"Taehyung'unu sikeyim!"
Yoongi, arabadan hızla çıkıp kapıyı son sürat kapattı. Jungkook, her en kadar ne olduğunu anlasa da bu kadar tepki verecek ne olduğunu düşünüyordu. Taehyung'u sevmiyor olması ve onunla gidecek olması onun için de iyi olmaz mı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harika.
Canım Yoongi kardeşimin yanına oturmuş uslu uslu yemeğimi yiğiyordum. Nasıl mı oldu? Eğer evde Jong Hyun gibi bir adam varsa bunu sorgulamamalıydınız. Adam tek bir cümlesi ve bakışlarıyla bunu size rahatlıkla yaptırabilirdi. Ve bir de buna annemin ısrarcı bakışları eklenirse, işte burada böyle oturmuş uslu uslu yemeğimi yiğiyor olurdum.
"Siz doğru düzgün bir tanışamadınız." Annem elindeki çatalı bırakıp bana ve Yoongi'ye baktığında anneme göz devirmemek için kendimi bayağı bir zorlamıştım. Aynı şekilde yemeğin başından beridir elindeki çatalla tabağındakilerin canını çıkaran Yoongi de elindeki çatalı sakince bıraktı ve yavaşça yüzünü anneme dönmüştü, o da göz değişmemek için kendini zorluyor gibi duruyordu.
"Adlarımızı bilmemiz yeterli."
Yoongi meydan okuyan gözlerle anneme baktığında Annemin gözlerini kaçırması ve huzursuzca yerinden kıpırdanması bir olmuştu. Yüzündeki bu aşşağılayıcı ifade hiç hoşuma gitmiyordu. Kimsenin gitmiyordu. Annemin, benim ve Jong Hyun 'un da. Ki bunu elindeki zarif bardağa doldurulmuş bir miktar şaraptan bir yudum alıp masaya sertçe bırakmasından anlamıştım.
"Tanışmaları için epey uzun bir zamanları olacak, değil mi Yoongi?"
Jong Hyun bir kez daha son noktayı koyduğunda yüzümde oluşan pis sırıtışı gizlemeye gerek duymadan yanımdaki Yoongi'ye baktım. O ise babasına meydan okurcasına bakmaya devam ediyordu.
"Yarın sade bir nikahla evlenmeyi düşünüyoruz." Yoongi ile olan bakışmalarını kesmiş ve annemin elini kavramıştı. Bizden izin falan almıyorlardı, sadece söylüyorlardı. Zaten ben buraya bunu bilerek gelmiştim. Bu yüzden pek de afallamamıştım. Fakat Yoongi fazlasıyla afallamış görünüyordu. Yüzündeki şaşkın ve kırgın ifade bunu açıklamaya rahatlıkla yeterdi.
"Yarın saat 12'de ikiniz de hazır olmuş olun."
Yoongi çaresizlikle başını eğdiğinde içim bir tuhaf olmuştu. Bu hissi biliyordum ve onun için gerçekten üzülmüştüm. En azından ben her ne kadar meraklı olmasam da buraya bunu kabul ederek gelmiştim, çünkü annem benim fikirlerimi almıştı. Fakat Yoongi Ve Jong Hyun'un tavırlarına bakılırsa Yoongi bu evliliği pekala istemiyordu fakat Jong Hyun bunu pek de umursamıyordu. Bu kötü bir durumdu aslında Jong Hyun onun babasıydı. En çok onun fikirlerini önemsemeliydi. Aralarındaki ilişkiyi veya bağları bilmiyordum ama onlar baba oğuldular. Birbirlerinin fikirlerine saygı duymalıydılar.
⋆⋆⋆
"Jungkook, nakil işlerini hallettim. Sen de artık Yoongi'nin okulunda okuyacaksın."
"Ne gerek vardı. Jungkook'un da okulu gayet iyiydi." Annem Jong Hyun'a bakıp bir yanıt beklerken Hemen sağ tarafıma konumlandırılmış tekli koltukta oturan Yoongi kıkırdadı.
