Önceki bölümümde size oy verin gibi birşey yazmadığım için hiç oy vermemişsiniz. Aslında bölüm atmayacaktım ama yine de hikayemi sürdürmek istedim. Çünkü oy vermeyip sadece okuyanların da hikayemi beğendiğine eminim yinede oy vermeseniz bile teşekkür ederim..
Rose(Chaeyoung)
Yoongi ile lokantadan çıkmıştık. Leziz bir makarna yedik. Orta seviyeli bir yerdi ve gerçekten çok hoştu.Şimdi sokakta el ele yürüyorduk. Etrafa gülücükler saçıyorduk. Eyfel kulesini görünce hemen durdum. Ben durunca o da durmuş oldu. Bana 'Ne oldu?' der gibi bakıyordu ama benim baktığım yeri görünce kafasını çevirip o da bakmaya başladı. Elinden çekiştirip bir banka oturttum. Hırkamın cebinden telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp
'Ed Sheeran'ın Thinking out loud' şarkısını açtım. Kulaklığın tekini onun kulağına taktım ve başımı omzuna koydum.Şarkı bitene kadar öyle kaldık. Yoongi kulaklığı kulağından çıkardı. Şaşkınca ona baktım ama o ifadesizce benim kulaklığımı da çıkardı. "Ne oldu Yoongi?" Diye sordum. Yanağımı okşayarak "Eve gidelim Chae, geç oldu." Dedi. Başımı sallayarak ayağa kalktım. El ele eve kadar yürüdük.
Geldiğimizde başımı öptü ve "Hadi eve gir." Dedi. Gülümseyerek başımı salladım. "Bugün için teşekkür ederim Yoongi..." deyip yanağını öptüm. O da gülümseyerek başını salladı. Bende eve girdim. Eve girdiğimde yorgunluktan bitmiştim. Hemen odama çıkıp alarmımı kurdum ve uyudum.
Sabah tam zamanında kalkmıştım. Duş aldım ve hazırlanmaya başladım. İlk iş günü olduğu için rahat olması için baskılı beyaz bir t-hşört ve kot bir şort giydim. T-hşörtümün uçlarını kıvırıp birbirine bağlayarak göbeğimi açık bıraktım. Beyaz spor ayakkabılarımı da giyip aşağıya indim. Dolaptan sandivinçlerimi alıp çantama attım. Tam çıkacakken zil çalmasıyla kapıyı açtım. Yoongi takım elbise giymiş şaşkınca bana bakıyordu. Gülerek "Çabuk açtın." Diyip kapıyı gösterdi. Bende "Haa şey çıkıyordum zaten.." dedim. Eski havalı yüz ifadesine dönüp bana "Seni ben bırakacağım." Dedi. Birşey dememe kalmadan beni dışarı çekti. Onun tahmin ettiğim arabasının yanına kadar sürükledi ve kapıyı açtı. "Buyrun Chae Hanım ilk iş gününüze benimle gideceksiniz." Dedi alayla. Bende alayla "Şapşal." Deyip arabaya bindim.
O da binince yola çıkmıştık. İki dakikadır beni yeyip bitiren merakıma yenik düşüp "Neden böyle giyindin?" Diye sordum. Gözlerini yoldan ayırıp birkaç saniyeliğine bana baktı ama sonra tekrardan yola dönüp "Şirkete gideceğim." Dedi düz bir şekilde. Başımı sallayıp olumlu şekilde birşeyler mırıldandım. O da başını sallayınca yola devam ettik. Lokantanın önüne gelince beni tembihlercesine "Aradığımda telefonuna cevap ver Chae, merak ederim. Telefonunu yanından ayırma!" Dedi. 'Ciddi misin?' der gibi gülümsedim. Ciddi ifadesiyle "Evet ciddiyim." Deyince bende ciddileştim. Gülümseyerek "Tamam bebeğim.." dedim. Gözlerini dudaklarıma dikerek "Beni tahrik etmek istemezsin güzelim." Deyince kıpkırmızı oldum. Hemen arabadan inip lokantaya koştum. Arkamdan kahkaha attığını duymuştum.
Lokantaya girince orta yaşlarda bir adam sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi bana doğru yürüdü ve "Ahh Chaeyoung hemen bir önlük giy ve müşterilerin siparişlerini al." Dedi. Şaşkınca ona baktığımı görünce eliyle bir yeri gösterip "Orada bir çalışan var git ondan malzemeleri iste sana verir." Dedi. Dediği yere koşup bir çalışan arabaya başladım. Hepsi Fransızca konuşuyordu ama ne dediklerini anlayabiliyordum. Fransızcam çok iyi olduğu için mutluyum...
Tatlı bir kızla sohbet ettim ve malzemelerimi istedim. Adı Micha'ymış. Bana bir not defteri,kalem ve birde önlük vermişti. Önlüğü giyip müşterilerin siparişlerini yazdım. Siparişleri yeni tanıştığım ve oldukça yakışıklı olan Mark'a götürüyordum. O da müşterilerin istediklerini hazırlıyordu. Bende hazırladıklarını tekrar masalara dağıtıyordum. Lokanta çok kalabalıktı ve yorucu geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Haired// Yoonrose
Fiksi PenggemarMin Yoongi & Park Chaeyoung Her aşk toz pembe değildir sevgilim, ben seni karanlığın ortasında sevdim... ⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️