Rose (Chaeyoung)
"N-ne-ne ka-kaçması?
K-ka-kaçmıyorum ben Yoongi. Nerden çıkardın?" dedim. Kötü bir yalancı olduğumu söylemişmiydim.Sıkıntıyla nefes verdi. Başını birkaç saniyeliğine öne eğdi sonra tekrar kaldırıp, yüzüme baktı. Çıplak belime, bir elini sararak beni kendine çekti. Diğer elini, yanağıma koydu. Nedensizce çok fazla korkuyordum. Aslında nedensiz de değildi. Ben bir katili seviyordum...
Sevgiyle yüzüme bakıyordu. Ne yapacağımı?, nasıl davranacağımı? Bilmiyordum. Bir yandan aşkımdan ölürken, bir yandan da acıyla kıvranıyordum. Yaşamadan, bilinmiyordu...
İyice dibime yaklaştı. Şu an sokak lambası tek ışık kaynağımızdı. Eski tehlikeli ifadesine geri dönmüştü. Yüzüme iyice yaklaştı. Geriliyordum. Korkuyla aldığım nefeslerin sesi duyuluyordu. Sokak bomboştu. Yüzüme üfleyerek "Emin misin?" diye fısıldadı.
Gözlerimi, aramızdaki yakınlığa çevirdim. Tekrar gözlerimi, gözlerine çıkardığımda, hala o tehlikeli ifadesi vardı. Gözlerim dolmuştu. Engelleyememiştim. Birkaç damla gözyaşım döküldükten sonra dayanamayıp, ona sarıldım. Kaçtığım adama, sığınıp şu an omuzlarında ağlamam da, ayrı bir ironiydi.
O da belime sarılmıştı. Çıplak olan, bel boşluğumda ki elini, iyice sarmıştı. Ağlamamı kesip, gözyaşlarımı sildim. Ellerimi, boynundan ayırıp, yüzüne baktım. Biraz toparlanmıştım...
Gözlerine baktığımda, hala soğuktu. Buz gibi...
"Gerçekleri nereye kadar saklayacaksın?" diye sordum. Artık biraz olsun, güçlüydüm. Tehlikeli ifadesi, değişmemişti.
"Nereye kadar benden kaçacaksın?" dedi. Soruma, soruyla karşılık vermesi beni sinir ediyordu.
"Kimin bir katil sevgilisi olursa, ondan kaçmak ister. Neden izin vermiyorsun?" dedim tek nefeste...
Soğuk ifadesi, öfkeye dönüştü."Benden kaçabilirsin ama nereye kaçarsan kaç, seni bulurum. Bulduğum da, ikimizinde canı çok yanar." dedi tehlikeli fısıltısıyla. Bağırmasını beklerdim ama o, fısıldadı. Fısıldaması, bağırmasından daha tehlikeliydi...
"Her şeyi anlat o zaman! Ömür boyu benden saklayamazsın." dedim normal ses tonumla. Gözlerini sakinleşmek için kapattı.
Tekrar açıp, yüzüme baktığında belimi çekip, geriye gitmeye çalışıyordum ama o, buna izin vermiyordu.
"Sana. Gerçekleri. Vermeyeceğim Chaeyoung!" dedi fısıltılı bağırışıyla. Evet fısıltılı bağırma... özellikle her kelimesini vurgulamıştı...
Çaresizlikle "Gidelim mi artık?" diye sordum. Belli ki anlatmayacaktı. Ayakta duracak halim yoktu.
Dudaklarıma baktı. Bense korkuyla gözlerine baktım. Korktuğumu bildiği için fazla uzatmadı. Arabanın kapısını açıp, binmem için bekledi. Ben, bindikten sonra kapıyı kapattı.
Eve kadar hiç konuşmamıştık. Çok yorulmuştum. İkimizde arabadan indik. Ağır adımlarla da olsa yanıma ulaşmıştı.
Birden tek elini belimde diğer elini yanağımda buldum. Ne ara oldu anlamdan hem de... dudaklarımız çok yakındı. "Niye yemek yemedin?" Diye sordu fısıltıyla. Nerden biliyordu?
"Se-se-sen ne-nerden?" Diyebildim. O kadar yorgundum ki, takatim kalmamıştı. Sıkıntıyla nefes verdi.
"Ahh Chae, beni öldürmeyi bu kadar mı istiyorsun?" Diyip beni kucağına aldı.Gözlerim dayanamamıştı. Kapanmıştı ama hala savaşıyordum. Gözlerimi kapatmıştım ama uyumayacaktım. Resmen kendimle savaşıyordum.
Beni kendi evine getirmişti. Merdivenlerden çıkıyorduk. Boynuna sarılmıştım. O, bebeksi kokusu burnuma dolarken, kendimi bulutlarda hissediyordum.
Beni yumuşak yatağa bırakırken, "Kendini zorlama, uyu." dedi şefkatle...
Hala gözlerim kapalıydı. Mahmur ve zorla çıkan sesimle;"Seni çok seviyorum Yoongi ama bana çok acı çektiriyorsun." Dedim.
Sırıttı. Görmemiştim ama hafif çıkan nefes sesiyle, sırıttığı anlaşılıyordu."Biliyorum.." dedi. Dudaklarını, hafifçe dudaklarıma değdirip, geri çekildi. Daha fazla dayanamayıp, uykuya daldım. Belki de bayıldım, bilmiyorum. Bir anda dünyam kararıvermişti. Sanki daha fazla kararabilmesi mümkünmüş gibi...
Yoonrose
🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Haired// Yoonrose
FanfictionMin Yoongi & Park Chaeyoung Her aşk toz pembe değildir sevgilim, ben seni karanlığın ortasında sevdim... ⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️