Rose (Chaeyoung)
"Neden?" Diye tısladı. Çok tehlikeliydi. Benimde sinirim vardı ama korkum daha ağır basıyordu. Yine de pes etmeyeceğim."Hayatımı kontrol etmeni istemiyorum çünkü..." dedim. Şaşırmıştı ama bu kısa sürdü. Sıkıntıyla ve sinirle nefes verdi. "Nerden çıkardın bunu?"Dedi sinirle...
"Gerçekten Yoongi... anlımda aptal felan mı yazıyor?!" Dediğimde daha çok sinirlenmişti. Sanki daha fazla sinirlenebilmesi mümkünmüş gibi...
"Saçmalama Chae... bu işe ihtiyacın olduğunu söylemiştin. Neden ayrıldın şimdi.?." Dedi. Daha çok sinirlenmiştim. Öfkeyle "İlk önce ilk iş günümü kaçırdığımda bile işimi bana senin sayende (burayı vurgular) geri verdiler. İşte çalışıyorken bile herkese kötü davranan Bay Oh, nedense bana çok nazik davranıyordu. Bugün işten ayrılmak istediğimi söylediğimde,
Bay Oh ayrılmamam için yalvardı. Eğer ayrılırsam senin, onu öldüreceğinden bahsetti." Dedim.Korkarak "G-gerçekten Yo-Yoongi öldürür müydün? Yapar mıydın bunu?" Diye ekledim. Başını eğip sıkıntıyla nefes verdi. Sonra tekrar başını kaldırıp gözlerini gözlerime dikti. "Öldürürüm." Dedi soğuk bir ifadeyle...
Korkuyla sesli ve hızlı bir nefes aldım. Şu an ölesiye kaçmak istiyordum. Gözyaşlarım sessizce dökülüverdi. "Katil..." dedim fısıltıyla. Bir insanı öldürmek bu kadar kolaymıydı.. Sırf ben işi bıraktım diye, çok saçmaydı.. kime aşık olmuştum böyle...
Buraya geldiğimden beri hiç normal olmayan şeyler yaşadım. Çok saçma..Kendimi toparlayıp yüzüne bakmaya başladım. "Ayrılmak istiyorum.. Gitmek istiyorum.." dedim. Yüzüme dehşetle baktı. Sinirden güldü ve "Bende buna izin vereceğim öyle mi? Hayal filan mı görüyorsun sen? Daha dün bana 'seni seviyorum' demiştin." Dedi. Yüzüne sinirle ve korkuyla bakarak "Düne kadar seni tanımıyordum çünkü..." dedim.
Sinirle nefes alıp "Gidemezsin!" Diye bağırdı. O bağırınca gözlerimi kapattım. Korkuyordum.
"Gözlerini aç!" diye emredince yavaşça gözlerimi açtım. Onun gözlerine baktığımda sinirden gözleri kan çanağına dönmüştü. Sinir hastası olduğundan şüpheleniyordum. Bu tür hastalar sinirlendiklerinde, sakinleşmezlerse sonu kötüye giderdi. Gözleri hiçbir şey görmezdi. Biliyordum.. Daha önce böyle bir hastalığa sahip bir arkadaşım olmuştu...Sakinleştirmek istemiyorum ama yapmazsam bana zarar verebilirdi. "Seni asla bırakmam." Dedi hırslı bir şekilde...
Yüzünü ellerimin arasına aldığımda o da iki elini belime sardı. Beni kendine bastırdı. Başını elimle çekip boynuma gömdüm. Orda soluklandı. Sırtına dokunduğumda kasları gevşemişti. Sakinleşiyordu.
Yaklaşık bir on dakika öyle durmuştuk sonra ondan ayrılıp hüzünlü bir şekilde "Eve gitmeliyim.." dedim. Artık sakindi şefkatli bir şekilde "Gitmesen olmaz mı?" Diye sordu. Başımı iki yana salladım. "Ne olur benden uzak dur Yoongi... Lütfen.." diyip gözyaşlarımı döktüm.
Arkamdaki kapıya elimi attım ve son kez yüzüne baktım. Sarsılmaz duvarları gitmişti artık, üzgün bir Yoongi vardı...
Kapıyı yavaşça açtığımda çıkan ufak gıcırtıyla Yoongi gözlerini yumdu. Sıkı sıkıya kapatmış sıkıyordu gözlerini...
Gitmemi istemiyordu ama böyle bir insanı sevemem ben. İstemiyorum...
Bir an önce okulu bitirip burdan defolup gideceğim.Kapıyı çıkabileceğim aralığa getirip, yavaşça çıktım. Kapıyı arkamdan aralık bırakıp, merdivenlerden aşağıya indim. Komşum olan Yoongi'nin, sonum olmaması için çıkıp gittim o evden..
Lütfen oy verelim bal okurlarım..
Sevgiyle kalın...
🌷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Haired// Yoonrose
FanfictionMin Yoongi & Park Chaeyoung Her aşk toz pembe değildir sevgilim, ben seni karanlığın ortasında sevdim... ⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️