REHAVEYH

1.Bölüm

-1.BÖLÜM-

Sıcacık bir buhar dolmuştu mutfağa.

Camlar buğulanmış dışarısı gözükmüyordu.

Elimle camdaki buhara insan yüzü çizip abuk sabuk ifadelere bürünüyordum.

Bir süre oyalandım bu şekilde. Ocağın üzerindeki demlikler fokurduyor ve buhar çıkarmaya devam ediyordu. Çıplak ayaklarıma tüylü ağır birşeyler çarpmaya hatta ayaklarımın üzerine çıkmaya başladı. Başımı aşşağıya eğip baktığımda griş'in ayaklarıma dolandığını gmrdüm. Şişko kedi.

yüzündeki aç ifadeyle bana bakıyordu. "Gene mi acıktın sen?"

Daha çok miyavlamaya ve tırnaklarını bacaklarıma geçirmeye başladı. Anlaşılan açıkmıştı. Ocağın altını kapattıktan sonra dolaba doğru döndüm. Mutfak dolabından griş için kase aldıktan sonra buzdolabından sütü çıkardım.

Kâse 'ye süt koyduktan sonra grişin önüne koydum. Aç hayvan direkt süt kasesine daldı. Okadar tatlıydıki daha çok sevmeme neden oldu gene.

Gri renkteki tüylerinden dolayı ona griş adını vermiştim.

Hatırlamak kolay olsun diye.

Zaman la hem benim hemde Ümitin herşeyi olmuştu. Çocuğumuz gibiydi.

Her gece yatağımızda yatardı. Geceleri kaoının önünde miyavlayarak benle ümiti uyandırır dışarda bahçede tuvaletini yapana kadar başında bekletirdi.

Saate baktım. Saat henüz 11:30'du .Ümiti uyandırmadan önce kahvaltıyı hazırlamam gerekiyordu. Hemen mutfak masasını hazırlamaya başladım. Okadar çok özeniyordum ki. Cumartesi günleri bizim için özeldi. Beraber bütün gün evden çıkmaz ve güne harika bi kahvaltı eşliğinde başlardık. Akşama kadar film izler arada bi evi temizler grişle ilgilenirdik.

Kahvaltıyı hazırlarken biryandan ayaklarım altında dolanan grişe bakıyordum.

Masayı hazırlayıp meyve suyunu bardağa koyduktan sonra yatak odama doğru gittim.

Bir süredir ailem şehir dışındaydı ve bu yüzden ümit benimle kalıyordu.

Yatağıma baktım. Kusursuz bir şekilde uyuyan ümite baktım. Okadar güzrl uyuyorduki.

Yanına gittiğimde yastığa başını koymuş dudaklarını büzmüş bir şekilde kirpiklerini oynatıyordu.

"Uyuyormusun "

.....

"Ümit hayatım "

Hafiften dudaklarını sıkıyordu belliki uyandı ama numara yapıyordu.

- kahvaltıda meyvesuyumuz kalmamış ya "

Yüzü ciddileşti sanki

"Tüh ya şansa bak "

Ben şaşkın şaşkın numara yaparken bi anda kendimi yatakta buldum

-Ne demek meyvesuyu yok

Aşırı derecede gıdıklanan biri değildim fakat ümit deli gibi gıdıklıyordu

"Şakaaa Dur gıdıklama bayılcam.

Gerçekten gülmekten bayılıcaktım.

-Sen bana şaka mı yaptın hee gel buraya kaçma

Odadan nasıl koştuğum belli değil salonda kanepenin tepesine tırmandığım sırada belimden yakalanıp tekrar yere yatırılmıştım.

"yaaa tamam vallahi daha şaka yapmam bırakmazssan ya bayılıcam yada gülmekten altıma işiycem offf