"Taehyung'unu sikeyim!"
Yoongi, arabadan hızla çıkıp kapıyı son sürat kapattı. Jungkook, her en kadar ne olduğunu anlasa da bu kadar tepki verecek ne olduğunu düşünüyordu. Taehyung'u sevmiyor olması ve onunla gidecek olması onun için de iyi olmaz mı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lütfen bir yerlerden yorum ve beğeniyağsın. Yoksa intihar edeceğim. i
silakbsbunun hatrınadiğerbölümleri de beğeniverirsin :D
Yoongi;
Dudaklarımı karşımdakinin dolgun kırmızı dudaklarından ayırdığımda ilk kez böyle hissediyordum. Ya da hayır. Bu ikinciydi. O gün de böyle hissetmiştim. O gün, Taehyung'un Jungkook'u götürdüğü gün bu kızı gittiğimiz bir barda öptüğümde de yine böyle hissetmiştim. Keyif almıyor ve daha da acı çekiyordum. Dudaklarının hareketleri beni zorlarken midemi bulandırıyor ve kalbimin atışını altüst ediyordu. Beynimde bağıra bağıra yankılanan bir ses ve sanki aklıma kazınmaya yemin etmiş o sıfat beliriyordu. Ve her o yüz ve sesin kafamda belirmesi midemi alt üst ediyor ve karşımdakinden tiksinmeme neden oluyordu.
Yine olmuştu. Ama bu defa aklıma girmekle kalmamıştı. Karşımdaki kızı öpmeden önce en son baktığım kişinin o olması beni daha da zora sokmuş ve kusmamak için kendimi tutmuştum. Gözlerindeki duyguyu bilmiyordum. Yabancıydım fakat benim de gözlerimde yer edinen bu duygunun ne olduğunu çok merak ediyordum. Her şey bu duyguda gizliyken ben bu duyguyu bilmeliydim.
Karşımdaki kızın tekrar dudaklarını ısırıp küçük diliyle ısırmasının beni tahrik edeceğini ve daha da ileri gidecegimi düşünüyordu. Hem de burasının bir okul olmasına rağmen. Zaten alt üst olmuş midem ile bunu kaldıramayacağımı farkettiğimde bir adım uzaklaştım. Bir zamanlar bu kızla takılıp sevgili olduğumu düşününce büyük bir pişmanlık içine girmiştim. Böyleleri her zaman peşimdeydi. Sadece benim de değil. Gözlerine kestirdikleri, kriterlerine uygun bütün erkeklerin peşindeydiler.
"Yoongi~"
Sessizce, ismimi kendince çekici bulduğu bir ses tonuyla fısıldadığında dudaklarımı büzüp kaşlarımı sertçe çattım. İğrendiğimi göstermek istemiş olmama rağmen onun tekrar bir adım yaklaşması yüzümü daha da buruşturup kulağına eğilmeme neden olmuştu.
Saldığı koyu kahve saçlarının kulağını kapatmış olmasının verdiği zorunlulukla saçının bir kısmını kulağının arkasına sıkıştırırken bunu zevk alıyormuşçasına yapmaya çalışıyordum. Çünkü hâlâ bir çift koca gözle beni izleyen biri vardı.
Sağ kulağına yaklaşıp sessizce fısıldadığımda hafifçe sağıma dönmüş ve ona bakmıştım.
"İşin bitti."diye fısıldadım.
Onun arkasına dönmüş olduğunu gördüğümde ise içimde garip bir duygu yer edinmişti. Onun burayı izlemesini ve sabah bana yaşattıklarını ona da yaşatmak istemiştim fakat onun bana bakmaya bile tenezzül etmemesi kendimi kötü hissettirmişti.
