34. Bölüm

75.7K 3.6K 550
                                    

Medya: HALUK LEVENT -Zifiri

Keyifli okumalar 🦋

••••••••••••

~~~

"Demir film cidden harikaydı, resmen gülmekten gözümden yaş geldi." dedi, İlayda kulağa fazlasıyla keyifli gelen bir sesle.

Demir, İlayda'nın mutlu olduğunu görünce sırıtarak yanında yürümeye devam etti. "Sana güleceğinin garantisini vermiştim."

"Daha önce bu filmi izlemiş miydin yoksa?"

"Hayır ama filmin fragmanını izlemiştim ve bu denli komik olduğu fragmanından belliydi."

"Bazen fragman iyi olsa bile film kötü çıkabiliyor ama bu film kesinlikle o filmlerden biri değil, harika bir seçim."

"Beğendin değil mi?"

"Beğenmek mi? Bayıldım."

Demir daha da sırıtırken İlayda'nın yan profiline bakmaya başladı. Kirpiklerinin gölgesi yine elmacık kemiğini süslüyordu ve gülümsedikçe siyah gür kirpikleri hafifçe titriyordu. "Demek ki seni tanımaya başlamışım."

İlayda'da onu dikkatle izleyen kahverengi gözlere çevirdi yeşillerini. "Nasıl yani?"

"Şöyle ki daha aramızda bu sinema muhabbeti geçmeden önce ben bu filmi görmüştüm ve fragmanını izlerken aklıma sen gelmiştin, senin de sevebileceğini düşünüp filmi görmeni çok istemiştim. Dün de sinemaya gitme fikri ortaya çıkınca aklıma hemen bu filme gitmek geldi. İtiraf etmem gerekirse filmi göreceğin için heyecanlanmıştım. Eğer filmi beğenmeseydin kesinlikle hayal kırıklığına uğrardım."

İlayda, Demir'in sözleri karşısında şaşırsa da başı okşanmış bir çocuğun tebessümü gibi bir tebessümün yüzüne yayılmasına engel olamadı. "Gerçekten de beni tanımaya başlamışsın, kesinlikle filmi sevdim." dediğinde yeşil gözleri ışıl ışıl parlıyordu.

Tam o sırada asansörün kapısı açılınca Demir gözlerini İlayda'nın yeşillerinden çekip yanlarında bekleyen üç adamla birlikte asansöre bindi lakin adamlardan birinin asansöre binerken İlayda'yı süzdüğünü görünce kaşlarını çattı ve İlayda'yı sol tarafına alarak adamla arasına girip kahverengi gözlerini sinirle adamın üzerine dikti.

İlayda ise asansörde bir anda oluşan ve sebebini anlayamadığı gergin havayla tedirgin olmuştu. Gergin geçen birkaç saniyeden sonra asansörün kapısının açılmasıyla rahat bir nefes verip Demir'le asansörden indi, bakışları direkt onu buldu. Anlamlandıramadığı gergin yürüyüşüne, yan profiline dikkatle baktı. Tek kaşını sinir bozucu bir şey düşünüyormuş gibi öfkeyle kaldırmış alt dudağın köşesini de sertçe kemirmeye başlamıştı.

Daha fazla dayanamayıp; "İçeride bir sorun mu oldu?" diye sorduğunda Demir'in gerginlikten kasılan yan profiline daha da şaşırdı.

"Hayır olmadı."

"Neden  o zaman bir anda gerildin?"

Demir de İlayda'nın sorusu karşısında kısa bir an duraksayıp aynı soruyu kendi kafasında kendine sordu. Sahi neden bu kadar gerilmişti? Neden o adamın İlayda'yı süzmesi bu kadar ağrına gitmişti?

Kafasında sorduğu soruya cevap bulunca düşüncesini onaylar şekilde belli belirsiz başını salladı.
Sebebi açıktı.Yanındaki bir kadına, bir adamın o şekilde bakması hiç hoşuna gitmemişti.  Ve şu an yanındaki kişi İlayda değil Meltem'de olabilirdi. Peki İlayda ya da Meltem olması fark eder miydi?

EYLÜL (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin