Dördü şarjlı olmak üzere on bir creeper havaya uçtu. Kardeşler patlamanın etkisi ile girişe kadar uçmuş bu büyük patlama onları bayağı bir yaralamıştı. Dede de tam bu patlamanın ortasında düşmüştü. Yoksa ölmüş müydü ?
--Dede ! Johnson patlamadan arta kalan şeylere bakamamış direkt ağlamaya başlamıştı. Böyle bir patlamadan sağ çıkmak neredeyse imkansızdı. Luke'ta öldüğünü düşünerek gidememişti. Yere çömmüş pişmanlıkla:
--Nasıl bunu yaparım ? Benim yüzümden öldü. Çok tehlikeliydi. Yapmayı nasıl düşünebildim ?Benim suçum ! diye bağırıyordu.
Patlama kaleyi ikiye ayırmıştı. Bir süre kafalarını kaldırmadan ağladılar. Buranın ağlamak için güvenli olmadığını düşünen Johnson, kardeşini sakinleştirmeye çalıştı. Kızmıyordu çünkü Mark'ın terk ettiği gibi terk etmesinden korkuyordu ve öyle bir durumdan düz giderek kurtulmaları pek de mümkün değildi.
--Bir umut, belki yaşıyordur ha. Bakmaya gidelim mi ? İnanmasa da kardeşini yalnız bırakmadı. Havaya uçan kısımdan yol yapıp karşıya geçtiler. Şarjlı creeper patlamaları, wither iskeletlerinin kafasını düşürmüştü. Johnson kafalardan birini tutarak:
--Bunun için miydi yani ? Onu yok etmek bize mi düştü ki bu işe kalkıştık. Dünyada hala kahramanlar var, karanlık çağlarda onu nasıl yok ettilerse o şekilde yok ederlerdi. Bunca tehlikeye deydi mi ?
--Mark gitti, dedemiz gitti. Daha fazla kayıp istemiyorum.
--Son bir gün daha. Yarın büyük gün. Bu ses dedenin sesiydi.
--Ama ama...
--Bu nasıl olabilir.
--Ses merdivenlerden geliyor.
Merdivenlere baktıklarına dedenin hala hayatta olduğunu gördüler. Bu sefer sevinç içinde:
--Dede ! diye bağırdılar. Sevinçten sıkı sıkı sarıldılar. Dede orada ölmemiş olabilirdi ama bu sarılmalara yüzünden ölebilirdi.
--Mümkün olamaz. O patlamanın ortasında elmas setli biri bile havaya uçardı.
--Nasıl kurtuldun bilmiyorum ama iyi ki kurtuldun. Sensiz nasıl devam ederdik bilmiyorum.
Dede ölü biri gibi beyaz gözleri ile yukarıya bakıyordu. Ne kardeşler ne de patlama onu etkilemişti. Herobrine ona nasıl bir büyü yaptıysa dünya ile bağı kesilmiş, burada değil gibi davranıyordu.
--Dedemiz hayatta olduğuna göre işimize geri dönebiliriz. Nether'da olmayı sevmiyorum.
--Kafaları aldık. Ruh kumunu da aldığımızda witherı yapabiliriz.
--Neyi bekliyoruz ?
--Devam etmenin anlamı var mı ? Başka risklere girmek istemiyorum.
--Dedemin yolunu uygularız. İnan bana tehlikeli olmayacak.
--Şu katman kayası numarası mı ? ...Düşündüm de bunu yapabiliriz.
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ 3: KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ
Hành động*BİTTİ* Kendi dünyalarına ulaşan üç kardeşi bu sefer ne bekliyor. O kükreme neydi, portala ne olmuştu, dedeleri neredeydi ve daha fazlası bu serinin 3. kitabında. Herobrine'ı farklı şekilde ele alan bir kitap.