Vallahi zerre zamanım yok okuyup düzenlemeye. Siz hemen okumak istiyorsunuz diye atıyorum affedin canlarım hata boldur muhtemelen. Zamanım olduğu anda girip düzenlerim. Siz önceden bir okuyun bari ne yapalım. Bu çift anadal işi çok sıkıntı...
....
Üyeler uykularından arazilerine inen helikopterin sesiyle uyandılar. Yeniden kendi yataklarında yatmak güzeldi fakat helikopter sesiyle uyanmak hakkında aynı şeyi söylemek zordu. Odalarından çıkıp salona ilerlediler. Helikopter sesinin son bulmasıyla kapı şiddetle açıldı ve içeri üniformalı ve kasklı askerler girdi.
"Ellerinizi havaya kaldırın!"
Üyeler bu boğuk sesi önceden duyduklarına emin bir şekilde birbirlerine baktılar. Adam kaskını çıkardığında her birinin gözleri fal taşı gibi açıldı.
Namjoon: Zaebum?
Jungkook: Senin ne işin var burda piç kurusu!
Her bir asker bir üyeye silah tutuyorken, bütün üyeleri arkasına almış olan Namjoon'a Zaebum silah tutuyordu.
Zb: Ellerinizi havaya kaldırın dedim!
Üyeler şaşkın bir şekilde ellerine havaya kaldırdıktan sonra Zaebum'un kaşları çatıldı. Silah hala Namjoon'a bakarken üzerine doğru yürümeye başladı. Üyeleri daha da çok şaşırtan şey ise Zaebum'un aniden arkasını dönüp askerlere silah tutması oldu.
Zaebum boştaki sol eliyle belindeki silahı aldı ve iki elinde silahla arkasındaki tüm askerleri saniyeler içinde yere serdi.
Zb: Nasılsınız çocuklar?
Hoseok: Hiçbir şey anlamadım.
Zaebum diğerlerinin şaşkın suratını gördükten sonra cevap beklemeden Helikoptere geri döndü ve pilotu da öldürdü.
İçeri girdiğinde 6 şaşkın surat hala kendisine bakıyordu.
Zb: Vay be. Bu yurda ilk gelişim. Eli boş gelmek olmaz değil mi? Sever misiniz biliyorum ama size bir şey getirdim.
Çıkış kapısına geri dönüp helikopterden sırtlayarak getirdiği çuvalı sürükleyerek üyelerin önüne getirdi. Üyeler içinde ne olduğunu anlamak için çuvala yaklaşırken çuval aniden kıpırdamaya başladı.
Jin: Aman tanrım! Başkanın kızını sen kaçırdın!
Jin şok üstüne şok yaşarken çuval açıldı ve içerisinde oturanın beline kadar indi.
Yoongi: Sen kime kız diyorsun?
Hoseok: Yoongi!
~~
Namjoon: Buraya nasıl geldin?
Üyeler olayın şokunu atlatıktan sonra Zaebum'u koltuğa oturmuş ve içmesi için kahve vermişlerdi. Yoongi ise yaralarını ve yüzündeki kanları yıkamak için tuvaletteydi.
Jin: Bighit'in bizi öldürmek için asker yollayacağına emindim.
Zb: O asker benim. Sizi öldürmek için buraya gönderildim.
Zaebum'un sözlerinden sonra büyük üyeler irkildi ve ayaklandılar. Zaebum üyelerin bu halini gördükten sonra kahvesini içerken gülümsedi.
Zb: Sakin olun. Sizi öldürecek olsam benimle gelen askerleri öldürmemiş olurdum. Özet geçmek gerekirse, Bighit kaçmanızın Yoongi'nin işi olduğunu anlamıştı. Fakat beni sadece Yoongi'nin sinsi planlarından haberi olmayan salak bir çalışan sanıyorlardı. Bu yüzden bana güvenlerinde herhangi bir sarsılma olmadı.
Yoongi, içinde olduğunuz helikopterteri düşürmeye çalışan askerleri öldürdükten sonra çalışanlar tarafından yakalandı.
Bütün gece uyumadık.
Yetkililer bana yurda yapacağımız baskını anlatırken Yoongi, sizi işkence için soktuğumuz o odada bütün gece dövüldü.
Gecenin geç saatlerinde daha fazla dayanamayıp bilincini kaybettiğinde onu dövmeyi bıraktıklarını duydum. Ben de gidip onu kaçırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♠︎ BANGTAN SQUAD
Fanfic[+18 Yetişkin içerik | Smut Ve Argo İçerir.] 【Bx B】 & 【BxG】 Korenin en büyük Mafya örgütü Bighit, yeni askerler bulmak için kore'nin en asıllı suçlularının kapatıldığı yüksek korumalı bir hapishaneye 2 dedektif yollar. Bu 2 yasadışı çalışan dedekt...