7| evet şu ön iki dişi uzun olanlardan

2.5K 223 47
                                    

          Beğenip yorum yapın lütfen ühü :(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


          Beğenip yorum yapın lütfen ühü :(

Kapımın sertçe kapatılmasıyla irkilip gözlerimi sonuna kadar açmış daha sonrasında ise tekrar kapatmamak için oldukça çaba sarf etmiştim. Üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum ve kafamı toplayıp ayılmaya çalışıyordum. Yatağın orta kısmından sürünerek komodine ulaştım ve artık kapanmasına ramak kalan telefonumu elime aldım.

Saat daha sekizi on iki geçiyordu. Dişlerimi sıkıp kafamın altındaki yastıkla kendimi boğmaya çalıştım. O da yetmediğinde bu sefer de dişlerimi sıkmayı bırakıp yastığa dişlerimi geçirdim ve boğuk bir çığlık bıraktım bu sabaha.
Kendi evimde olsaydım eğer bu saatlerde uyanıp kahvaltı yapmayı bırakın bu saatlerde hâlâ  kıçından pireler uçuşuyor olurdu. Ama bu evde en geç sekiz buçukta herkes kahvaltı masasında oluyordu ve bu beni deli ediyordu.

Daha fazla isyan etmeyip yatakta doğruldum. Gözlerimi bir kaç saniye odada boş boş gezdirip ayıldığımda, telefonumu şarja takıp rutin işlerimi hallettim. En sonunda üzerime siyah yırtık bir kot ve beyaz bir badi geçirip odadan çıktığımda koridorun biraz ilerisinde olan Yoongi'nin odasından bir gürültünün gelmesiyle   koridorda ilerlemeyi kesip yavaşça arkama döndüm.

Gözlerimi Yoongi'nin odasının kapısında gezdirdiğimde aklıma dün gece olanlar düşmüştü. Acı bir ses çıkarıp ellerimi kafamın yanlarına sertçe bastırdım. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Aptal gibi onun bana ve anneme söylediklerini , bana attığı yumruğu eş geçip ona yardım etmiştim. Ne olacaktı? Daha ben uyanmadan odadan ayrılmış gitmişti. Benimle şu an ölesiye dalga geçiyor olmalıydı ve bu benim suçumdu.

Derin bir nefes verip gözlerimi tavana diktim.
"Hadi ama, ben onun ne düşündüğünü umursamıyordum."

"Günaydın."
Yemek masasında her zamanki gibi annemin hemen karşısına oturdum.

"Günaydın, oğlum."
Annem yine o sıcacık gülümsemesini yüzüne yerleştirdiğinde hiç bir şeyi umursamayıp ben de aynı şekilde anneme karşılık verdim.

"Günaydın Jungkook, nasılsın?"

Jong Hyun' da sıcacık ifadesiyle bana döndüğünde hiç istifini bozmadan ona da cevap verdim.

"İyiyim efendim, teşekkürler."
Jong Hyun yüzünü buruşturup sandalyesinde dik duruşunu bozup biraz bana doğru eğildi.

"Bana lütfen 'efendim' diye seslenme. Bana eğer senin için de sorun olmayacaksa 'baba diyebilirsin. "
Ben ne diyeceğimi bilemeden Hong Hyun'a bakıyordum. Sabah sabah nereden çıkmıştı bu baba konusu?
"Hem inan bu benim ve annen için de iyi olacak."
Gözlerimi Jong Hyun'dan ayırıp anneme çevirdiğimde, annem başını olumlu anlamda sallıyordu.
Peki, o kadar da zor olmasa gerekti.
"Deneyeceğim."

FIGLIASTRO ℘ yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin