《+18 icerik bulunmaktadır! Rahatsiz olabilecekler ve 18 yasindan küçükler lutfen okumasin!》
18 Aralık 2015
Yalova/Çınarcık
01.30Seth, kucağında beni yatağa yatırırken ona aralık olan gözlerle baktım. O gittiğinden bu yana ilk defa rahat bir uyku çekecektim. Ağlayarak uyanmadan, kesintisiz bir uykuya hasrettim. Onun kollarında süper mutlu bir uykuya kesinlikle ihtiyacım vardı. Gözlerim kapanırken elini tuttum. “Gitme.” Dedim ve elini sımsıkı tutup koluna sarılıp uykuya daldım.
Sabah yatakta dönüp yanıma uzandığımda yanım boştu. Korkuyla yatakta doğrulup ağlamaya başladım. Rüya olamazdı. Rüya değildi. O buradaydı. Yanımda! Yoksa beni yine bırakıp gitmiş miydi?
“Derin?” gözlerimi silip arkama döndüğümde Seth korkuyla bana bakıyordu. Yataktan fırlayarak çıkıp boynuna sarıldım ve sanırım bir şey tutuyor olacak ki ayaklarımızın üstüne düştü. Ama umurumda değildi. “İyi misin?”
Gözlerine bakıp “Bu soruyu sormanı bile özlemişim.” Dedim. “Uyanınca yanıma baktım. Ama yoktun. Gittin sandım.”
Kaşlarını çatıp yere eğildi ve poşeti alıp bana uzattı. “Sana kıyafet aldım.” Derken onun eskisi gibi bana yakın olmadığını fark ettim. Korkuyla poşeti aldım. Ama yatağa oturup düşünmeye başladım. Onun düzenini bozduğum için bana kızgın mıydı?
“Sağ ol.” Diye fısıldadım. Seth, önümde eğilip yanağımı okşadı.
“Beni bu şekilde panikletme bir daha.”
“Yani paniklediğin için mi böylesin? Yani düzenini bozduğum için bana kızgın değil misin?” gülümseyip yüzümü iki elinin arasına aldı ve alnıma upuzun öpücük kondurdu.
“Sana kızgın falan değilim. Hala canlı olduğun için mutluyum.” Dedi. Kucağına inip bacaklarımı beline doladım ve kafamı boynuna gömdüm. “Sanırım bunun içinde mutluyum.”
“Ne için?” diye fısıldadım.
“Boş ver.” Dedi ve saçlarıma öpücük kondurdu. Parmaklarını saçlarımın arasına soktu. İspanyolca bir şeyler mırıldandı. Anlamıyordum. Ama kalbimi ısıtmıştı o İspanyolca kelimeler. Gözlerimi yumup kokusunu içime çektim.
“Söylediğin ne anlama geliyor.”
“Cesaret ettiğimde ilk sen duyacaksın, merak etme, Mi amor!” Dedi tatlı yumuşak sesiyle.
Gülümseyerek geri çekildim ve gözlerine bakıp yanağını okşamaya başladım. “Bu hoşuma gitti.”
Şaşkın bir ifadeyle gözlerimi araştırırken “Hadi giyin artık. Bende şu son birkaç işlemi araştırayım.” dedi.
Poşetin içine baktığımda Seth’e döndüm. Bana ukalaca sırıtıp kendini benim yattığım yere attı. Bir şey söylemeden banyoya girip poşetin içindeki kırmızı gülü çıkarıp kokladım. Şimdi heyecandan düşüp bayılabilirdim. Unutmamıştı. O kulağımın arkasına çiçek taktığında ona onun kırmızı gül olduğunu söylemiştim ve şimdide poşette kırmızı bir gül vardı. Sevinç çığlığımı bastırıp onu mermere koydum. Poşetteki bol pantolonu görünce bacaklarımı düşünerek bunu aldığı için yüzümde kocaman gülümseme oluştu. Üstümdeki bana büyük gelen pantolonu çıkarıp hemen onu giydim. Üstümdeki boğazlı bluz, kazak ve büyük atleti de çıkarıp Seth’in aldığı siyah askılı atleti giydim. Sonra aldığı tatlı mavi triko kazağı ve kalın hırkayı da giydim. Gülü alıp aynanın karşısına geçip gülü kulağıma sıkıştırıp saçlarımı düzelttim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMAM DEGIL SEVGİLİM OLUR MUSUN? (Komando Serisi -I-)
RomanceBelindeki silahi hizlica cekip aldim ve korumaligi indirip gozlerine baktim. Korkuyla acilan gozlerle bakiyordu. Olduğu yerde tas kesilmisti ve cenesindeki kaslarin segirdini, alninda biriken ter damlaciklarini cok net gorebiliyordum. Silahi yukari...