Rose (Chaeyoung)
Akşam olmuştu. Sonunda Yoongi'nin evinden çıkabilmiştim. Sayesinde tüm günüm uyuyarak geçmişti. Yine de onunla yaşadıklarım korkunçtu. Bunu kabullenemezdim. Birine ne aşık olabilir ne de birini sevebilirim! Ben Paris'e okumak için geldim. Burdan çıktıktan sonra başarı kazanıp kendi ayaklarımın üzerinde duracaktım. Bir adamın gelip aşk ve sevgiyle hayatımı alt üst etmesi kabul edilemez bir şeydi. Ben bunu kendime yapmam. Yapamam.Bana resmen 'Huzuru sende bulacağım aklımın ucundan geçmezdi' dedi. Ahh çık aklımdan lütfen.. aşık olmak istemiyorum.
Sonunda banyoda bitmişti. Saçımı havluya sarıp, bornozla banyodan çıktım. Telefonuma bildirim gelmiş mi? Diye kontrol ettim. Bir şey yoktu. Tabi ya.. Nasıl olsun ki kartımı değiştirmiştim. Ailem bana ulaşamasın diye kimsede numaram yoktu. Rehberimde hiçbir arkadaşım kayıtlı değildi. Böyle yapa yalnız olduğumu düşününce gözlerim dolmuştu. Biran önce şu yaz tatili bitsinde okuluma başlayayım. Belki orada arkadaş edinebilirim diye düşünüyordum. Üzerime düz beyaz bir sweat, altıma siyah bir tayt giyip odadan çıktım. Hava sıcak olduğu için saçım hemencecik kurumuştu. Dolaptan bir sandivinç çıkartıp mideye gömdüm. Tam son iki lokmam kalıyordu zil çaldı. Elimdeki sandivinçi tezgahın üzerine koyup kapıyı açmaya gittim. Benim evime kim gelir ki?
Kapıyı açtığımda Yoongi karşımdaydı.
"Ne oldu?" Diye sordum. "Komşun geldi eve almayacak mısın?" Diye soruma soruyla karşılık verince el mecbur içeri aldım. Ben bir şey demeden "Hoşbulduk." Dedi. Yeni farketmişim gibi yapıp "Ya kusura bakma bana pek kimse gelmez. Unuttum... Hoşgeldin." Dedim. Gülümseyip direkt mutfağa geçti. Yarım bıraktığım sandivincimi yedi. Ağzım açık kaldı hemen mızmızlandım.
"Yaaa o benimdi ama..." diyip kollarımı birbirine doladım. Gülerek "Kusura bakma çok açım.." dedi. Bende "Biliyor musun? Bende çok açım.." diyerek gülümsedim."Yemek yapalım mı?" Diye sordu. Ben tereddütteydim. Bir yanım burda kalsın tüm gün onu izleyeyim istiyor, bir yanımda kov gitsin aklını bulandırmasına izin verme diyor. Off...
Evet birşey dememi beklemeden mutfağa gitti. Dolaptan malzemeleri çıkardı. "Ne yapıyorsun?" Diye sordum. Şaşırmıştı. "Yemek." Dedi düz bir şekilde. "Hadi ya.. ne yemek yapıcaksın?" Alaylı bir şekilde sordum. "Fransız usulü kolay bir makarna." Dedi. Yanına gittim yardım etmek için ama ben nasıl yapıldığını bilmediğim için "Ben ne yapayım? Usta sensin söyle hadi." Dedim. Gülümseyerek "Sos için domatesleri soy sonra robottan geçirelim." Dedi.
Tahtanın üzerinde domatesleri soyuyordum. Birden iki elinide tahtanın yanlarında gördüm. Arkadan sırtım göğsündeydi. Başını omzuma koydu. Alayla "Çok ince soyuyorsun(!) biraz daha kalın yap." Dedi. Ben o an titremekle meşguldüm. Bir elini yanağıma koyup "Yine neden korkuyorsun?" Diye sordu. Evet korkuyordum. Sebebi daha önce hiçbir erkekle böyle yakınlaşmamış olmamdı. Sebebi koca Fransa'da yapayalnız olmamdı... ve Yoongi'nin bana böyle dokunması hoşuma gidiyordu ama buna alışıp aklımı bulandırmayacaktım. Elini tutup nazikçe yüzümden çektim ve "Yok birşey.." diyip yalandan gülümsedim. "Emin misin?" Diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladım. Üzgünce nefes verdi ve makarnaların yanına gitti.
Yemeğimizi bitirmiştik. Tabakları mutfağa götürdüm. Yoongi, televizyon izliyordu. Bulaşıkları yıkadıktan sonra yanına gittim. Kanepede uyuyakalmıştı. Komik ve tatlıydı. Gizlice birkaç fotoğrafını çektim sonra nazikçe onu dürttüm. Bu sefer zararsız uyanmıştı. "Yoongi.. hadi evine git. Uykun var, belli." Dedim nazikçe...
"Chae?" Dedi uykulu uykulu
"Efendim." Dedim. "Özür dilerim." Dedi. "Neden?" Diye sordum. Cevap vermeden ayağa kalktı. Beklemediğim anda dudaklarıma yapıştı. Bir yandan öpüyor bir yandan duvara sıkıştırıyordu. Kıtlıktan çıkmış gibi öpüyordu. Susamış gibi...Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Oysa öpmeye devam ediyordu. Zincir taktığı eliyle bacağımı okşuyordu. Şaşkınlığımı atıp onu göğsünden ittirmeye çalıştım ama milim oynamadı. Sonunda öpmesi bitmişti şimdi gözlerime bakıyordu. "Sana aşık olduğum için özür dilerim." Dedi ve kapıdan çıkıp gitti. Ne zaman ağladığımı bilmiyorum ama ağlamam çok şiddetlenmişti. Hıçkırarak ağlıyordum. Fransa' ya aşk için gelmedim. Hayallerim için geldim. Asla ona teslim olmayacaktım.
BEN ASLA AŞIK OLMAYACAĞIM...
Oy vermeyi unutmayın...
En çok hangi sahneleri sevdiğinizi bana söyleyin ki bende diğer bölümleri ona göre yazayım...
🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star Haired// Yoonrose
FanficMin Yoongi & Park Chaeyoung Her aşk toz pembe değildir sevgilim, ben seni karanlığın ortasında sevdim... ⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️⭕️