İki saattir sıkıntıdan saçımı sarıya boyamıştım. Duştan çıktıktan sonra telefonuma baktım. Saat sabahın 04.00'u olmuş. Ortalık masmavi, daha güneş doğmadı. Off çok sıkıldım.
Artık Yoongi'nin, beni izlettiğini biliyordum. Bu korkunçtu ve ona dersini verecektim. Aaa bak iyi fikir! Onu bir güzel sinirlendirmezsem, bana da Chaeyoung demesinler.!.
Bugün acccayip, açık giyineceğim ama beni hergün okula Yoongi, götürdüğü için, kesin böyle gitmeme izin vermez. Bugün okulda açık gezinip, onu kızdırmam lazım. Çok sinir oluyorum ona zaten. Hodrimeydan!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Elbise)
Elbisemi seçmiştim. Şimdi bunu nasıl okula kadar giyebileceğim kalmıştı.?. Pencereden dışarıya baktım. Yoongi gelmemişti. Ona mesaj attım.
Nerdesin?
Saçmamı oldu? Of ne yapsam? Kendimi Eyfel kulesinden atasım var.
Ev. Neden?
Evet nereye yığılmalıyım. Şu an çok pis korku bastı ama bugün intikam günümdü. Pes etmeyeceğim...
Hiiç, merak ettim. Ne yapıyorsun?
Uyuyorum. Birşey mi oldu?
Aaa bölmeyeyim. Uyu aşkım.
Bilerek 'aşkım' demiştim. Anlamaması için. Evet şu an belki de dünyanın en zeki adamıyla kumar oynuyordum. Salağın tekiyim.
Aşkım? Bak Chae, aklından ne geçiyor bilmiyorum ama öğrenmek pek zamanımı almaz.
Off Yoongi ya, sayende iki dakika sevgilime şirinlik yapamıyorum. Ne odun adamsın sen ya..
Şu an o fotoğraflardan dolayı bana trip atman gerekiyordu. Sen hayırdır?
Kesin anladı. Tamam tamam, bozuntuya vermiyorum.
Tamam Yoongi, hoşçakal!
Chanyeol'u arayacağım. O ne yapmam gerektiğini söyler;
Chanyeol: Senin ağzına ederim velet! Ne istiyorsun uykumdan. Ben: Bak valla yardıma ihtiyacım var. Bana gelsene. Chanyeol: Off tamam be tamam. Geliyoruz..
Telefon suratıma kapandı. Henüz elbisemi giymemiştim. Üzerimde siyah t-hşört ve dar bir kot pantolonum vardı. Elbisemi ve topuklu ayakkabımı koltuğa koymuştum. Çok geçmeden kapı çalmıştı. Sevinçle kapıya koştum.
Chanyeol gelmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çabuk anlatsan iyi olur. Senin yüzünden değerli uykumdan uyanıp, buraya geldim. Ağzına sıçmama çok az kaldı."
İçeri geçtiğinde ona herşeyi anlattım. Şapkasını ve maskesini çıkarıp, çenesini kaşıdı. "Sıçtın." dedi sadece. "Hadi ya. Bunu söyle diye mi çağırdım seni! Akıl ver, gerisine karışma.." dedim atarlı bir şekilde. Yersizdi belki bilmiyorum...
Nefes verip, "Tamam. Kıyafeti, benim çantama koyalım. Sen böyle çık. Herşey normalmiş gibi evden çıkalım. Eğer dediğin gibi Yoongi seni izliyorsa zaten işin sonunda ne bok yediğimizi anlar ama o vakte kadar sen onu çoktan çıldırtmış olursun. Kıyafeti cafede giyersin. Ordan da okula gideriz. Evet salak kankam planım bu. Beğendiysen Yoongi gelmeden yapalım. Beğenmediysen hadi sana bye." dedi.
Çok beğenmiştim. Gülümseyerek "Beğendim. Hadi çıkalım." dedim. Aceleyle kıyafeti onun sırt çantasına, tıkıştırdık. Sonra maskelerimizi ve şapkalarımızı takıp, herşey normalmiş gibi evden çıktık.
Yolun yarısında mesaj geldi. Chanyeol, "Yoongi,değilse adımı değiştiririm." Dedi. Telefonu açmadan önce "Zaten bir senin birde onun numarası var rehberimde." Dedim. Sonra hemen telefonu açtım.
Chanyeol'a söylesene, canını hiç düşünmüyor mu?!
Chanyeol'da benimle birlikte okuduğu için korkudan altına sıçtı. Toparlanıp, elimden telefonu aldı. Yoongi'yi aradı.
İkimizde sıkıntıyla nefes verdik. "Evet sevgili kankam dediğime geldiysek, şimdi ne yapacağız?" diye sordum.
Birkaç dakika düşündükten sonra "İlk önce cafeye gidelim. Okul saatine kadar oyalanırız. Normalmiş gibi. Sonra okula gideriz. Tuvalette, üzerini değiştirirsin. Benim yakışıklı bir arkadaşım var onunla fotoğraf çekersin. Sonra o fotoğrafı nasıl kullanırsın sana kalmış ama ben olsam profil yapardım. Neyse sonra üzerini eskisi gibi giyinirsin. Sonra adam akıllı derse gireriz." Dedi.
