Sınıftan hızlıca çıktığımızda elimde hissettiğim koca boşluk ile gözlerim ellerime kayarken Yoongi'nin sert ses tonu kulaklarıma doluşmuştu . Ne dediğini duymazken ellerimdeki o boşluğun kalbimi de üşüttüğünü hissettim. Fazla hayallere kapılıyordum ve daha sonra bu hayaller beni böyle dımdızlak bırakıveriyordu. Elimdeki o koca boşluğu yumruk yaparak yok ettim ve Yoongi'ye döndüm.
"Şu sikik heriften uzak dur. Yapman gereken bu kadar basit bir şeyken neden beceremiyorsun? Aptal falan mısın?"
Bakışlarımı kaçırıyordum ama gözlerindeki o karmaşık ifade beni yakalayabilmiş ve kısa bir süreliğine gözlerine hapsolmama neden olmuştu.Karışıklıklar hoşuma gitmiyordu artık. Karmaşık olan yerde bana mutluluk yoktu. Bana hakaret etmesi ilk defa bu kadar canımı yakmıştı. Ben oysaki o dudaklardan bugün bambaşka şeylerin dökülmesini istiyordum.
"O herifi bir daha senin yanında görürsem olacaklardan ben sorumlu değilim. Anladın mı?"
Sesini daha da yükseltdiğinde bize dönen birkaç bakışı umursamayıp devam etti.
"Anladın mı?"
Çenemi hafif bir şekilde kaldırıp gözlerini gözlerime sabitlediğinde sertçe yutkundum. Elimi kaldırıp çenemdeki eli ile buluşturacakken hızla çekti ve bir adım geriledi. Bakışlarını etrafta gezdirirken ellerini beline yerleştirdi.
"Üzgünüm hyung."
Bir adım yaklaştım. Ne dediği umrumda bile değildi. Ben aptalca bir şey yapmıştım ve bunu düzeltmeliydim."Lütfen beni affet. Seni seviyorum."
Dolan gözlerime hakim olamadım ve bir kaç göz yaşımın yanaklarımdan süzülmesine izin verdim.
"Lütfen hyung."
Son kez ona yalvarıp kollarımı bedenine sıkıca doladım. Ona sıkıca sarılıp kokusunu içine çekerken onun bu kadar hissiz olması canımı yakıyordu. Ama hepsi benim suçumdu. Şikâyet etmeye hakkım yoktu. Başımı boynuna iyice yerleştirip kollarımı beline indirdiğimde titrek bir nefes verdi. Canının yandığını hissedebiliyordum. Artık göz yaşlarım birer birer onun o açık ensesine damlıyordu.Göğsüme dayanan bir çift güçlü el ile daha da sıkı sarıldım Yoongi'nin bedenine. Ondan ayrılmak istemiyordum. Sonsuza dek onu istiyordum. Dayanamayıp kenetlediğim ellerim birbirinden ayrıldığında sertçe geriye savruldum. Yoongi, ellerini saçlarından hırsla geçirip dişlerini sıkarken kendini oldukça zorluyor gibiydi. Önce konuşmaya yeltendi fakat başaramadığında derin bir nefes verip tekrar denedi. Bu defa konuşmaya başladığında gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldü.
"Biliyor musun? O tek hatıraydı."
Yanaklarındaki yaşları hırsla silip histerik bir gülüş sundu.
"Başka hiç bir şeyim yoktu ona ait. Ve artık o da yok. Her o masaya oturduğumda kalbimde bir korla yemediğimi yemek o kadar zordu ki. Sadece o resimle kendimi kandırabiliyordum. Ama şimdi o da yok. Hepsi senin yüzünden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIGLIASTRO ℘ yoonkook
Teen Fiction"Taehyung'unu sikeyim!" Yoongi, arabadan hızla çıkıp kapıyı son sürat kapattı. Jungkook, her en kadar ne olduğunu anlasa da bu kadar tepki verecek ne olduğunu düşünüyordu. Taehyung'u sevmiyor olması ve onunla gidecek olması onun için de iyi olmaz mı...