"Taehyung'unu sikeyim!"
Yoongi, arabadan hızla çıkıp kapıyı son sürat kapattı. Jungkook, her en kadar ne olduğunu anlasa da bu kadar tepki verecek ne olduğunu düşünüyordu. Taehyung'u sevmiyor olması ve onunla gidecek olması onun için de iyi olmaz mı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beğenip yorum yaparsanız sevinirim.🌼
bilgesuKRALE şu e posta zımbırtısı yüzünden mesajlara vs cevap veremiyorum. Bu yüzden buradan haber veriyorum. Keyifle oku.
"Teşekkür ederim Taehyung"
Bir elim Taehyung'un lüks siyah arabasının açık camında yer edinmiş ve beni ayakta tutarken diğer elimi enseme yerleştirmiş ve kaşımaya başlamıştım. Taehyung'a çok mahçuptum ve bu yüzden kendimi suçlu hissediyordum. Onun evine sırf eğlenmek için gitmiştim ama eğlenmeyi bırakın ona da kendime de geçirdiğimiz her dakikayı zehir etmiştim. Hem de hiç bir şekilde hak etmeyen bir piç uğruna. Elime telefonu alıp ne gösterdiğine baktığımda zaten kötü olduğum yetmiyormuş gibi kendimi daha da kötü hissetmiştim ve bir anda eve gitmek istemiştim. Taehyung her ne kadar bu duruma bozulsa da hiç bir şey söylemeden beni evime bırakmayı teklif etmişti. Ufak bir baş hareketiyle onu onaylayıp evden çıktığımızda hava kararmak üzereydi. Kararmaya yüz tutan gökyüzünde belirmiş ay, dikkatimi çektiğinde aklıma onun gri koca kafası gelmişti. Tıpkı bu aya benziyordu ve bu oldukça sinir bozucuydu. Oysa ay çok güzeldi, o piçin aksine.
"Ve... özür dilerim, bugün için gerçekten üzgünüm bilirsin-"
Eliyle beni durdurup gülümsediğinde ben de gülümsemeye çalışmıştım.
"Önemli değil, hiç bir şey senden önemli değil."
Havadaki elini saçlarından hızlıca geçirip gözlerini benden çekip direksiyona kenetlenen ellerine çevirdiğinde, ben de sertçe yutkunmuştum. Her şeyi yanlış şeylere yoruyordum. Hayır, bunu yapmamalıydım.
"Hm peki, ben artık gideyim."
"Tabi, geç kalma ailen merak edebilir."
Bedenimi tamamen arabadan çekip ellerimi ceplerime yerleştirdiğimde arabanın içinden gözlerini bir an bile direksiyondaki ellerinden çekmeden cevaplamıştı.
"Ha, yok. Annem ve Hyun birlikte bir kaç günlük bir kafa dinleme zımbırtısına gittiler."
Neden böyle bir açıklama yapmış ve kendi kendime göz devirmiştim. Yaptığım saçmalıktı. Neden onu bu konuda bilgilendirmiş ve saçma bir konu açmıştım ki? Yüzümü yaptığım aptallıktan dolayı buruştururken elim ayağıma dolaşmıştı. Eve gitmek istiyordum.
"Peki, iyi geceler kook~" hafifçe gülüp seslenmişti.
İsmimi kısaltması gecenin getirdiği hafif serinliğe ve aklımdaki onca karmaşık ve karamsar duyguya karşılık beni yumuşatmıştı. Bilmem tatlı gelmişti. En azından ismimin sertçe 'Jeon!' Olarak adlandırılmasından iyiydi.
