Rose (Chaeyoung)
Sıkıntıyla nefes verip, önüme döndüm. Sevgilim, yine kıskançlık krizindeydi. Ellerime bakarak kısık sesle "Onu öyle görünce, senin birşey yapmamana sevinmiştim. Bir anlık sevinçle sarıldım..." dedim.
Gözlerimi ona çevirerek ekledim. "Bak Yoongi, ben seni seviyorum. Sarıldım diye kızmana ya da üzülmene gerek yok. Aklımda da, kalbimde de sen varsın Yoongi...."
Sözlerimle, gözlerinde ki öfke birden 'PUF' oldu. Şaşkın ve tatlı gözleriyle bana bakıyordu. Onun bu haline gülümsedim ve koltuktan hafif kalkarak, ona uzandım. Yanağına küçük bir öpücük bırakırken, "Şapşal, Min Şapşal Yoongi." dedim.
Yerime oturduğumda, o da gülüyordu. Birşey demeden arabayı çalıştırdı ve yola, devam ettik.
Eve geldiğimizde gülümseyerek ona baktım. Başını yana yatırarak tatlı ifadesiyle "Bende kalsana..." dedi. Gülerek "Olmaz, Yoongi. Doğru değil. Kendi evimde kalacağım." dedim.
Oflayarak arabadan indi. Bu haline kahkaha atmıştım. Gülerek arabadan indim. Onu, yanağından öpüp evime gittim.
Salonun ışığını açtığımda, salonumda tanıdık simalar görmeyi beklemiyordum. İnanılmazdı. Kore'deki, çocukluktan beri arkadaş olduğum üç kız salonumdaydı.
Birden telefonum çalınca ürkmüştüm. Telefonumu açmadan önce kızlara "Bir dakika." diyip, mutfağa gittim.
Yoongi arıyordu.Süprizimi beğendin mi? Bu bana 'şapşal' dediğin için hem bir ceza hem bir ödül. Lisa'yı tembihledim. Sabaha kadar kafanı sikecek. (Kahkaha atar.)
Ama hangi ara? Nasıl yaptın?
Benden isteyeceğin herşeyi saniyesinde ayaklarına sererim. Yeter ki benden birşey iste.
Teşekkür ederim Yoongi....
Tamam hadi, eğlenmenize bakın. Görüşürüz...
Görüşürüz sevgilim...
Birşey demesine izin vermeden telefonu kapattım. Salona gittiğim gibi hepsi üzerime atladı. Kendimi kahkahalar içinde koltuğun üzerinde buldum. Çok mutluydum. Çok mutluyduk.
Saatlerdir, sohbet ediyorduk. Çoktan geceliklerimizi giymiştik. Ben okula bitirene kadar yanımda kalacaklarmış. Bir iş bulmayı düşünüyorlar. Okulu bıraktıklarını söyleyince, çok üzülmüştüm. Aslında, üçü de pek derslerle ilgilenmezlerdi. Herkes okuyacak birşey yok elbette bu, onların kararları ama yine de üzülmüştüm...
Yoongi ile yaşadığım herşeyi anlatmıştım. Sadece özel yerleri söylemedim. Mesela Yoongi'nin beni öpmesini falan... yalnız düşününce çok utanıyordum. Off Yoongi ya darmadağın ediyorsun beni ama yine de aşkını seviyorum...
Saat, çoktan 03.00 olmuştu ve ben yorgunluktan bitmiştim. Jisoo, "Neyse ya hadi yatalım. Biz yol yorgunu, Chae iş yorgunu... Kalkın.!."
Lisa, birden "Olmaz!" diye bağırdı. Birden olduğu için Jennie unni korkmuştu. Jennie, "Niye be.?." diye sordu. Lisa, "Yoongi, tembihledi." dedi hınzırca.
Hafif öfkeyle "Sen benim arkadaşım mısın? Yoksa Yoongi'nin mi?" dedim. Lisa, "Aman be tamam. Bende bittim zaten. Benden bu kadar." dedi. Gülerek onları yukarı çıkardım.
Jennie ve Lisa'ya bir odada kalmak istedikleri için onlara bir oda vermiştim. Jisoo unnimede tekli bir oda verip, "İyi geceler." dedim. Gülümseyerek, "İyi geceler..." dedi.
Odama gidip, kendimi direkt yatağa attım. Yorgunluktan bitmiştim...
Sabah uyandığımda telefon titriyordu. Sanırım sessizdeydi ama ben sessize alamam ki? Hemen açıp, uykulu sesimle,
Alo?
Tam 23 kere seni aradım. Artı, iki saattir açmadın ve şu an okula geç kalıyorsun. Normalde kapını kırar girerdim ama arkadaşların olduğu için yapmak istemedim. Gerçekten Chae, hemen in aşağıya.!.
Ama telefonum çalmadı ki...
Birden kapıda Lisa, belirdi. "Ben yaptım." dedi yaramaz çocuk edasıyla. Ona ters bir bakış attığımda hemen kayboldu.
Hemen geliyorum, Yoongi...
🎨🎨🎨🎨🎨🎨🎨🎨🎨🎨🎨
Yan Shipler:
Jin ve Jisoo
Jungkook ve Lisa
Jennie'ye karar veremedim. Siz seçin, Namjoon mu? Jimin mi?
💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Haired// Yoonrose
FanficMin Yoongi & Park Chaeyoung Her aşk toz pembe değildir sevgilim, ben seni karanlığın ortasında sevdim... ⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️