"ve gün sona erdiğinde her yerde sperm ve kan olacak"
Jin: Hiç uyanmayacaksın sandım.
Namjoon yattığı koltukta kafasını kaldırdı ve kahve yapmakta olan Jin'e baktı. Bütün salon kahve kokusuyla dolmuştu ve saat öğlene doğru 11 olmasına rağmen serindi.
Namjoon kafasını geri yastığa koyup kollarını ovuşturdu. Yeni uyandığı için salona giren rüzgârla ürpermişti.
Namjoon: Camı kapar mısın lütfen?
Jin fincana kahve koyuyorken Namjoon'un konuşmasıyla kafasını ona çevirdi. Daha sonra da salonun duvarındaki koca deliğe.
Jin: Camı kapatmanın rüzgarı keseceğini sanmıyorum. Ama içini ısıtması için sana bir fincan kahve koyabilirim?
Jin doldurduğu fincanlarla kanepenin yanına geldi. Fincanları yere bıraktıktan sonra kanepeye oturdu ve Namjoon'un karnına kafasını koydu.
Namjoon: Onlara odamızı vermekle doğru olanı mı yaptık bilmiyorum.
Jin de Namjoon'la birlikte tavanı izlemeye başlamıştı.
Jin: Vermeseydik kız burada üşürdü.
Namjoon: Doğru.
Jin kafasını kaldırıp Namjoon'un yüzüne baktı. Jin yüzünü incelerken Namjoon da meraklı gözlerle Kendisini izleyen Jin'e bakmaya başladı.
Namjoon: Ne?
Jin: Buraya ilk geldiğin günden beri çok değiştin. Seninle gurur duyuyorum.
Namjoon yattığı yerde doğruldu ve oturur pozisyona geldi.
Namjoon: Neden böyle dedin şimdi?
Jin: İlk tanıştığımızda abilik yapmayı bile beceremeyen bir aptal olduğunu ve liderlik konusunda çuvallayacağını düşünmüştüm. Şimdi ise 5 erkek ve 1 kız çocuğuna abilik yapıyorsun.
Namjoon gözlerini kısıp gülümsemişti. Böyle bir övgü karşısında şaşırmıştı ve utanmıştı. Ancak hak vermiyor da değildi.
Namjoon: Liderlik konusunda çuvallardım.
Jin: Ama çuvallamadın.
Namjoon ayağa kalkarken Jin'in saçını okşadı ve yerden fincanını aldı.
Namjoon: Evet Jin. Bunun için teşekkürler.
Jin de ayağa kalktı ve Namjoon'un kahvesini içmesini izledi.
Jin: Benim sayemde olduğunu mu söylüyorsun?
Namjoon: Tabii ki. Tecrübelerinle beni hep yönlendirdiğinin farkındayım.
Jin: Tanrım...
Namjoon: Ne?
Jin: Hiç fark etmeyeceksin sanıp endişelenmiştim.
Namjoon: Haha! Sen en büyük üyesin. 'İyiliğin en güzeli karşılık beklenmeksizin yapılanıdır.' Falan demen gerekmiyor mu?
Jin kahvesini eline alıp diğer eliyle tezgaha yaslandı.
Jin: Ne yani? En büyüğüm diye karşılıksız iyilik mi yapayım?
Namjoon: Olamaz bir karşılık mı bekleyeceksin?
Jin: Elbette! Elindeki kahve için de.
Namjoon içtiği kahveyi Jin'in görebileceği şekilde geri fincanına tükürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♠︎ BANGTAN SQUAD
Fanfiction[+18 Yetişkin içerik | Smut Ve Argo İçerir.] 【Bx B】 & 【BxG】 Korenin en büyük Mafya örgütü Bighit, yeni askerler bulmak için kore'nin en asıllı suçlularının kapatıldığı yüksek korumalı bir hapishaneye 2 dedektif yollar. Bu 2 yasadışı çalışan dedekt...