25- Zombi Domuzlar

34 6 0
                                    

 Her şey düzeldikten sonra belki Mark'ı da geri getirebilirlerdi.


Dedeyi çıkardıktan sonra portalın önüne geldiler. Nasıl geçeceklerini bilmiyorlardı. Creeperlar sayesinde zombi domuz adamları atlatmışlardı ama bu sefer onların arasından sağ kurtulamazlardı. Johnson:

--Bugün hep senin fikirlerin bizi kurtardı. Ben düşünme işini bırakıyorum, planı sen kur. 

--Ama onlar birden aklıma geldi. Böyle bulamam ki. Düşündü, düşündü ve daha fazla düşündü. 

--Bence biz portalı kırıp başka bir yerde yapalım. 

--Elmas kazma gerek. 

--O zaman netherda kalalım. Bende fikir falan kalmadı. 

--Ben de bir şey bulamadım. 

--Birimiz girip bakalım. Belki uyumuşlardır. 

--Luke sen git bak. Ben burada dedeme göz kulak oluyorum. 

Luke bir gün için fazlasıyla riske girmişti ama kardeşi için bir riske daha atılmayı kabul etti. Kılıcına sımsıkı sarılmış portala girdi. Portaldan geçtiğinde gündüz olmuş güneş çıkmıştı. Etrafına baktığında zombi domuzların portalın başında uyuya kaldıklarını gördü. Bütün gece portalın başını beklemiş ama kardeşler çıkmayınca uyuya kalmışlardı. Şansları yaver gidiyordu. Geri dönüp Johnson'a haber verdi. 

Beraber dünyaya geçtiler. Yaklaşık otuz zombi domuz yerde horul horul uyuyordu. Casuslar gibi ayak uçlarına basıp olabildiğince sessiz aralarından geçiyorlardı. Uyuyuş şekilleri resmen bir labirent oluşturmuş, dolana dolana geçmek zorunda kalıyorlardı. Dede nereye basacağını bilemez diye onu sırtta taşıyorlardı. 

Ne kadar da sırtta taşınsa olanların farkında değildi. Yüksek sesle konuşmaya başladı.

--Bir gün oldu mu ? Bence son bir gün daha durabilirim.

Kardeşler dedenin ağzını kapayamamışlardı. Bir köy dolusu zombi domuzun ortasından gizlice gitme planları bozulmuştu. 

--Hinsancıgla yagalayın. Zombi domuzlar ayağa kalkmadan tabana kuvvet koştular. Köyün her tarafındaki zombi domuzlar kalkmış, kardeşleri yakalamak için üzerlerine atlıyordu. Bir sağa bir sola kaçarak saldırılardan kurtuldular. Yere düşen canavarlar arkadan kovalayanlara çarpıyor, düşmelerine neden oluyorlardı. İri yarı zombi domuz, düşenlerin üzerinden atladı. Kardeşlere yetişmek üzereydi. Koca bacakları ona fazladan hız sağlıyordu. 

Köyden çıkmak için dört blokluk nöbetçi köprüsünün altından geçmeleri gerekiyordu. Luke: 

--Atla ! diye bağırdı. Johnson sırtında dedeyi taşırken atlayamazdı. Bunu bildiği için söylemişti. Kendi de atlamadı. Bu arkalarındaki canavar için şaşırtmacaydı. İri zombi domuz onun bağırışını duyunca önde bir şey olduğunu düşünüp atladı ve kafası bloğa çarptı. Durumu bayağı kötü gözüküyordu. Yere çok sert çakılmıştı. 

--Bunlayı sise ödedices hinsancıgla, oing !


Böylelikle bir macerayı da sağ atlatmışlardı. 

Devam Edecek...

MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ 3: KARANLIĞIN YÜKSELİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin