İlk gecelerini uzun zaman sonra rahat bir uyku çekerek geçiren üyeler sabaha oldukça enerjik kalkmışlardı. Tüm gece depoda içenler ise baş ağrısı ve mide bulantısıyla baş başaydılar.
Yoongi dışında. Yoongi bir alkolik olarak alkole oldukça dayanıklıydı ve son derece rahat olan yatağında deliksiz bir uyku çekiyordu.
Kalkan tüm üyeler teker teker kahvaltı için mutfağa geliyorlardı. Mutfaktan gelen 'kahvaltı' kokuları Hoseok'u uyandırdı. Hoseok bu öğünün kokusunu iyi biliyordu; Sigara ve kahve. Kalkıp mutfağa ilerledi. Mutfakta kimse birbiriyle ilgilenmiyordu, herkes kendi halindeydi. Taehyung tezgahta oturmuş sigara içerken mikrodalgayı inceliyordu.Hoseok: Hey. Ondan başka var mı?
Taehyung: Sigaradan mı bahsediyorsun? Al.
Hoseok Kahve makinesinin düğmesine bastı. Taehyung'tan aldığı sigarayı yaktı ve kahvenin hazır olmasını beklerken tezgaha oturdu.
Taehyung: Peki bu ne işe yarıyor?
Hoseok: O bir mikrodalga.
Taehyung: Yani? Zararlı mikro ışınlarla mutfağa izinsiz giren mafyaları mı öldüreceğiz?
Hoseok: Ne saçmalıyorsun? Aptal sorularla uğraşabilecek gibi mi gözüküyorum?
Taehyung: Aslında bir ton uyuşturucu içip intahar etmeye kalkmış ama ölememişsin gibi gözüküyorsun.
Jimin: Yemekleri ısıtmaya yarıyor.
Yemek masasından kalkan Jimin bir bardak daha kahve için mutfağa girdi. Büyük salon ile mutfak birleşik olduğu için konuşan üyeler salondaki yemek masasında oturan Jimin tarafından rahatlıkla duyulmuştu.
Jimin: Gerçek yemekleri ısıtmak için. Yani bizim pek işimize yarayan bir şey değil.
Taehyung: Peki o zaman ocak ne güne duruyor?
Jimin: Neden internetten bakmıyorsun? Yanındaki arkadaşın harika bir bilgisayarı var.
Kahve olduğunda Jimin kahveden bir bardak aldı ve cevap beklemeden salona geri döndü.
Taehyung: Kullanmama izin ver. Kafamda tonlarca soru var ve sormaktan çekinmem.
Baş ağrısıyla başa çıkmaya çalışan Hoseok kahvesini doldurup Taehyung'a döndü.
Ona yaklaşıp bitmek üzere olan sigarasını Taehyung'un tezgaha tutunmakta olan sol eline bastırarak söndürdü.Hoseok: Eğer ki bilgisayarıma dokunacak olursan kafana sıkarım.
Hoseok her ne kadar en duygusalları olsa da o bir katildi.
~~~
Salonda Namjoon yere oturmuş ağzında sigarasıyla kırdığı hoparlörü tamir etmeye çalışıyordu. Jungkook televizyon izliyor, Jin silahlarını temizliyordu.
Jimin ise Kahvesini almış salona giriyordu.Jimin: Ne yapıyorsun?
Namjoon: Kör müsün? Tamir ediyorum işte.
Jimin: Ama elindeki bir kordansatör.
Namjoon: Ne demek istiyorsun?
Jimin: Yani o bir kumandanın parçası, hoparlöre ait olamaz.
Namjoon sağ tarafına döndüğünde ne zaman kırdığından emin olmadığı bir ses sistemi kumandası gördü.
Namjoon: Hay sikeyim! Ee çocuk göreceğini gördüysen defolup gidebilirsin?
Sabahlık giymiş olan Jimin oldukça keyifli ve ukala bir şekilde masasına geri döndü.
Herkes işine odaklanmıştı ki etrafta o bilindik kırmızı ışık ve alarm sesi tekrar yankılanmaya başladı. Jimin ve Namjoon oldukları yerde sıçradılar. Jungkook ve Jin olgun bir şekilde mekanizmaya ellerini basmaya giderken Hoseok ve Taehyung mutfaktan panikle geldiler. Herkes sırayla parmak izlerini mekanizmaya okuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♠︎ BANGTAN SQUAD
Fanfiction[+18 Yetişkin içerik | Smut Ve Argo İçerir.] 【Bx B】 & 【BxG】 Korenin en büyük Mafya örgütü Bighit, yeni askerler bulmak için kore'nin en asıllı suçlularının kapatıldığı yüksek korumalı bir hapishaneye 2 dedektif yollar. Bu 2 yasadışı çalışan dedekt...