MİNECRAFT ÜÇ KARDEŞ 3: KARANLIĞIN YÜKSELİŞİ

27- Eski Bir Dost

Birden nereden geldiğini bilmediği, bir ineğin dört misli boyutunda, boynuzlu bir canavar ve daha çok yağmacı çıkageldi. Baş edemedikleri canavarlarla karşılaştıklarında yaptıkları şeyi yaptı. 

--Kaaaaç.

Olanları izleyen Johnson da kaçtı. Bu dört ayaklı canavar hızlı ilerlese de kardeşler daha hızlıydı. 

--Yanlış yöne koşuyoruz. Malikane ters tarafta. 

--Geri dönemeyiz, arkamızda. Canlarını dişlerine takarak kurtulmayı başardılar. Sakinleşip etraflarında canavar var mı diye kontrol ettiler. Şaşırtıcı bir şekilde etraf sakindi. Gecenin bu karanlığında bu kadar sakin bir yer bulmak imkansız derecede zordu. İleride birkaç canavar gördüler. Bir yere doğru gidiyorlardı. Yoksa ileride biri vardı da ona mı saldırmaya gidiyorlardı. 

Yoksa ilerideki Mark olabilir miydi ? Koşarak canavarların gittiği yöne gittiler. Canavarlara yaklaşmadan nereye gittiklerine baktılar. Karşılarında hiç beklemedikleri birini gördüler. Bu kişi, mutant kardan adamları ile şövalye Zek'ti. Kalesinden uzakta bir çayırın ortasındaydı. Kardan adamlar çember şeklinde sıralanmış Zek'i koruyordu. Dört bir yandan gelen canavarlar, kardan adamların buz bloklarına karşı koyamıyor, çembere yaklaşmadan ölüyordu. 

Kardeşler bağırarak Zek'e kendilerini gösterdi. Zek onları gördüğüne çok sevindi. Sanki onları bekler bir hali vardı. Çok şaşırmamıştı. Hemen yanlarına bir kardan adam gönderdi. Güvenle çemberin içine girmelerini sağladı. 

Çemberin içinde biri daha vardı. Yatakta horlayarak uyuyan Mark. Kardeşleri o kadar sevinmişti ki Mark'ı uyandırmadan üzerine atladı. Üzerine çıkan iki insanın ağırlığıyla uyanan Mark kardeşlerini gördüğüne aynı şekilde sevindi. Sarılıp iyice özlemlerini giderdiler. Mark'a nasıl buraya geldiğini sordular ama Zek sorularını bölüp:

--Dostum John... Ona ne oldu böyle ? diye sordu. 

--O dedemize bir şey yaptı. Ne olduğunu bilmiyoruz ama deli gibi davranıyor, hiçbir şeye tepki vermiyor ve saçma sapan şeyler söylüyor. 

--Bunun ne olduğunu ben de bilmiyorum. Bilseydim tedavi etmek için her şeyi yapardım. Üzgünüm evlatlar. Eski dostumu böyle görmek içimi çok acıttı. O harika biriydi. Bir kahraman, maceraperest, bilim adamı, yazar ve en önemlisi de iyi bir dosttu. 

Bana gelip Son'a gitmek istediğini söylediğinde onu durdurmak için çok şey söyledim. Bütün tanıdıkları onu durdurmaya çalıştı ama o biraz inatçıydı. Kendi bildiğini okuyan biriydi. Son'da ejderhadan başka ne olduğunu merak ediyordu. Tüm tehlikeleri göze alıp oraya gitti ve şimdi bu halde. Bizi dinleyip sakin bir hayat yaşayabilirdi. Son onun için bile zorlu bir maceraydı. Neyse ki siz onunlasınız, onu yalnız bırakmıyorsunuz. 

Devam Edecek...