Ömer gözlerini Asiye nin gözlerinden çekip arkasını döner. Tam bir adım atacak iken duyduğu kelime ile olduğu yerde kalır.
A:Oğlum...
Ömer gözlerini kapatıp derin bir nefes alır. Ardından gözlerini açıp sinirli bir şekilde Asiye ye doğru döner.
Ö:Sakın! Sakın bana oğlum deme!
Der işaret parmağını sallayarak. Asiye sertçe yutkunup dolan gözlerini aldırış etmeden devam eder.
A:Ne olur böyle yapma oğl---
Ö:BEN SANA NE DEDİM! BANA OĞLUM DEME DEMEDİM Mİ!! NİYE HÂLÂ OĞLUM DİYORSUN HE?!! BEN KİMSENİN OĞLU FALAN DEĞİLİM!
A:Mert, çok zor biliyorum. Ama beni dinle lütfe---
Ömer Asiye ye doğru birkaç adım atar ve bağırmaya devam eder.
Ö:BENİM ADIM ÖMER! ANLADIN MI? BENİM ADIM ÖMER!
Asiye, Ömerin bu hâlinden korkmuştur. Ve gözyaşlarını yavaşça serbest bırakır.
Defne, Asiye yi korkmuş bir şekilde görünce koşarak Ömerin yanına gidip kolundan tutar.
D:Hayatım sakin ol lütfen, bak korkuttuyorsun bizi.
Ömer kolunu çekip bağırmaya devam eder.
Ö:YA NASIL SAKİN OLAYIM DEFNE ?!! BENİ DAHA BİR GÜNLÜK İKEN DENİZ KENARINA BIRAKIP GİDEN BU KADINDI! YILLARDIR ARAYIP SORMAYAN BU KADINDI! BENİM YILLARDIR ANNE HASRETİ ÇEKTİREN BU KADINDI! BENİ İSTEMEYEN, ÇOCUKLUĞUMU ELİMDEN ALAN BU KADINDI! VE BENİ BU HAYATTA YALNIZ BIRAKAN BU KADINDI!
Ömer durup sinirli bir şekilde şekilde nefes alır. Asiye ise bir şey diyemez. Çünkü Ömer in bu sözleri kalbine bıçak gibi saplanır.
Ö:BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN NASIL SAKİN OLAYIM BEN DEFNE ?!
D:Haklısın birtanem çok haklısın. Ama bak böyle bağırarak olmaz. Lütfen.
Ömer sinirle iki eliyle ensesini tutup volta atmaya başlar bahçede. Sinan, Hakan ve Seda ise bir şey demeden şaşkın bir şekilde izliyordur olanları.
Asiye en sonunda dayanamayıp sessizce konuşur.
A:Mecburdum oğlum. Ben ister miydim seni bırakmayı. Ama çok mecburdum.
Ö:Mecbur falan anlamam ben! Bir anne ne olursa olsun oğlunu bırakmaz! Bırakmaya içi el vermez. Ama sen ne yaptın deniz kenarına bırakıp terk ettin ve aradan 33 yıl geçti şimdi geçmiş karşıma mecburdum diyorsun! Mecburluk ile alakası yok!
Der bu sefer daha sakin ama sert bir ses tonu ile. Asiye güçlükle yutkunup konuşur.
A:Evet bir hata yaptım biliyorum, çokta pişmanım. Ne olur hatamı telafi etmeme izin ver. Yalvarırım.
Der Ömere doğru bir adım atarak. Fakat o bir adım atması ile Ömer de bir adım geri gider hemen. Ve elini kaldırarak konuşur.
Ö:Ben bunca yıl annesiz nasıl yaşadıysam bundan sonra da yaşarım. Bir gram da pişman olmam annesiz bir şekilde yaşadığım için. Çünkü senin gibi bir annem olacağına hiç olmasın daha iyi!
Asiye gözlerinden yaşlar akarak başını eğer. Ve sessiz sessiz ağlamaya devam eder.
Defne ise bir Asiyeye bakar bir de Ömere.D:Ömer... Ne olur anlamadan dinlemeden böyle konuşma. Şuan ne dediğini bilmiyorsun, pişman olacaksın.
Ö:Defne! Ben ne dediğimin gayette farkındayım! Ve çokta netim! Yıllardır yanımda değildi şimdi de olmasın! İstemiyorum. Anlaşıldı mı?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DENİZ HİKAYESİ
Fiksi Penggemar"Aşk düşünüldüğü kadar güzel bir duygu mudur? Yoksa hiç kimsenin yaşamak istemediği kadar kötü bir duygu mudur?"