Tanışma faslı bitince kardeşler her şeyi anlattı. Yolculuklarına teyze de katıldı. Hiç susmaması ile herkesi deli etse de, yollarına devam ediyorlardı. Dört gün yol yürüdüler. Şatonun büyüklüğünü şimdi daha iyi anlıyorlardı. O kadar büyüktü ki aşağıdan tepesini görmek imkansızdı. Birkaç günlük yolları kalmıştı. Kamp kurdular.
Kardeşler biraz gezmek istedi. Buralar onlar için çok tanıdıktı. Çünkü eski evlerinin yakınındaki ormandı. Buraya kadar gelmişlerdi. Herkes anılarını tazeliyordu. Luke bir mağarayı göstererek:
--Notu bulduğum tavuğu burada öldürmüştüm. İskelette bana ok atmıştı.
O not, her şey o notla başlamıştı. Luke o notu bulmasa hayatları bambaşka olabilirdi. Bu Herobrine var olamaz, dedeleri ölebilir, kendileri de sıkıcı bir yerleşik hayat yaşardı. Hepsi zihninde o not bulunmasa neler olacağının hayalini kuruyordu.
Johnson kendini çok ünlü bir mimar olarak görüyordu. "Köylere gider, oradaki tüm sıradan evleri restore edip zengin olurdum. Sonra kazandığım para ile kocaman bir ev yaptırırdım. Hepimizin kendine özel büyük bir odası olurdu. İyi sistemler kurup her şeyi otomatik olarak elde eder sonra da çalışmama gerek kalmaz, istediğim gibi dinlenirdim."
Luke kaçırdığı ok yarışmasını kazandığını hayal ediyordu. "O ok yaraşmasında kazansaydım ödül ile kendime bir sakin bir yerde ev yaptırırdım. Gözüm yükseklerde değil. Küçük ama şirin bir ev olsa bana yeter. Orada okçuluk yeteneklerimi geliştirir, spor yapar, küçük bir tarla yapardım. Canım istediğinde seyahate çıkar değişik bölgeleri ve hayvanları görürdüm. Hatta iki tane köpeğim ve papağan, lama gibi çeşitli hayvanlarım olurdu."
Mark'ın hayal gücü iyi değildi. Sadece maceracı olacağını ve şuan girdikleri gibi maceralara atılacağını hayal etti.
Peki şuan bulundukları durumdan pişmanlar mıydı ? Hem evet hem hayır. Dedelerine kavuşmak, bir çok yeni şey öğrenmek, garip bir dünyaya gidip gelmek, bir sürü macera yaşamak en sevdikleri kısımlardı ama kötü yanlarını sayacak olurlarsa onlarca kez ölüm tehlikesi yaşamak, ayrı düşmeleri, Herobrine'ın var olmasına neden olmak, alıştıkları hayatlarını bırakmak, bir köyün yanmasına neden olmak gibi bir sürü şey sayılabilirdi. Hayatlarının eskiye göre daha iyi olup olmayacağı, son maceralarının sonucuna bağlıydı.
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ 3: KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ
Action*BİTTİ* Kendi dünyalarına ulaşan üç kardeşi bu sefer ne bekliyor. O kükreme neydi, portala ne olmuştu, dedeleri neredeydi ve daha fazlası bu serinin 3. kitabında. Herobrine'ı farklı şekilde ele alan bir kitap.