Kai'yi sapasağlam görünce, Chanyeol'la birlikte yanına koştuk. Sevinçten boynuna sarıldım. Kısa sarılmam bitince, "İyimisin?" diye sordum.
Soruma şaşırdı. "Neden iyi olmayayım ki?" diye sordu. Chanyeol "Yoongi hyung sana birşey yaptı mı?" diye sorunca, yine şaşırarak "Yoo." dedi.
Chanyeol'la birlikte rahatlayarak "Ohh." diye nefes verdik. Sonra Kai, bizi beklemeden bir masaya oturdu. Sandalyeye ters oturup, "Chanyeol'un arkadaşı olduğum için, belki bedava kek felan yerim diye geldim." dedi alayla.
Chanyeol göz devirerek oturdu. "Götümü ye... Ya da vazgeçtim, oram değerli. Kısaca ağzına sıçayım, onu ye Kai..." deyince ona iğrenerek baktım. Oysa umursamadan Kai'ye döndü.
Gidip, tezgahın arkasından iki tabak kek çıkardım. Yanlarına limonata da koyup, yanlarına gittim. Cafede kimse olmadığı için onlarla birlikte oturdum. Keklerini verdiğimde, Kai "Sen?" diye sordu. Gülümseyerek, başımla 'Yemem' anlamında işaret yaptım.
Kai, Chanyeol'a dönüp "Eee Chanyeol?" diye sordu. Chanyeol iç çekerek, "Eeesi, pişmanlık." dedi. Kai'yle kahkahalara boğulduk. Gülerek "Salak." dedim. Kai, "Bir insanın, heryerimi bu kadar ergen kokar." dedi. Kahkaha atarken, Chanyeol bize öldürücü bakışlar atıyordu.
Keklerini bitirince, Kai, "Ben kaçtım." dedi ve masadan kalktı. Üzülerek, "Aaa, neden? Biraz daha kalsaydın." dedim. Gülümseyerek "İşim var, Chaeyoung. Sonra görüşürüz..." dedi ve Chanyeol'a sarıldı. Chanyeol'dan sonra da bana sarıldı ve gitti.
Bugün okul yoktu ve cafede çok iş vardı. Bütün gün cafede çalıştıktan sonra tezgahtaki işlerimi de bitirip, Chanyeol'ların yanına gittim. Bayan Yeon Joo ve Chanyeol birlikte akşam yemeklerini yiyorlardı.
Bayan Yeon Joo "Gel kızım, gitmeden önce birşeyler ye." dedi nazikçe. Zaten yanımda getirdiğim sandivinçleri az önce bitirdiğim için aç değildim bu yüzden "Sağolun, efendim. Aç değilim.." dedim gülümseyerek.
Bayan Yeon Joo, bugün çok yorulduğunu söyleyerek odasına çıktı. Cafe ve evleri birleşikti. Bayan Yeon Joo'nun arkasından baktıktan sonra gözlerimi yine Chanyeol'a çevirdim. Yine kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyordu.
"Anlamadığım şey senin, bu akılla nasıl koskoca Cyber Üniversitesini kazandığın?" dedim alayla. Önce bana göz devirdi ve sonra "Annem istediği için yaptım. Yoksa okumaya bile niyetim yoktu." dedi umursamazca. Suyumu yudumlarken, kapıdan Yoongi girdi. Bu sefer korkmamıştım.
Gülümseyerek ona bakıyordum ama o, yine çok sinirliydi. Üzerinde yine siyah sweati, siyah askeri biçimi pantolonu, siyah askeri botları vardı. Tek fark başında bandana vardı ve elinde, iki büyük yüzük vardı. Ona baya yakışıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chanyeol, "Selam." dedi misafirperverce. Yoongi'de normal bir şekilde "Selam." dedi ve yanıma oturdu. Yüzüme bile bakmadığı için, birşey diyemedim.
Bardağa su koyup, Yoongi'nin önüne koydum. Koyduğum gibi alıp, içti. İçtikten sonra bana döndü ve "Gidelim mi?" diye sordu. Başımı sallayıp, ayağa kalktım. Ben kalktıktan sonra Yoongi ve Chanyeol'da kalkmıştı.
Chanyeol, "Kapıya kadar geçirmeme gerek yok. Yolu biliyonuz. Görüşürüz.." dedi. Onun bu hallerine alıştığım için, birşey demedim. "Görüşürüz." dedim sadece. Yoongi göz devirip, dışarı çıktı. Sıkıntıyla nefes verdim. Chanyeol'a el sallayıp, arkasından koştum.
Kapıda beni bekliyordu. Geldiğimde elimi tutup, hızlıca yürümeye başladı. Çok hızlı yürüdüğü için, ben arkasından koşmak zorunda kalıyordum.
Arabanın yanına geldiğimizde, yüzüme sertçe bakıp kapıyı açtı. Binmem için beklediğinde, onu bekletmeden arabaya bindim. Kapımı gürültüyle kapatınca, sıçramıştım.
Yolda acayip, bir sessizlik vardı. Merakıma yenik düşüp, "Yoongi?" diye sordum. Sertçe "Hı?" diye karşılık verdi. Cesaretimi toplayıp, "Birşey mi oldu?" diye sordum.
Araba birden ani fren yapınca, az kalsın camdan uçucaktım. Şaşkınlıktan ağzım açıktı. Yoongi, sakinleşmek adına birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı. Açtıktan sonra bana döndü.
Sinir, heryerinden fışkırıyordu. Sinir hastası olması, beni bu yüzden korkutuyordu. Sinirden, fısıltılı ve tehlikeli çıkan sesiyle "Kai'yi öldürmemek için kendimi çok zor tutmuştum ama sen ona yaklaşarak beni çıldırtıyorsun! Ne sikime sarılırsın ki ona?! Ahh, onu kesinlikle daha önceden öldürecektim. Sen Chae, aklın nerde senin.!."
🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬
Uzun bekleyişten sonra, sonunda yayımladım. Keyifli okumalar..
Blackpink'i hikayeye eklemeyecektim ama üzülenler olduğu için en kısa zamanda biryerlerden ekleyeceğim...
