Oyun Bitti ufaklık

76 5 0
                                    

Salon denilen alana yaklaştığımızda çok tanıdık bir müzik etrafı sarıyordu.

Bu şarkıyı biliyordum. Sadece burası için fazla anlamlıydı.

"hey jude miror" dediğimde ponte anlamlı bir şekilde başını salladı

-Bilirmisin

"Sadece unutamadığım hoş bi anı bende bu şarkı.

Tam girişte duruyorduk. Şarkı bütün zihnimi uyuşturmuştu.

Sarhoş ediyordu beni sanki özellikle seçilmiş gibi.

-İçerde kaybedicek hiçbirşeyin yokmuş gibi umursamaz ol soğuk Umursamaz ve dikkat çekici.

Ona baktım. "Kaybedicek birşeyim yok " diye ekleyip içeriye bir adım attım. Haklıydım kaybedicek birşeyim yoktu ve ben kazanmalıydım.

Ponte içeriye peşimden geldi.

Burası oldukça harika bi ambiansa sahipti. Her taraf Işıl ışıl dı.

etraf ta koşuşturan kızlar ve yoğun vodka kokusu vardı.

Kırmızı deri koltuklarda oturan insanlar vardı. Önlerindeki cam sehpaların üzeri Beyaz tozlarla kaplıydı. Bi iki tane cam şişe vardı. Nargile gibi duruyordu ama bunların uyuşturucu olduğu aöıjca ortadaydı. Sandığım gibi bi oyun değildi bu. Oyun denildiğinde aklıma gelen poker felandı yada myle kartlı şeyler. Ama bu bambaşkaydı.

Müzik değişmeye başlamıştı. Bu sırada ponte belimden tutup beni kendine çekti. Sessizce kulağıma eğilip fısıldadı "Kural 5. en iyisini oyna"

Hiç bir anlam verememiştim gene.

Odanın sonuna doğru ilerledik. Köşedeki kapının önünde durduk.

-Güçlü ol ve asla konuşma yanlış birşey yapma

Emredersiniz efendim.

"tamam"anlamında başımı salladım.

İçeriye girdik. Ortada yuvarlak mat camlı bir sehpa vardı. Etrafı siyah deriden koltukla çevriliydi.

sigara dumanı çok yoğundu gözlerim yabmaya başlamıltı.

Koltuklarda iki kişi vardı. Kuzey geçip yerini almıştı. Diğer çocuk 19 yaşındaydı tahminen.

ponteyi görünce ayağa kalkmıştı. Başıyla selam verdikten donra yerine oturdu. Soluk bir teni vardı. Masum ve umutlu gözler.. Bu ortam için çok masum ve resmin çok dışında biriydi.

Tam ortadaki yer bizim için ayrılmıştı. ponte elimden tutup oturdu ve benide yanına oturttu.

Fazla göz önündeydik. Kuzey sinir bozucu bi ifadeyle somurtuyodu.

Adını henüz bilmediğim çocuk endişeli ama bunu belli etmemeye çalışır gibi bakıyordu etrafına.

Kuzeyin telefonu çaldığında dikkatimi tekrar kuzey üzerinde topladım.

Bi kaç dakka karşı tarafı dinledi ve "Getirin"diye emretti.

Anlaşılan burdaki herkes sert ve kötü çocuktu.

Bana daha çok alayı hava olan tipler gibi gelmişti.

Ponte de öyle gözüküyordu. Kötü sert kaba ve kibirli. Oysa odasında bana akıllar veren sıradan birisiydi ve akıl vermek dışında başka işlere de yarıyordu.

Elini boynuma doladığında başımı çevirip ponteye baktım.

Bana gözlerini dikmiş bakıyordu.

REHAVEYHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin