20.BÖLÜM

1.1K 77 103
                                    

~Yıl 2013~

D:Ee hadi anlat bakalım.

Ömer gülümseyerek elindeki şarabından bir yudum alıp konuşur.

Ö:Ne anlatayım sevgilim?

D:Kendini işte. Ben anlatmıştım. Şimdi sıra sende.

Deyip elindeki kadehi masaya koyar. Ve bağdaş kurup Ömere döner.  Ömer burukça gülümseyip denize bakar.

Ö:Yani öyle pekte anlatılacak bir hayatım yok. Sıradan yaşayıp gidiyorum işte.

D:Nasıl yok? Annen baban ya da kardeşin. Onlardan bahset. Tanıyayım seni.

Defne, Ömerin suratının düştüğünü görünce daha da yaklaşıp yanağını okşar. 

D:Ömer... eğer anlatmak istemezsen anlatmak zorunda değilsin. Saygıyla karşılarım seni.

Ömer doğrulup kadehini masaya koyar. Ve daha sonra Defne ye dönül ellerini tutar.

Ö:Yok sorun değil. Beni tanımak istersin tabiki de.

Der ve derin bir nefes alıp kafasını kaldırıp gökyüzüne bakar. Daha sonra kendini hazır hissedince, kafasını indirir. Ve konuşmaya başlar. 

Ö: Benim annem babam yok Defne. Ben daha bir günlük iken bir deniz kenarına bırakıp terk etmişler beni. Şans eseri oradan geçen manevi dedem bulmuş beni. Baştan ne yapacağını bilememiş. El kadar bebeğim çünkü. Kim olsa bilemez, korkar. Beni alıp hemen polise gitmiş. Anlatmış her şeyi. Polisler de aramaya başlamışlar ailemi. Ararlarken de beni yurda vermeleri gerektiğini söylemiş polisler dedeme. Ama dedem beni vermemiş. Ailesi bulunana kadar ben bakacağım demiş. Zar zor polisleri ikna etmiş. Bir ay boyunca o bakmış bana. Bir ayın sonunda polisler dedemi arayıp karakola çağırmışlar.  Dedem beni de alıp gitmiş karakola. Polisler bulmuşlar annem olacak o kadını. Gelmesi ve beni alması gerektiğini söylemişler. Ama o istememiş beni. Ne hali varsa görsün demiş.

Ömer, duyduğu hıçkırık ile duraksar. Defne gözyaşları içinde Ömeri dinliyordur. Ömer elini Defne nin yanağına getirip okşar. Defne de yanağında olan Ömerin elinu tutup avuç içini öper.

Ömer derin bir nefes alır. Ve daha sonra diğer eliyle gözlerini silil devam eder.

Ö:Polisler, dedeme bütün olanları anlatmışlar. Ve beni yurdu vermeleri gerektiğini de. Dedem de beni sahiplenmek istediğini söylemiş. Gerekli olan bütün belgeleri tamamlayıp sahiplenmiş beni. Adımı da o koymuş. Hep benimle ilgilenmiş, kendi elleriyle beslemiş, yıkamış, uyutmuş. Öyle böyle büyüttü beni, bu yaşıma kadar getirdi.

Defne ağlayarak, Ömerin yüzünü avuçları içine alır.

D:Ömer, ben çok seviyorum seni, çok!

Deyip birden Ömere sarılır. Ömer de Defneye sarılır ve kafasını Defne nin  boynuna gömüp orada gözyaşlarını akıtmaya devam eder.

Defne ise Ömerin boynuna bir sürü minik minik öpücükler bırakıyordur.

D:Sen nasıl dayandın böyle? Bu acıya, bu eksikliğe... Kıyamam ki ben sana.

Ömer geri çekilip Defneye bakar

Ö:Defnem, lütfen ağlama. Ben de bu incilerine kıyamam senin.

D:Sende ağlama o zaman.

Alınlarını birbirlerine yaslarlar. Bir süre öyle kaldıktan sonra Defne geri çekilip Ömere bakar.

D:Sen nasıl öğrendin gerçekleri? Ama bak kötü olacaksan anlatma, lütfen.

Ömer, Defne nin saçlarını okşayarak konuşur.

BİR DENİZ HİKAYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin