Rose (Chaeyoung)
Sabah uyandığımda banyoya girip, duş aldım. İşlerimi halledip çıktım. Üzerime bol, gri bir kazak altıma deri bir etek giymiştim. Aşağıya inip küçük bir kahvaltı ettim. Sonra siyah, küçük sırt çantamı taktım. Siyah spor ayakkabılarımı da giyip, evden çıktım.Benimle birlikte Yoongi'de evinden çıkmıştı. Üzerinde siyah sweat, siyah pantolon ve siyah askeri botları vardı. Her zamanki Yoongi tarzındaydı ama tek fark bugün sırtında çanta vardı. Siyah okul tarzı ama küçük bir çantaydı. Gözlerimi kaçırdım. Bahçe kapısından çıkıp cafeye yürüdüm. Okula Chanyeol ile birlikte gidicektim.
Chanyeol ile birlikte sınıfa gelmiştik. Solumda Chanyeol vardı, sağımsa boştu. Çantalarımızdan, bilgisayarlarımızı çıkarıyorduk. Birden yanıma birinin oturduğunu hissedince sağ tarafıma döndüm. Yoongi hiçbir şey olmamış gibi çantasından bilgisayar çıkartıyordu. Ağzım açık kalmıştı. Şaşırmıştım. Nasıl?
Yoongi "Ağzını kapat, sinek kaçacak." Deyince hemen ağzımı kapatıp, şaşkınca onu izlemeye devam ettim. Bilgisayarını masaya kurup iyice yerleştikten sonra bana döndü. Hala onu izliyordum. Bana göz kırptı.
İnanamıyorum yaşadığımız onca saçma şeyden sonra böyle rahat olması sinirlerimi bozuyordu. Öfkeyle önüme döndüm.
Hoca girdiği gibi pompalı tüfek misali konuşmaya başladı. Hayvan gibi not alıyordum.
Soluma döndüğümde Chanyeol, bilgisayarıyla oyun oynuyordu. İçinde kurtların, silahların olduğu değişik bir oyundu. Kulağına eğilip "Not alsana." Diye fısıldadım. Masada ki telefonu kaldırıp "Kayıt alıyorum." Dedi. Yüzüme bile bakmıyordu. Öylece oyun oynuyordu.
Sağıma döndüğümde Yoongi, beni izliyordu. Kollarını göğsünde, birbirine dolamış dudaklarında hafif bir gülümsemeyle beni izliyordu. Onunda kulağına eğilip "Not alsana." Diye fısıldadım. Ukalaca "İhtiyacım yok. Buraya senin için geldim." Dedi. Sıkıntıyla nefes verip önüme döndüm. Hala unutmamıştı. Vazgeçmiyordu...
Çıkış vaktiydi. Okulun çıkış kapısının önündeydik. Solumda Chanyeol, sağımda Yoongi vardı. Chanyeol birkaç kere Yoongi'yi işaret edip 'Kim?' dercesine bakıyordu ama her seferinde ona 'Sorma.' manasında başımı sallıyordum.
Chanyeol "Hadi Chae." diyip soldan giden yolu gösterdi. Cafeye gitmeliydik. Başımla onu onayladım. Chanyeol'un koluna girdim. Tam gidecektik Yoongi, kolumu tutup beni durdurdu. Sadece benim duyabileceğim bir şekilde kulağıma "Eğer o cafeyi içindekilerle birlikte yıkmamı istemiyorsan, benimle geliyorsun Chae!" Diye fısıldadı. Sesi soğuk ve ifadesizdi.
Sıkıntıyla nefes verdim. Chanyeol'un kolundan çıkıp "Bugün işe gelemeyeceğim ufak bir işim var. Annene özürlerimi ilet, lütfen!" Dedim. Chanyeol bir bana bir de Yoongi'ye baktı. Sonra bana iyice yaklaşarak "Bir sorun mu var Chae. İyimisin?" Diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım.
Yoongi daha fazla beklemeyerek elimden tutup beni arabasına bindirdi. Kendide binince hızla arabayı eve doğru sürdü. Ani frenle durunca biraz sarsıldım. Bu sefer bir şey demeden hızla indi arabadan. O inince bende indim. Sinirli olduğu belliydi ama bu daha önceki sinir nöbetleri gibi değildi. Farklıydı...
Elimden tutup beni evine çekti. Hızlı adımlarla eve girdik. Kapıyı sertçe kapattı ve birden dudaklarıma yapıştı. Sertçe öpüyordu. İki eli yanaklarımdaydı ve iyice bastırıyordu. Benimde iki elim onun iki bileğindeydi durdurmaya çalışıyordum ama çok güçlüydü. Olmuyordu...
Sonunda beni bir duvara yapıştırmıştı. Çırpınıyordum ama olmuyordu. Karşılık vermiyordum. Zaten onun karşılığa ihtiyacı yoktu. Tek başına bir orduydu. Nefessiz kalıyordum. Sonunda bıraktığında nefes nefese kalmıştık. Yine vakit kaybetmeden yapıştı. Kıtlıktan çıkmış gibi öpüyordu.
Beni duvardan alıp merdivenlere götürdü. Zar zor tırmanıyordum. Bir yandan öpüyor bir yandan merdivenleri çıkmam için beni tetikliyordu. Zorla çıkıyordum. Beni odasının önüne getirdiğinde kapıyı açtı ve girdiğimiz gibi arkamdan kapattı. Beni kapıya yapıştırdığında, dudaklarımdan ayrıldı. Nefes nefese kalmıştık. O şokla ağlayamıyordum...
"Yoongi bırak ne olur..." dedim. Gözyaşlarım sessizce dökülüyordu yanaklarımdan. Neden her seferinde canımı yakıyordu...
"Beni, üç ay on gün sensiz bıraktın. Bana şimdi, yalvarmaya hakkın yok Chae..." dedi hırslı sesiyle...
Bir sonraki bölümde biraz şeyimsi sahneler olacaktır. Rahatsız olacaklar okumayabilir, siz bilirsiniz. İsteyenlerde hayvan gibi okusun atış serbest gençler(asfghhj)Lütfen oylayalım. Anlamını bilemezsiniz...🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Haired// Yoonrose
FanfictionMin Yoongi & Park Chaeyoung Her aşk toz pembe değildir sevgilim, ben seni karanlığın ortasında sevdim... ⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️