KORUMAM DEGIL SEVGİLİM OLUR MUSUN? (Komando Serisi -I-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin