10. Bölüm

80.3K 4K 821
                                    


Medya: ED SHEERAN - Shape Of You

Keyifli okumalar 🦋

••••••••••

4 GÜN SONRA

EYLÜL

Havalar yavaş yavaş soğumaya başlarken o hafta yine benim için hızla geçmişti.

Haftanın son günü ise oldukça gergindim. Poyraz Bey'i spor salonunda gördüğüm günden beri bir daha hiç görmemiştim. Ayrıca unutmaya çalışsam da Arzu Hanım'ın geçen gün hakkımda söylediklerini bir türlü unutamamış, bir kurt misali günlerce içimi kemirmesine engel olamamıştım.

Ellerimi yıkadıktan sonra aynadaki yansımama baktım. Mavi tonlarında bir elbise giymiş, saçlarımı da salmıştım. Bugün kendime her zamankinden fazla özenmiştim ve kendimi mavinin büyüsüne teslim etmiştim.

Gerginliğimi bastırabilmek adına aynadaki yansımama göz kırpıp lavabodan çıktım. Birazdan Poyraz Bey'in yanına gidecek, ona Melis'le ilgili bilgi verecektim. Biraz ilerlemiştim ki tam da beklediğim gibi Cesur'la karşılaştım. "Poyraz Bey sizi bekliyor Eylül Hanım."

Başımı olumlu anlamda sallayarak Cesur'u takip etmeye ve ağır ağır odasına doğru yürümeye başladım. Kalp atışlarım sesi yine kulaklarımın uğuldamasına sebep oluyordu. Sakinleşmesi için avuç içimi kalbimin üzerine bastırdım ve Cesur'un kalp atışlarımın sesini duymamasını umut ederek yürümeye devam ettim. İçimde ilk kez Poyraz Bey'e karşı kızgınlıktan ziyade kırgınlık vardı ve bu kırgınlık hissi canımı sıkıyordu. Ayrıca sürekli haddinden fazla hızlı atan kalbim de fazlasıyla sinirimi bozuyordu.

Engin Bey'in odasına girince onun orada olmadığını gördüm ve bir nebze de olsa rahatlayarak nefesimi verdim. Bu adam, son günlerde daha da yakınımda dolaşmaya başlamıştı. Üstelik rahatsız olduğumun farkında olmasına rağmen bundan zevk alır bir hâlde dolanıyordu etrafımda. Özellikle bugün beğeni dolu bakışlarını bir an olsun üzerimden ayırmamış, tüm günümü sinirle geçirmeme sebep olmuştu.

Cesur beni içeriye alıp dışarı çıkınca olduğum yerde kıpırdamadan Poyraz Bey'e bakmaya başladım. Gergin bir yüz ifadesiyle masasının üzerinde duran kâğıtlara bakıyordu. Hareket etmediğimi fark edince kâğıtlardan başını kaldırıp bana baktı.

Bakışı içimi titretti...

Onun ise beni görünce çenesi öfkeyle kasıldı. "Buyurun Eylül Hanım," diyerek masasının karşısındaki koltuğu işaret etti.

İçimdeki kırgınlık bedenime yansıyordu ve ben buna engel olamıyordum. Kırgın bir ifadeyle başımı salladım ve işaret ettiği koltuğa oturup okyanusu andıran mavi gözlerine bakmamak için kendimle savaşmaya başladım.

Poyraz Bey'in beni izleyen keskin bakışlarına keskin sesi eklendi. "Sizi dinliyorum Eylül Hanım."

Boğazımı temizledim ve ona bakmadan konuşmaya başladım. "Melis, genel olarak bu hafta daha iyiydi. Eskisine oranla derslere daha fazla katılım sağlıyor, matematikte ise beni şaşırtmayı başarıyor diyebilirim. Biraz kitap okuma alışkanlığı eksik, okumaktan ziyade dinlemeyi tercih ettiğini söylüyor. Şu anki hedefim ona kitap okuma alışkanlığı kazandırmak, bunu da yakın bir zamanda halledebileceğimize inanıyorum ve yine evde onunla okuma saatleri yaparsanız bu konuda siz de Melis'e yardımcı olabilirsiniz."

Poyraz Bey, pür dikkat beni dinlemeye devam ederken bir yandan da parmaklarıyla masada gergin bir tempo tutuyordu. Konuşmamı bitirince nihayet gözlerinin içine baktım ve belli belirsiz iç çektim.

EYLÜL (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin