Karşılarına başka bir koridor çıkmıştı. Koridor bir sağ bir sola kıvrılıyor, ayrımları oluyordu. Buranın koridor değil de labirent olduğunu geç fark etmişlerdi. Karanlıkta obsidian labirentten çıkmak çok zordu. Nerenin duvar nerenin yol olduğu gözükmüyordu. Bu sefer teyzenin aklına bir fikir gelmişti.
--Su akar, yolunu bulur. Johnson'dan aldığı suyu yere döktü ve su labirentin yollarını görmelerini sağladı. Yolları görseler de labirentten çıkmak zordu. Bir de yollara delikler açılmış, yere bakmayan kişileri düşürmeyi amaçlamıştı. Labirentten kurtulsalar da Herobrine'ın ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorlardı. Labirentin sonunu yapmayabilir, burada hapis olmalarını sağlayabilirdi. Ama onlarla oynuyor gibi yenebilecekleri zorluklar yapmıştı. Öylesine güçlü bir varlık şatosuna girenlerden haberi olabilirdi. En azından kardeşler öyle düşünüyordu. Niye onlara böyle şeyler yaptırdığına anlam veremiyorlardı. Kedinin tavukla oynadığı gibi o da şatosuna girenlerle oynuyordu. Düşünebildikleri tek açıklama buydu.
Labirenti bitirdiklerinde üçlü bir yol ayrımına geldiler. Hepsi ayrı odalara açılıyordu. Ortadaki odaya girdiler. Odada baltalı gri köylüler vardı. Onları oklarla kolayca öldürdüler ama başka bir odada elleri ile bir hareket yapıp sinir bozanlar çıkaran gri köylüler, kardeşleri zorladı. Zemin katta bunlar gibi canavarlı odalar, parkur yapmayı gerektiren yerler, ve labirentler vardı. En az on beş oda gezmişlerdir. Yukarı çıkan oda diğerlerinden çok daha geniş ve daha tehlikeliydi. Onlarca canavar, ateş topu atan tuzak, boşluğa giden delik vardı. Yukarı çıkmak için parkur yapmaları gerekiyordu.
Dedeyle bir parkurları yapmak işi daha da zorluyordu ama bir şekilde üst kata çıkmayı başardılar. İkinci katın duvarları biraz farklıydı. Daha çok krem rengi odaya hakimdi. Bir odaya girdiklerinde yetişemeyecekleri yükseklikte, yükseğe çıkan parkurların olduğunu gördüler. Yukarı nasıl çıkacaklarını düşünürken mor blok sandıkları şey hareket etti. Bu bir canavardı. İlk defa gördükleri ama daha önce dedelerinden duydukları bir canavar. Bu canavar shulker olmalıydı.
Dedeleri canavarlar hakkında araştırma yaparken Son'a o yüzden gittiğini söylemişti. Shulkerların ilginç doğasını araştırmak için. Söylediğine göre shulkerlar bazı binaları asırlardır koruyormuş. O binaları görmeyi çok istemişti ama kardeşler bir daha Son'a gitmemesi için onu engellemişti. Dede ejderha öldükten sonra tehlikenin kalmadığını söylese de ona izin vermemişlerdi.
Şimdi bu canavar onun karşısında duruyor ama deliliği yüzünden onu göremiyordu. Canavar ona uçan bir top fırlattı.
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ 3: KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ
Aksiyon*BİTTİ* Kendi dünyalarına ulaşan üç kardeşi bu sefer ne bekliyor. O kükreme neydi, portala ne olmuştu, dedeleri neredeydi ve daha fazlası bu serinin 3. kitabında. Herobrine'ı farklı şekilde ele alan bir kitap.