Medya: MABEL MATİZ - Bir Hadise Var
Keyifli okumalar 🦋
•••••••••
EYLÜL
Annemle babamı geçirmek için havaalanında bulunduğumda bu defa yanımda Poyraz vardı ve ikimizin de yüzünde mutluluk okunuyordu.
10 günlük süre zarfında düğünün detayları ayrıntılı bir şekilde konuşulmuş, düğüne gelecek kişiler belirlenmiş, kalacak yerler ayarlanmıştı ayrıca düğünün iki hafta sonra yapılmasına karar verilmişti.
Poyraz da bu sırada tüm bu detaylarla özenle ilgilenmiş, içimde hiçbir ukdenin kalmaması için elinden geleni yapmıştı. Poyraz'ın bu uğraşları annemle babamın da dikkatini çekmiş özellikle babamın son günlerde Poyraz'a karşı biraz daha ılıman yaklaşmasına sebep olmuştu.
Alihan ise isteme gecesinin sabahına anlamadığımız bir şekilde apar topar Almanya'ya dönmüştü. Aniden dönmesinin sebebini Güneş'e bağlasam da çok fazla üzerinde durmayı istememiştim.
Düşüncelerimden annemin sesiyle çıktım. Ona baktığımda gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm. Her ayrılık vakti geldiğinde tıpkı şu an da olduğu gibi güzel gözlerini doldurur, içimi cız ettirirdi.
Titreyen sesiyle; "İki hafta sonra görüşmek üzere kızım." deyince hüzünle söylendim."Annem sen söyledin işte. İki hafta sonra görüşeceğiz zaten, lütfen doldurma güzel gözlerini."
"Sanki elimde mi kızım?" diyerek kaşlarını çatıp huysuzca homurdandı. "Sen de anne olunca anlarsın ne demek istediğimi, yaşı kaç olursa olsun evlattan ayrılmanın nasıl zor geldiğini o gün anlarsın. Ayrıca ben yokken sakın aç kalayım deme, vallahi zayıflar çirkin gelin olursun benden söylemesi."
Annemin serzenişe gülümseyerek başını salladığımda yanağına uzanıp kırışmaya yüz tutmuş yanağının üzerinden öptüm. Ardından sıkıca boynuna sarıldım.
Ben anneme sıkı sıkı sarılırken babam da Poyraz'ın elini sıkmakla meşguldü ve kendi aralarında anlayamadığım bir şeyler konuşuyorlardı. Daha doğrusu babam konuşuyor, Poyraz tüm ciddiyetiyle, sabit ifadesiyle yüzüne bakıyordu.
Annemden ayrıldıktan sonra babama dönüp yanlarına doru yürümeye başladım. Ben yanlarına varınca babam sustu ve başını bana çevirdi. Bizi uzaktan izleyen korumalara doğru kısa bir bakış atıp; "Kendine dikkat et kızım." dedi.
"Beni merak etme baba, ben burada oldukça güvendeyim." dememle birlikte babam başını Poyraz'a çevirdi. Poyraz belli belirsiz babama başını salladığında sanki aralarında sessiz bir anlaşma yapıyorlardı.
"Siz de kendinize dikkat edin ve gidince beni aramayı unutmayın."
Babamın bakışlarını yeniden beni bulunca sıkıca sarıldı. ''Senin iyiliğini istediğimi sakın unutma.''
Babamın fısıtısıyla ondan ayrılıp anlayışla yüzüne baktım. ''Biliyorum baba.''
Babam göz kırpıp annemle birlikte yanımızdan ayrıldı. Onlar gözden kaybolur kaybolmaz Poyraz bana dönüp dudaklarını saçlarıma bastırdı. ''Nihayet seni evimize götürebileceğim, bu ayrılık bana çok ağır geldi, çok özledim seni. Evin içinde seni göremedikçe, sesini duyamadıkça, soluduğun havayı soluyamadıkça çıldıracakmışım gibi hissettim, nefesim kesildi. Bir daha böyle bir ayrılık yaşamak istemiyorum."
Poyraz'ın keskin fısıltısı kulaklarıma ulaştığında göz bebeklerimi titretmeye başlamış, yüreğimi tüm sıcaklığıyla kucaklamıştı. Onun varlığı her seferinde bambaşka diyarların kapılarını aralıyor, beni fütursuzca içine hapsediyordu. "Ben de seni çok özledim sevgilim, bir daha hiç ayrılmayalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL (Raflarda)
RomanceKarısının ölmesiyle tüm dengeleri değişen ve kızının öğretmeniyle yeniden aşkı tadan bir baba ile aşkı hiç ummadığı bir adamda bulan bir öğretmenin öyküsü... Not: Mafya kitabı değildir. Ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve hikayenin ilk bölümleri...