39. Bölüm

58.7K 3.4K 671
                                    

Medya: RİHANNA - Stay

Bunun hakkında nasıl hissedeceğimi bilmiyorum
Hareketlerindeki bir şey
Beni sensiz yaşayamazmışım gibi hissettiriyor
Ve beni tamamen ele geçiriyor
Kalmanı istiyorum
Kal

Keyifli okumalar 🦋

••••••••••••

~~~

İlayda, Beren'e sarıldığında Beren kulağına doğru kararlı bir sesle fısıldadı. "Yardımıma ihtiyacın varsa gerçekten kalabilirim."

"Bence Cesur'u daha fazla kızdırmamalısın zaten onunla gitmediğin için bayağı bozuldu."

Beren, İlayda'dan ayrılıp umursamaz bir tavırla omuzlarını silkti. "O önce kendine dönüp kızsın, sürekli bana karışmaya hakkı yok."

İlayda muzip bir tavırla; "Bence sizden çok tatlı bir ikili olur." deyince Beren hüzünle içini çekti. "Maalesef bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz."

"Hayat bu, bize ne getireceği hiç belli olmaz."

İlayda'nın sözlerine Beren de aynı muzip tavırla sırıtmaya başlayıp az ilerideki boş masaları silen Demir'e doğru kısa bir bakış attı. "Bence Demir Bey'le siz de çok tatlı bir ikili olursunuz."

İlayda nabzının teklediğini hissetti lakin son günlerde bu hissin, kendini yoğun bir şekilde hissettirmesi sinirlerini zorluyordu. "Demir, sadece benim arkadaşım ayrıca o başkasına aşık."

Beren, anında itiraz etti. "Aşk, sevdiğini her an yanında ister ve sevdiğinin yanında olur. Bunu sakın aklından çıkarma.''

"Ne demek istiyorsun?"

Beren, kesik bir nefes alarak bakışlarını Demir'in üzerinden çekerek pastanede gezdirdi. "Etrafına bir baksana. Şu an içeride tek tük müşteri var ve üstelik senin bir yardımcın da var. Kısacası şu an onun yardımına ihtiyacın yok. Her ne kadar Cesur'la yan yanayken sürekli kavga ediyor olsak da onun yanında olmayı istiyorum çünkü nefes alışverişlerini duymayı seviyorum, yani sevene bahane çok. Demir Bey de aşık olduğunu iddia ettiğin kadının yanında değil, senin yanında. Üstelik Meltem'in ilgisinin yeniden başladığını söylemesine, senin yardıma ihtiyacın olmamasına rağmen senin yanında. Neden sence? Bence bunu bir düşünmelisin."

İlayda duyduklarını sindirmek için gözlerini bir anlığına kapatıp açtı ve bakışlarını Demir'in üzerinden ayırmadan sessiz, derin bir iç çekti.

Beren de haline tebessüm edip; "Tabii onun hislerini fark edebilmen için kendi hislerini kabullenmelisin. Yani Demir Bey'i sadece arkadaşın olarak görmediğini önce kendine itiraf etmelisin." dedi.

İlayda hiç acele etmeden yavaşça bedenini Beren'e çevirip ters ters yüzüne baktı. "Sen gitmiyor muydun?"

Beren'in tebessümü yüzüne daha da yayılırken; "İşte tam olarak bundan bahsediyordum." diyerek göz kırptı ve onlara bakmaya başlayan Demir'e selam verip kapıya doğru ilerledi. Kapı yanında kapısını açmak için bekleyen Serkan'ı görünce de hafif bir tebessümle teşekkür edip pastaneden ayrıldı.

İlayda ise Beren'in arkasından zihnini bulandıran sözleri yüzünden kaçamak bakışlarıyla Demir'i izlemeye devam ediyordu. Kendi kendine; "Beren haklı olabilir mi? Şu an gerçekten benim için burada olabilir mi?" diye sordu. Demir'in onu sevme ihtimalini düşündükçe kalp atışlarının hızlandığını hissetti ve bu his yüzünden yanaklarını sıkıntıyla şişirdi. Ağlamaklı bir sesle; "Niye benim kalbim çarpıyor? N'oluyor bana?" diyerek yeniden Demir'e baktı. "Neyin içine düştüm ben, nasıl çıkacağım?''

EYLÜL (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin