17.Bölüm

1.3K 106 36
                                    

Rose (Chaeyoung)

Hala aynı pozisyondaydık. Yoongi'nin eli hiç rahat durmuyordu. Bir eli kalkmamam için belimi sıkıca tutuyor. Diğer eli, bacaklarımda gezinip duruyordu.

Çırpınıyordum ama ne fayda.. Yoongi Bey ne derse, o olurdu ve oluyorduda..
Kaç kere bırakmasını söyledim ama nafile...

"Yoongi bırak artık, hadiii." Diye mızmızlandım. Ağzını boynuma sokmuş, ordan konuşuyordu
"Böyle yorulduysan, yatakta devam edebilirim." Dedi hınzır ifadesiyle..

Utançtan elimi ağzıma götürdüm. Sonra çırpınmamı şiddetlendirdim.
"Yaa Yoongi bırak işteee." Diye mızmızlanmamı sürdürdüm. O ise gülmeye başladı. Beni durdurup "Tamam tamam sakin ol. Yapmayacağım." Deyince rahatlamıştım.

Beni kucağına alıp kaldırdı. Beklemediğim için hemen boynuna sarıldım. "Ne oluyor?" Diye sordum. Tekrar güldü. "Sana sahip olacağım." dedi alayla. Alayla söylemiş olsa bile yine de korkmuştum. Yapar mı yapar yani. Yoongi bu, herşeyi beklerim...

Odasına geldiğimizde, yüzü artık ciddiydi. Beni yatağa bırakırken korkulu sesimle "Yapmazsın değil mi?" Diye sordum. Hafifçe gülümsedi "Yapmam güzelim. Yapmam." dedi şefkatle. Rahatlamıştım.

İkimizde yataktaydık. Yüzüm, Yoongi'nin boyun girintisindeydi. Muhteşem kokusunu içime çekiyordum. O da saçlarımı kokluyordu. Elleri belimdeydi. Benimse ellerim onun göğsündeydi. Çift gibi uzanmıştık. Bu çok hoştu ama bugün duyduklarım, beni hala çok rahatsız ediyordu.

Ne demişti Yoongi 'Yüzlerce insanı öldürdüm. Tehlikeli bir adamım.' Evet, bunları kendi söylemişti ama yine de onu, birini öldürürken görmediğim için inanmak zor geliyordu.

Gerçekten saftım. Her zaman, herkesin iyi olacağını sanan bir saf...

O, böyle biriyken onunla olmak bana zor geliyordu. Sanki çok kötü bir günah işliyordum. Ona güvenmek istiyordum ama olmuyordu. Ondan ayrılmak istesem bile, o buna izin vermiyordu. Kaçarı yoktu. Vazgeçmiyordu...

"Uyumayı düşünmüyor musun Chae?" Diye fısıldadı. Sesi normal çıkıyordu. Sıkıntıyla nefes verdim. Yüzümü, boynundan çıkarıp, yüzüne bakmaya başladım. Sokak lambasından çıkan beyaz ışık, odadaki tek ışık kaynağıydı ama etraf yine de çok karanlıktı ve benim karanlık fobim olduğu için bu karanlıkta korkudan uyuyamazdım.


"Korkuyorum." Dedim ağlamaklı sesimle.. Ellerini daha da sıkılaştırıp sordu "Neyden?" Dedi tehlikeli çıkan sesiyle... sanırım ondan korktuğumu sanmıştı. Yine ağlamaklı sesimle
"Çok karanlık." Dedim. Yüzü ilk önce şaşkın bir ifade almıştı ama bu kısa sürdü.

Hemen turuncu ışık yayan, gece lambasını açıp, şefkatle yüzüme baktı. Artık ağlıyordum. Üzülmüştü. Şefkatle sarılıp, beni sakinleştirmeye çalıştı.

Hüngür hüngür ağlıyordum. Kazağımı çıkarıp, yere attığı günde bu yüzden titriyordum. Oda, o günde karanlıktı ve ben çok korkmuştum.

Bende ona sarılıyordum. Güzel ve şefkatli sesiyle "Geçti güzelim, geçti. Ağlama artık." Dedi.

Onun sesiyle sakinleşmiştim. Sarılmamız bittiğinde, yüzüme bakmaya başladı. Artık ağlamıyordum ama yanaklarım gözyaşlarımla doluydu.


Star Haired// YoonroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin