"Taehyung'unu sikeyim!"
Yoongi, arabadan hızla çıkıp kapıyı son sürat kapattı. Jungkook, her en kadar ne olduğunu anlasa da bu kadar tepki verecek ne olduğunu düşünüyordu. Taehyung'u sevmiyor olması ve onunla gidecek olması onun için de iyi olmaz mı...
Arabadan inip kapıyı sertçe kapattığımda sabah sabah yine bolca sabır dileniyordum. Yoongi, ben arabadan inerken çoktan okula doğru ilerlemeye başlamıştı ve bana da arkasından çatık kaşlarla bakmak kalmıştı.
Onunla okula gelmek zorunda kaldığım yetmiyormuş gibi bir de sabah sabah benimle uğraşması uykulu halime hiç iyi gelmiyordu. Benimle, düne gönderme yaparak Taehyung ile ilgili iğneleyici bir kaç laf etmişti ve benim de sabah sabah tepem atmıştı.
Hadi ama! Ben gay bile değildim.
Ve onunda benden hoşlandığını düşünmüyordum. Yani sadece dün gece yemek boyunca bana bakmış, bana bir kaç soru sormuş ve benimle aynı sınıfta olamayı falan dilemişti işte ama bunun benden hoşlanmasıyla alakası yoktu. Benimle arkadaş olmak istiyordu. O da buraya babası ve annesi ile yeni taşınmıştı ve benim gibi o da yalnız kalmaktan haz etmiyor ve bu nedenle de benimle arkadaş olmak istiyor olabilirdi. Hem benimle yaşıt olup aynı okula başlaması benimle arkadaş olmaması için önünde hiç bir engeldin bulunmamasına neden oluyordu.
Olan biten buydu ama Yoongi, o pis aklını hep başka yönlerde harcıyordu.
Yoongi'den olabildiğince uzakta bir şekilde okula girdiğimde hızlıca sınıfa girip sırama yayıldım. Dünden sonra kendimi yeterince uyumuş hissetmiyordum ve bu da beni her gördüğüm yere yayılmaya ve uyumama teşvik ediyordu.
Başımı sıraya koyup kolumdaki saate baktığımda dersin başlamasına 25-20 dakika bir şeylerin olduğunu görüp derin bir nefes verdim. Bu süre bana her ne kadar yetmeyecek olsa da gözlerimi kapattığıma değecekti.
﹀ Sıramın hafifçe hareket etmesi ve sınıfta oluşan sessiz ama hareketli kargaşadan dolayı gözlerim açıldığında rahatsız da kıpırdadım ve ayılmayı bekledim. Yüzümü buruşturup etrafa anlamsız bakışlarımı yolladığımda üstine bir de esnemiştim.
"Jeon Jungkook."
Adımın tanıdık bir kadından anılmasıyla anında sersem halimden kurtulmuş ve zaten büyük olan gözlerimi daha da açmıştım.
"Kendine gelmen için bir dakikan var."
Aldığım uyarıyla ayağa kalkıp hafifçe eğildim. Özür mağayetinde yapmıştım ve bir şey söyleme gereği duymadan tekrar yerime oturmuştum. Öğretmenimiz daha fazla uzatmayıp derin bir nefes verdiğinde açık kalan kapı dikkatimi çekmişti.
"Bugün yeni bir arkadaşınız aranıza katılıyor."
Sınıftan bazısı memnun bazısı rahatsız sesler çıkartırken ben sadece ifadesiz suratımla sınıfta göz gezdiriyordum.
"Taehyung, lütfen içeriye gir."
Duyduğum isim ve sınıf kapısından içeriye giren Taehyung ile gözlerim kocaman açılırken duraklarım da anın şokuyla gözlerimi takip ediyordu.
